rawa ^*

• afganistan devrimci kadinlar birligi.
• 1970'lerde kurulmus, gerek sovyet kuklasi yonetimlere, gerek sovyet isgaline, gerekse de taliban yonetimine karsi mucadele vererek onemli isler yapmis afgan kadin orgutu. bugunlerde 11 eylul sonrasi konjonkturun de yardimiyla tekrar gundeme geldiler. ani difranco nun gecen gunlerde yararlarina bir konser verdi abd'de.
• "revolutionary association of the women of afghanistan";
  
  "taliban" sonrasi kurulan yonetimin, kadinlara karsi tavrinin - tutumununun taliban'dan farkli olmadigini, vaziyette hicbir degisikligin gerceklesmedigini aciklamis olusumdur.
  
  kadinlara ozgurluk, cetre martavalina inananin da...
  gitti taliban, geldi abede istibdadi.
• afganistan'da kadınların hayatları üzerindeki şiddeti dünya kamuoyuna göstermek, afganistan'da yaşayan kadınlara özellikle okuma yazma, matematik gibi konuların dışında insan hakları ve demokrasi konularında da evlerde toplantılar düzenleyerek dersler vermek gibi misyonlar üstlenmiş organizasyon.
  
  cesur kadınlardır.. zorla yüzlerine kondurulan peçelerinin ardından giydikleri burkalarının içlerine sakladıkları kameralarla kadınlara karşı yapılan baskıları ve suçları görüntülemeyi becerebilmiş kadınlardır. (örnk: beneath the veil, sharia shah)
  
  sınır tanıyaman kadınlardır.. pakistan'daki mülteci kamplarında kadınlara ellerinden gelebilecek işleri öğreten ve sağlık sorunlarını gidermeye çalışan kadınlardır.
  
  ellerinde olan fırsatlarla tezatlık içerebilecekken birçok "batılı" hemcinslerinden daha bilinçli kadınlardır.. abd'nin kadınları kurbanlaştırırarak (laura bush) sebeplendirmeye çalıştığı afganistan "operasyonu"nun afganistan'daki durumu olduğundan daha kötü hale getireceğini henüz başlamadan açıkça söylemiş ve tavırlarını ortaya koymuş kadınlardır birçok "batılı", "elit", "bilmiş" vs. diplomatın aksine örneğin.
  
  üzerinde yaşadıkları topraklara değil, içinde konumlandırdıkları şartlara isyan eden ve bunlarla mücadele eden kadınlardır.. edindikleri görevden dolayı sürekli aynı yerde kalamasalar da amaçlarının yaşadıkları toplumda kadınlara yapılan haksızlıkları gidermek olduğunu, halklarını sevdiklerini ve yaşam hakları elinden alınmaksızın eşit bir şekilde havayı soluyabilmek için uğraştıkları coğrafyadan başka bir yerde yaşamayı düşünmediklerini belirtmiş kadınlardır.
  
  janelle brown'nın september 11, 2001: feminist perspectives (editörler: susan hawthorne ve bronwyn winter) adlı kitap içerisindeki " "fatima" speaks: resisting the taliban" adlı makalesinden derlenmiştir.
• koyulmamış olması ilginç olan bildirileri şu şekildeydi:
  
  rawa*
  
  12 aralik 2007
  
  çeviren: sezin gündogan
  
  abd ve müttefikleri afganistandaki askeri varliklarini afgan insanlarina özgürlük ve demokrasi getirme bahanesi ile haklilastirmaya çalistilar. ama son otuz yilda gördügümüz ve de halkimizin durumundan anladigimiz gibi, abd hükümeti her seyden önce kendi politik ve ekonomik çikarlarini düsünüyor ve afganistanşn en hain, en anti-demokratik, en kadin düsmani ve en ahlaksiz köktenci çetelerini silahlandiriyor.
  
  birlesik devletlerin son birkaç yilda binlerce kez yalanlariyla birlikte öne sürdügü sözde teröre karsi savasin maskesi düstü. birlesik devletler kuzey ittifakinin suç çetelerine güvenerek demokrasi, insan haklari, kadin haklari gibi pek çok degeri oyuncak etti ve kederli ulusumuzu utanç içinde birakti. abd, pul-e-charkhi, dasht-e-chamtala, kapisa, karala, dasht-e-lielideki katliamlarin, 65.000 kabillinin öldürülmesinin ve ülke genelindeki onlarca toplu mezarin sorumlusu olan insanlardan bir hükümet kurdu. simdi abd, molla ömer ve gülbeddin hikmetyar gibi katilleri de hükümete çekmeye çalisiyor. bu da teröre karsi savasin baska bir ikiyüzlülügü olacak.
  
  kuzey ittifakinin güç kazanmasi, insanlarimizin özgürlük ve refah umudunu yok etti; hayal kirikligina ugratti. ayni zamanda bush yönetiminin, sirf bizim insanlarimiz mutlu olsun diye terörizmi bertaraf etme niyetlisi olmadigini kanitladi. birlesik devletler yönetimi komik bir anti-taliban oyunu oynamakta ve aslinda kendi yarattigi küçük, marjinal ve örümcek kafali bir çeteyi maglup edemeyen bir süper güç rolüne bürünmüs durumda. insanlarimiz abdnin taliban ve el kaideyi ortadan kaldirmak istemedigini son birkaç yildaki deneyimleriyle ögrendi. eger bu çeteleri yok etseydi, afganistan?a bulunmak ve bölgedeki ekonomik, politik ve stratejik çikarlarini gerçeklestirmek için ileri sürecek bahanesi olmayacakti.
  
  asagi yukari yedi sene sonra afganistan'a hala baris yok, insan haklari, demokrasi ve yeniden yapilanma yok. tersine, yoksullugumuz ve çektigimiz acilar her geçen gün artiyor. insanlarimiz ve hatta talihsiz çocuklarimiz cihadi çatismalarina (mesela 6 kasim 2007'de baghlanda gerçeklesen patlamaya), talibanin hedefi belirsiz patlamalarina ve abd/natonun hiç bitmeyen bombardimanlarina kurban gidiyor. karzai takiminin parçasi olan ve kilit hükümet menzillerine sahip kuzey ittifakinin kan emicileri, afganistanda baris ve demokrasinin önündeki birincil ve en tehlikeli engel olmaya devam ediyorlar. bu mafya çetelerinin sahip oldugu onlarca yasadisi özel güvenlik sirketi, kötü niyetlerini gerçeklestirmeleri ve tehlikeyi canli tutmalari için yeter de artar bile.
  
  insan haklari ihlalleri, suç ve ahlaksizlik doruk noktasina ulasti, öyle ki karzai bey parlamentonun bakanlarina ve üyelerine dostane ricalarda bulunmak ve bazi seyleri dozunda birakmalarini istemek durumunda kaldi. hapishanelerde tecavüze ugrayan kadinlarin sikayetleri o kadar artti ki, parlamentodaki savas lordlarinin yandasi bir kadin bile durumu kabul etmek zorunda kaldi.
  
  rabbani, halili, mesud, sayyaf, fahim, ismail ve diger suçlular isi [pakistan gizli servisi] ve vevak [iran istihbarat ve güvenlik servisi] ajanlari olduklari için 90larin basinda lider olabilirlerdi, ama isi generali mafya babasi hamid gul ordularinin basina geçmesi için davet ettiler. ama bugün, ahlaksizliklarinin ve yaptiklari yanlis seylerin üstünü örtmek için pakistan karsiti sloganlar üretiyorlar. daha ileri gidebilirler ve pakistanlilara zarar verebilirler. ancak hiçbir zaman pakistanin kirli eylemlerinden, köktenci çeteler yaratarak bu çeteleri insanlarimizin üzerine saldigindan bahsetmezler. daha önemlisi, genisleyen, gitgide daha yikici hale gelen ve kültür ve medya ajanlari yoluyla daha aktif bir sekilde her yerde karsimiza çikan merhametsiz iran rejimi karsisinda da sessiz kaliyorlar. iran rejimi yanlisi siyasetçiler ve entelektüeller, demokrasi ve insan haklari için en az talibanin barbarizmini ve terörünü ?ilahli ulusal direnis?olarak adlandiran ve savunan entelektüeller ve siyasetçiler kadar haindir.
  
  afgan kadinlarinin devrimci birligi (rawa), yasama, yürütme ve yargi organlari uyusturucu ve savas tüccarlarinin ya da bunlarin taliban, gülbeddin, parcham ve khaliq yanlisi suç ortaklarinin elinde oldugu sürece, yoksul halkimiz için olumlu hiçbir sey yapilmayacagini defalarca duyurdu. aksine bu merciler kronik suçun, uyusturucu ticaretinin ve zengin olma niyetlisi mafya çetelerinin yagmalarinin devam etmesini saglayan bir mekanizma haline gelecek.
  
  eger birlesik devletler hükümeti, karzainin yerine cihadi suçlular disinda yeni bir kukla koysa da, bu halkimiz için sadece bir aldatmaca olacaktir ve günümüzün trajedilerinin tek bir insanin omuzlarina yikilmasi anlamina gelecektir. böyle bir hareketin ulusumuz için olumlu bir sonucu olmayacaktir. sadece halka dayanan ve adil bir seçimle basa gelen, her sekilde köktencilerden bagimsiz bir basbakan afgan halki için ideal olurdu.
  
  yabanci birlikler el kaide, taliban ve gülbeddin teröristlerini yok etmek ve kuzey ittifakini silahsizlandirmak yerine insanlar arasinda çatisma yaratiyorlar. bu birlikler afganistandan çekilirse, insanlarimiz bosluga düsmeyecek; aksine daha özgür olacak ve hem karmasadan hem de kuskularindan kurtulacak. böyle bir durumda taliban ve kuzey ittifaki ile ulusal maskeleri olmadan karsilasak ve bu terörist düsmanlarla savasmak için ayaklanacak. ne birlesik devletler ne de herhangi baska bir güç afgan halkini köktencilerin zincirlerinden kurtarmak istemiyor. yalnizca afgan halki afganistan?n özgür olmasini saglayabilir. bir düsmani yenmek için bir digerine bel baglamak sadece kuzey ittifaki?in ve efendilerinin halkimizin boynundaki ipleri germelerine yarayan yanlis bir politikadir.
  
  kanli ve hain cihadi yillara ait bazi belgeler [some documents of the bloody and traitorous jehadi years] isimli kitabi yayimlayarak rawa son otuz yilin savas suçlularinin maskelerinin düsürülmesi ve cezalarini bulmasi için küçük bir adim daha atti. ama burada durmayacagiz. parlamentoda oturan ve hükümete yerlesen teröristlerin sürekli tehditleri karsisinda yilmayacagiz; entelektüellerin pasifliklerine ve uzlasmaci tutumlarina ragmen, adalet sever halkimizin ve afganistandaki ve tüm dünyadaki örgütlerin de yardimiyla, savas suçlularini mahkemeye gönderecegiz. milyarlarca dolara varan ulusal zararimizi onlardan talep edecegiz. ancak o zaman kederli halkimizin adalet ve demokrasi istegi karsilanmis olacak.
  
  * afgan kadinlarinin devrimci birligi (rawa) www.rawa.org
• devrimci şiddeti kafasına göre onaylayıp kafasına göre dışlayanlara şaşırmama sebebiyet veren örgüt. uygulasınlar tabi de..
  
  işte kripto, judaik, aşiret.. şaşkınım resmen. şeriate dur de, ama diğer halklar ezilsin. güzel mantık. [(bkz: liberalizm)]
• (bkz: pulau rawa)
• objektivizm'den de yararlanmış olan bir liberteryen olarak desteklenmesinin gerekli olduğunu düşündüğüm bir gruptur.
  çünkü afganistan savaşı ve ırak savaşı aslında kazanılmamış ve demokrasi adına özgürlükler kısıtlanmıştır. organize din afganistan ve ırak topraklarında en büyük katil olarak terör örgütleri yaratmaya devam etmektedir. amerika değildir katil olan muhafazakarlığın kendisidir. amerikan politikaları sadece demokrasi getirmek amacındadır ama amerika muhafazakar hristiyan bir ülke olarak (kurucu babaları ateist ve agnostik olmuş olsa da) dinin dünya için ne büyük tehdit oluşturduğunu bilmez. avrupa sosyalistleri de bilmezler bunu ama işin ilginç yanı avrupadaki geert wilders mesela bilirler gerçekleri... o yüzden şeriatın şiddettine karşı rawa gerekirse dök tüm şeriatçı kanları yap devrimini, sosyalist falan olmayan biri olarak hatta sosyalizmin hedeflerini özgürlüklerin kısıtlanabilmesinden dolayı desteklemeyen biri olarak devrimini avuçlarım patlayana kadar alkışlayacağım.
  
  not: 3 büyük dinden kurtulursak sınıf çatışmasından da kurtuluruz. ama bu evrensel olmalıdır.
• ne diyeceğimi şaşırdım yine ben. katil olan amerika değildir. hu-ho amerika! neo-liberalizm sen çok yaşa!
  
  ne demiş bu kadınlarımız:
  
  "eger birlesik devletler hükümeti, karzainin yerine cihadi suçlular disinda yeni bir kukla koysa da, bu halkimiz için sadece bir aldatmaca olacaktir ve günümüzün trajedilerinin tek bir insanin omuzlarina yikilmasi anlamina gelecektir. böyle bir hareketin ulusumuz için olumlu bir sonucu olmayacaktir. sadece halka dayanan ve adil bir seçimle basa gelen, her sekilde köktencilerden bagimsiz bir basbakan afgan halki için ideal olurdu.
  
  "yabanci birlikler el kaide, taliban ve gülbeddin teröristlerini yok etmek ve kuzey ittifakini silahsizlandirmak yerine insanlar arasinda çatisma yaratiyorlar. bu birlikler afganistandan çekilirse, insanlarimiz bosluga düsmeyecek; aksine daha özgür olacak ve hem karmasadan hem de kuskularindan kurtulacak. böyle bir durumda taliban ve kuzey ittifaki ile ulusal maskeleri olmadan karsilasak ve bu terörist düsmanlarla savasmak için ayaklanacak. ne birlesik devletler ne de herhangi baska bir güç afgan halkini köktencilerin zincirlerinden kurtarmak istemiyor. yalnizca afgan halki afganistanın özgür olmasini saglayabilir. bir düsmani yenmek için bir digerine bel baglamak sadece kuzey ittifaki?in ve efendilerinin halkimizin boynundaki ipleri germelerine yarayan yanlis bir politikadir."
  
  (bkz: halkların kendi kaderlerini tayin hakkı)
  
  hülasa dünya üzerindeki hiç bir insanın sahip olduğu zeka bu yazıyı okuyup da hem amerika'yı destekliyorum hem de "hadi devrim yap afgan kadınlarım!!" diyemez. mantık ve bilgiyi saf dışı bırakıp, şu yazıyı okuyarak düz ayak düşünce alemine daldığımızda bile bunu anlarız. ha mantık kullanıp tarihin kucağına kendimizi attığımızda benim artık herhangi bir tartışma ortamında söylemeye tenezül bile etmediğim gerçekler göze çarpmıyorsa orada biraz durmak gerek. anahtar kelimelere bakıp geçmeyi tercih edeceğim bu nedenle. mesela şeriatın rusya'ya karşı amerika'nın kendi beslediği ve sonra nedense(?) kendine dönen bir silah olduğu gerçeği.. ya da ne bileyim sermaye- boru hattı- kuzey ittifakı. sonra bu kuzey ittifakıyla ortaya çıkan petrol, gaz boru hattı krizi. devamında birbirine çevrilen silahlar. arada kalan kadın çocuk ve erkekler. sermayenin itleri. zulüm. şeriat. bin ladin. kabil. 11 eylül. bir şeyler hatırlatıyor mu acaba?
  
  hatırlatmıyor ve ifade etmiyor olabilir. o zaman mantıklıdır, bir şeyler öğrenilmiştir misal. ne güzel. ama bir saniye, geert wilders beni bitirdi. geert wilders kimmiş: (bkz: geert wilders/@myneminene)
  
  "liberalizmin benim için küfür değeri taşıdığına kanıt net isimlerden biri. geert wilders, tam bir liberal. huntington'un medeniyetler çatışmasını kendi ırkçı söylemlerine islam sosu ekleyerek arap ve ari olmayan ırklara karşı düşmanlığını din karşıtlığı gibi gösteren, dine değil islamiyete savaç açıp başı olduğu ırkçı partisi pvv'de de yahudi-hristiyan çizgisine peri tozları dökerek kara olanları her ne olursa olsun sınır dışı etme planları içine giren, boş ama çok konuşan, samimiyetsiz, amerikan sevici musevi ateist. evet musevi ateist. büyük israil düşünün hollanda temsilcisi. west and rest gülü. faşist. ırkçı. liberal. liberal. liberal. tam bir liberal!
  
  western.. civilization.. us and them!! işte bütün hikayesi budur. ne eksik ne fazla."
  
  yani işte bu insan... tam bu insan, bugün afgan kadınlarını anlayabilecek ve şeriata karşı gelebilecek tek isimdir. kendi ülkesine gelse bu kadınların kafasındaki baş örtüsü üzerinden vergi isteyecek ama becerebilse onlara siktiri sakınmadan çekecek olan bu geert wilders, işte bu sarı kafa sevici, bugün afganistan'ın, tüm orta-doğu'nun, bütün bağrı yanık halkların tek umududur. ana, baba, bacı, gardaş... kara mizah-çay-şeker. heh. ya.. canım benim.
• (bkz: meena martyred) tarafından kurulmuş afganistan devrimci kadın birliğidir. afganistanda kadınların sağlık hakkı olmadığı için kendi gizli sağlık ocaklarını kurmuşlar. yine kadın sesi yasak olduğu için kendi kasetlerini kaydedip gizlice dağıtmışlar. müslüman ülkelerde kadın olmanın ne kadar zor olduğunu zaten biliyoruz. bu örgüt bir eşitlik mücadelesi veriyor.