• benim ortaokul yillarima damgasini vurmus bir soylemdi bu.
    hocalar, ilgililer bilgililer israrla soz biriligi etmiscesine bunu empoze etmeye calisirlardi.
    "futbol oynamayin, sevmeyin de, basketbol oynatin sor olun prens olun, arsiduk olun." diye basimizin etini yerler, bu konuda futbol neden kotu kompozisyonlari yazdirirlardi.
    o kompozisyonlarda sahane mantik urunleri de cikardi.
    vay efenim basketbol oynayanlarda zeka seviyesi yuksek, universiutesi diplomasi orani tekmil, futbolcular gerzek gotu boklu, cuku kalkmiyo diye sagli sollu girisirlerdi futbola.
    ne oldu peki?
    bu kompozisyonlari yazanlar, abi futbol amele sporu lafini molten basketbol topu ustune kaziyanlar baklavasina hali saha macinda en cok baklava yiyen, galatasaray zaferlerinde en yuksege ziplayanlar oldu.

    ben ne anladim bu zoraki basketbol iyi futbol kotu argumanindan.
    ikisi iyi olsa, futbolcu da universite mezunu oldurulsa olmuyor mu?

    essek kafalilik baska bisi degil.
  • hangi takimi tutuyosun dediklerinde ulkerspor u efes i diyen dallamalar bile uremisti bu gaz akimina kapilip.baskette ulker, futbolda su desen olmuyo muydu?
    hangi sporda diye duzeltsen olmuyor muydu?
    neye karsi birtavirdi futbol u yermek?
    basketbol beyaz turklk alameti miydi? amerikanlasma sembolu muydu?
    501 mi idi?

    bende mantiksiz inadina bir giciklik burumus baskete bok atma sevdasina kapilmistim o donem, ne oldu salakmisim dedim perde cektim ustune, ama gidin bakin hala her firsatta "basketbol oynayanin hali bi baska tabi" diyen kusagimdan insan gorursunuz.
  • kisin futbol antremanindan (ozellikle amator futbol) cikan birisiyle basketbol antremanindan cikan birisini karsilastirdiginizda one surulecek tez. basketbolcu ustu kapali, sicak bir salonda calismistir az sonra dusunu alacaktir.futbolcu ise karda camurda yuvarlanmis, agzi burnu camur dolmustur. iki sporcuyu yanyana koydugunuzda tez kesinlik kazanir.
  • futbolcularin genelde cirkin (bkz: erkek guzeli ali eren) ve basketbolcularin nispeten daha eli yuzu duzgun olmasi yuzunden (bkz: ibrahim kutluay) yurdumda yayilmi$ bir inanc olma ihtimali fazla.
  • ah ki ah ben nerden bileydim ortaokuldaki kompozisyon metnini ve birikimini buraya tasiyan insanlarin hala yasadigini? oyle oldugunu bileydim acmazdim dedirten baslik.
    nisbi olarak bir takim pahali spor onculu uzerinden amele ya da degil saptamalari getirilmisse de hillside da golf oynayan ne ameleler, plajda terlikten kale yapip oynayan ne profesorler, ordinaryuslar gordum diyorum.(ayrica ciddi olarak ele alindiginda en pahali futbol organizasyonunun en pahali basketbol organizasyonuna fersah fersah fark atacagini, ciddi anlamda cim saha maintenanceinin, parke ve kapali saha maintanenceindan daha pahali oldugunu bildirmeyi kendime gorev bilirim.ha futbol daha fazla para gerektiriyor diye amele sporu degildir, yanlis saptamadir diyecek kadar da insani, sporu dolara endekslemedim)

    demem o ki: ikisi birden beyefendi sporu yapilmak icin gayret edilecegine, ayrimcilik, klikizm getirip deniz baykallasmaya ter kokuyolar yerlerde yuvarlaniyorlar, dus almiyorlar diye amele kategorisine itecegimize bence imkanlari guzellestirecek olan zihniyetimizi gelistirmeli ve onu hizipci antifikir ameleliginden, lumpen proleteryaligindan kurtarip bilincli dusunce emekcisi yapmaliyiz.

    yoksa ben de biliyorum
    "abi ona bakarsan baskette jandarma diye kavram var, ilkokul basket potasi, duvara monte edilmis vantuzlu basket potasi hadisesi var, oturdugu yerden kagip durup bukup cop tenekesine basket atarak basket oynayan var" deyip minik ayrintilarda beyin paralamayi.

    lise hocamizin da dedigi gibi
    "ortaokulda degilsiniz artik.buyuyun biraz"
  • (bkz: sevda demirel)
  • itham, ya da alayci tepit olarak da, istatistiki olarak da, futbol amele sporudur ya da basketbol beyefendi sporudur" olarak ele alinip ayri ayri degerlendirildiginde dahi yanlis, sacma sapan, niyeti bozuk bir tespittir ve "dogru bir tespittir" denmesi ciddi bir kontr arguman getirilmeden, cozum uretilmeden cevirilecek gibi degildir.

    geride birakilmis ortaokul ergenlik cokuntulerine tuz basarken, etrafa sacilan tuzdan kendine pay cikarip salyangoz misali kopurerek, mini mini ayrintilardan, soylenmemislerden, bize malum olmasi gerekenlerden kozmik dengeye, evrensel degerlere ulasmaya calismak, bu sirada da tuzu basan hakkinda sosyo ekonomik, psikolojik ve dahi biyografik cikarimlar yapmak cigliktir, hafifliktir.

    istatistiki rakamlardan istedigimizi alip isteedgimizi birakmak, oynanabilirlik esigi olarak materyalleri ortaya koyarak beyefendi ya da amele cikarimlari ya da saptamalari yapmak, ya da onaylamak ve bunu tumevardirmak ortaokuldaki egosantrikligimiz ve de blug cagi ucluklarimizla ortussede yasini basini almis olgun olmasi icab eden adama yakismaz.

    turkiyede cogunlugun fakir ve alim gucunun dusuk olmasi bir kac kisinin bildigi best kept secret degildir.bu sosyal motivasyon ve sebeple hayatini kurtarici olarak futbola yonelerek egitimden uzaklasmasi argumaninda suclu olarak futbol u gostermek politik bilincsizligin(ya da bayagi bilincin) ve siyasi alternatifsizligin bir tecellisidir, batakligi kurutmakla degil bir kac sinek belleyip onlari oldurmeye azmetmekle ilintilidir(ki ortaokul kompozisyon konularindan biridir, yoksa henuz bilinc oralara gelememis midir?)

    egitimden uzaklasarak cahillik oranini arttiracak formullerden en basit ve gunu kurtarici olani ve hatta maalesef ulkenin kosullari goz onune alindiginda hic bir ise yaramayacak olani basketbol u alternatif sunmak olabilir(ki bundan sunuldugu icin degil sunulabilecegi icin bahsedilmistir).

    ne futbol ne de basketbol ucuz bir spor degildir.ama dogrusu su ki ikisininde simulasyonu ucuzdur.iki tas bir, duduk plastik top ile oynanan oyun futbol u andirsa da, bu yapilan eglencenin asil adi "top oynamak"tir ve benzeri plastik top vantuz potadan(ki total fiyati tas ve plastik toptan cok daha fazla degildir) cok daha farkli bir konumda degildir, bu konu da tatminkar bir cevap duyulmadan bir oktav yukaridan ayni melodinin calinmasi bizi sasirtmaktadir.teknik bilgiye ve spora saygi gosteren kimse iki sekilde de oynan oyuna da "futbol" ya da "basketboldur bu", yakistirmasini yapmamalidir.bu on alistirmalardan olasi potansiyel kesfedilerek ancak, bu iki spordan birine yonlenilebilir, ya da hayat kurtarici faaliyet olarak egitime yeg tutulabilinir.

    futbolun silinmesi, basketbolun yerine gecip sayili imkanlari olan duduk makarnasi universitelere "beyefendi" akisi saglamasi basketbol u futbollastiracaktir.simdi oldugu gibi her mahalle arasinda iki tas direk arasinda plastik top sektirene futbol deme hatasini gosteren, bir duz duvara atis yapan cocuklara "basket oynuyorlar" saptamasini yapacaktir.sistem degismez ise, sihniyet degismez ise, nesneler degisir fiil, ozne sabit kalir.

    kusur eger turkiye genelinde futbol un kultur olarak bu hayat kurtarici, yoldan cikartici olarak daha favori olmasi ise, mesele basketbol un daha az ayartici olmasindan degil, kulturler arasi farkliliklardan kaynaklanmaktadir.abd mandasi, ya da 3.dunya ulkesi bir cok ulkede baska bir cok spor fakir halkin kurtarici olmak durumundadir.(kaldi ki cografi kultur farkliligi sebebiyle futbolun populer oldugu gunumuz turkiyesinde dahi basketbolda donen transfer rakamlari da 500 milyonluk profesor maasindan az degildir.)

    turkiyede ki universitelerde futbol(basketbol) bursu diye bir muessese olsa elbette ki amerikada ki zenci (ve fakir ve belkide isbu halde amele?) populasyonun egitime yonelenmesi gibi bir sonuc elde edilebilir.ama bu bile turkiyede ki universite kurumunun, turkiyede nufusun ve de demografik ciktilarla ekonominin uyusmazligindan kaynaklanan sorunlara yeterli cozumu saglamayacaktir.

    basit sig, ve ayrimciliga dayali bu saptamanin bu sebeplerden dolayi elle tutulur bir yani onaylanir bir tarafi yoktur.onaylayan kisi ancak etilerde ki yazlikda tv den basket maci izlemek gibisinden bir hulyayla yasayan basit bir kucuk burjuva olabilir, ya da basketbol u futbola a yegledigi ve daha masrafli gordugu icin bu saptamaya bir sekilde "dogrudur" diyerek kendi sozuyle kendi kendini nihayetsiz beyhude bir tartisma icinde buldugu halde inat eden taraftir.yok eger altinda anlamamiz gereken daha kozmik, ulvi bir deger vardi ise ve biz bunu anlayamamis isek bunun sebebi, bizim anlamayisimiz degil, iyi niyeti kendini ifade edisinden belli olmayan kisinin anlatamayisidir.

    zira hic bir fikir tartismasinda kimse karsisindakinin genel tabirlerden ne gibi ulvi sonuclara ya da kotu emellere ulastigini bilmek zorunda degildir.amele diyen de sansolye diyen de ameleden ne anladigini, sansolyeden ne anladigini en azindan ozetleyecek bir cumle ile bir fikire katilip katilmadigini anlatmak durumundadir.yoksa genel anlamda tabirlerin manasini kabul etmis olur ki bu da bize sevda demirel in saptamasinda ki zeka piriltisindan ote bir mana aramak icin bahane vermez.aciklanmayan yuzeyselligi kazimanin alemi ya da zorunlulugu yoktur.

    yaklasimin sig oldugunun aleni oldugu hallerde, onaylanan sig yaklasimin dogrulugundan ulasilmasi gerekilen, inanilan derin nokta belirlenerek sunulmalidir.

    minik hesaplarin, kucuk detaylarin, ayrintilarin, nesriyatin nesriyati icinde kafa karistirici, cozume etkisi sifir saptamalar ve ispatlanmasi olanaksiz argumanlar sunarak, buyur essegin kuyrugundaki tuyleri say oyle gel denerek fikir savunulmaz.o yaklasim fikrada olur, ki "nasrettin hoca iste nukteyle, yanlis yerde durarak bize dogruyu gostermeye calisiyor" der guler geceriz.

    gulup gecmeyecegimiz, sahsa yonelik sosyo ekonomik afaki saptamalardir, bir fikri savunani zengin cocugu olarak lanse ederek, halka uzak olmakla itham etmektir. farkli oktavdan, degisik bir melodiyle leitmotiv e uyumlu bir cevap duyabilmek umuduyla.
  • (bkz: street ball)
  • buyuk ihtimalle, (olmaya da bilir tabi ki), o donemde videoda pespese ve defalarca defalarca seyredilen filmlerin yarattigi bir intibadir. zira, michael j. fox ve digerleri stres atmak icin arka bahcelerinde hep basketbol oynarlardi, futbol oynadiklarini hic gormedim. ve zira michael j. fox ve digerlerinin turk gencligi uzerindeki derin etkisi pek bi bakidir.
hesabın var mı? giriş yap