• her zaman gelin olmasa da en azından beyaz tenli hatunla çıkıyor olmanıza bile daha pozitif bakarlar. yoksa her seferinde "naapçan o karayı" diye yarı aşağılayıcı yarı kızdırıcı bir tavırla cillop gibi, "j lo" gibi manitayı beğenmezler; adamı hasta ederler.

    aslında beyaz tenli gelin sevdalarının altında sanki biraz da genetik bazı tecrübeleri olduğunu sanmaya da başlamadım değil hani. çünkü ben de artık geçmiş tecrübelerimi biraz flash back yaptığımda görüyorum ki, tecrübesi olmamasına rağmen ev işlerine istekli görünen ve eli daha yatkınmış gibi duranlar beyaz tenli hatunlar sanırım. esmeri kızılı mühim olan insan olanı diyebilirsiniz ama anneler için beyaz olanı en iyi seçimdir genelde.

    bazı anneler bunu saplantı haline bile getirebilmektedirler. bu durum en çok yaş kemali geçerken oluyor. çünkü onlar da artık gerçekten yaşlanmış ve "mürvet" görememe korkusu ile daha bi panik hal almış olabiliyorlar.

    neyse sonuçta annelerin bu beyaz ten sevdası, geçmişte birçok esmer hatunla ilişkinizin erken bitmesine bile sebep olabiliyor. ama illa bulunacaksa da "isveç beyazı"nı tercih ediniz derim ben. göreceksiniz ki "ecnebi" olmasına rağmen beyaz tenli diye kabul edecektir helen'i meleni.
  • "güneşte çok kalıp esmerleşmiş kız/kadın ya çingenedir ya da sürtüktür ne işi var bütün gün sokaklarda" eski inanışının bir yansımasıdır.

    dedem annemlerin sokağa çıkmasına çok kızarmış bu sebeple (yıl 1940 lar tabii)
  • bu sevda annelerde içkin halde bulunan genetik ilminin yansımasıdır. anne -bilinçsizce- bilir ki; beyaz ten, sağlık ve genetik mükemmeliyetin işaretidir. evladının "pürüzsüz beyaz" tenli bir kadınla yapacağı evlilikten doğacak çoçukların genetik tekamül açısından doğru seçim olduğunun farkındadır.

    esasında annelerimizin -akça pakça- dediği tarz, salt beyazlık değil, genel olarak pürüzsüz ten üzerine temellenmektedir. zira pürüzsüz ve yumuşak bir ten, östrojen, yani doğurganlık hormonunun vücutta etkin olduğunun işaretidir. anne ve bittabi evladı hiç şüphesiz doğurgana yönelecektir. yani aranan fazla östrojenden kaymak gibi olmuş bir dilberdir.

    lakin türk anneleri ve bittabi türk yiğitleri bu pürüzsüzlüğün de ötesinde, halk dilinde cillop dediğimiz "beyaz" pürüzsüz kadına yönelmektedirler. bunun sebebi; hepimizde içkin olan ırkın ıslahı, tekamülü arayışıdır kanımca, zira millet olarak pek bir esmeriz.
  • (bkz: aklık)
  • çapaya gitmekten kararmis eller ve surat istemeyen annelerin sevdasi olabilir bu... aga kizi olsun hanim olsun isterler belki kim bilir. kırsal kokenlidir bu anneler muhtemelen.
  • beyaz kadın ticaretinin bir safhası. anne aslında genelev patroniçesidir.
  • - oğlum bak bak şurda, soguktan burnu kizarmis beyaz tenli hatun..
    - annee! iyi misin?
  • apbacık kızların makbul olduğu eski günlerden taşınan bir huy.
  • hayatimin anlami olan mozambikli sevgilimden ayrilma sebebim. simdi ne hulukulupuapua, ne ben, ne de annem mutlu... papua yeni gineli bir is adamiyla evlenmis, 16 cocuk yapmis, palmiyelerin altinda yasiyormus... biliyorum ki akli bende. o narin sesiyle, "kulaklarin ruzgari kesiyor hayatim, sen onden yuru istersen" deyisi aklimdan bir an olsun cikmiyor. surekli kaldirimdan yuruturdum ben de onu, fosforlu seyler giydirirdim araba carpmasin diye. hatta bir gun gece vakti bir cocuk "anaa fosforlu hayalet" deyip bayilmisti ki ayilinca ogrenmistik; meger sadece montu secebilmis ahahah... biliyorum ki bu derin romantizmi bir daha kimseyle yasayamayacagim... lanet olsun...
    gecen gun baktim annem kenyali bir kiz getirmis eve vicdanini rahatlatsin diye, "fake bu anne anliyor musun fake! hayatimi mahvettin!" diyerek terk ettim evi. gunlerdir disarilarda sefil vaziyetteyim; bu entry'yi mc donalds'in tuvaletinden giriyorum... eeey benim dertli basim, eeeey benim can yoldasim, eeey benim hulukulupuapuam, nerelerdesin?..
    buradan butun annelere sesleniyorum! su halim size ibret olsun! oglunuzun mc donalds tuvaletlerinde curumesini istemiyorsaniz; birakin sevenleri kavussunlar! yasar usta bari sen bir seyler de ya... uhuhuh...
hesabın var mı? giriş yap