• ortalama bir üniversitede mekatronik müh. okuyorum örnek olarak bölüm derslerimiz

    elektronik,mantık devreleri, kontrol sistemleri,mikroişlemciler, devre teorisi

    elektronik mantık devreyi youtube'daki videolar sayesinde öğrenerek geçtim kontrol ve mikro ile ilgili kaynak bulamadığımdan kalıcam

    karar sizin üniversiteler gerekli mi gereksiz mi?
  • gayet katıldığım önermedir. maalesef tıp fakültesi dahi önemini yitirmeye başlamıştır. en parlak fakülte ise günümüzde tabiki ilahiyat fakültesidir.

    bunun dışında erkenden hayata atılıp para kazanmaya başlamak çok daha mantıklı. keşke bugün ki aklım 8-10 sene evvel olsaydı, çok pişmanım geleceği göremediğime.
  • üniversite okumanın tek anlam kazandığı yer askerliktir.normal lise mezununa göre daha kısa sürede bitirebiliyorsun.(bkz: bedelli askelik) diye bir şey var gerçi.ama onu bile yapabilmen için yaş sınırı var.o yaşa gelebilmek için de okuyom ben bahanesine sığınmak lazım.
  • her ile üniversite açılması ve genelde açılan üniversitelerde, açılan bölümlerin ise fen edebiyat gibi fakülteler olmasının doğurduğu bir sonuç. bolumleri açıyorsunuz iyi güzel ama o bölüm de açık var mı yok mu buna göre açmıyorsunuz. bir sürü insan edebiyat mezunu tarih mezunu. çoğu işsiz. bu bir örnek diğer çoğu fakülte için de durum aynı. bunlar yetmiyor gibi her yere özel üniversitelerde açıldı. çevrem de okumayan insan yok ama eğitim kaliteli değil.
    üniversite bitiren gençlerin çoğu vasat ve vasat altı.
    her yere üniversite açıldıkça eğitimin kalitesi düşüyor. aynı bölümden mezun bir sürü kişi oluyor.
    diğer bir konu ise; her yerde torpil olması referans adı altında. her başvurduğunuz yer size "referans" soruyor. okuyupta işsiz kalmazsın denebilecek bir bölüm yok gibi. çoğu insan okuduğu işi bile yapmıyor sonrasında.
  • üniversite okumak anlamsızlaşmaz... moraller bozulabilir.. isyan edebilirsiniz.. ama bu, üniversiter eğitimi çöpe atmaz.
    üniversite eğitimi amfide hocanın ders anlattığı, öğrencinin not aldığı,, not alamayanların o notları fotokopi ettiği,,, ezberlenmiş ezberlerin ezberlendiği bir eğitim sistemi değildir..
    üniversiter eğitim, öğrencinin yarın işlenecek konuya önceden değişik kaynaklardan çalışıp hazırlanarak derse geldiği,
    derste kontra sorularla profesörü zorladığı,,
    bazen prof'un yardımına diğer öğrencilerin yetiştiği,,,
    sınıftaki tartışmanın kantine taştığı,,,,
    lisedeki gibi müfredatın öğretmenden öğrenilmesi kalıbından ziyade,
    öğrencinin öğretim üyesi ve diğer öğrencilerle tartışa tartışa sadece bilgilenmekle kalmayıp bilgiye katkı yaptığı,,,,,
    bir eğitim sistemidir... anlamsızlaşması imkansızdır...

    hele hele işsizlik ile karıştırılması sağlıklı muhakeme yeteneğinin yitirilmesi anlamına gelir. zira işsizlik üniversitenin değil, ekonominin meselesidir..

    nobelli ekonomist paul samuelson meseleyi şöyle özetler: "bir ekonomide yüzde 8 işsizlik varsa,,,, siz ekstra donanarak; mesela bir lisan daha öğrenerek ya da bilgisayar konusunda yeni sertifika sahibi olarak vs.. bir işe girebilirsiniz ama,,, siz işe girdiniz diye işsizlik oranı düşmez... işsizlik oranı hala yüzde 8'dir."

    ne yani, türkiye'de birden petrol bulunsa (iran, ırak kadar), yeni kaynak girişiyle daha çok yol, daha fazla konut yapılsa, işsizlik oranı yüzde 5'e düşse... üniversitelerde her şey aynı kalsa bile, üniversiter eğitim birden süper mi olacak..?
  • üniversite kazanmanın kolaylaşmasına paralel olarak iş bulmak da imkansızlaşmaya başladı.

    90'lı yıllar ve öncesindeki sistem bence iyiydi. herkes kazanamazdı ama kazanan da iş bulurdu.
  • akepe isteğine kavuşmuş oldu, yaksın kınalarını birtanesi.
  • katılıyor olduğum gerçek. bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde liseyi bitiren öğrencilerin malesef ilk hedefi iş bulmaktır. üniversiteye de iş bulmak amacıyla gider. tabi is bulmak için artık iyi bir üniversite nin iyi bir bölümünde okumak gerekiyor. öğrenci üniversite okuduğu süreçte bile is bulma stresini yaşar. ülkemizde üniversite okuyup atanma oranı ne kadardır bilmiyorum ama çok düşük. bu netice bile üniversite okumanın anlamsızlığını gözler önüne seriyor. insanlar artık üniversite den bir beklenti içerisinde değil. keşke insanların iş sahibi olma stresi ortadan kalksa da gençlerimiz üniversiteyi ağızlarının tadıyla okusalar. ama bu şimdi pek mümkün görünmüyor.
  • üniversite okumak önceden de anlamsızdı, anlamlı olan üniversiteyi bitirebilmekti. hala da aynı. verdiği disiplini almadan ezberleyerek sınav geçerek üniversite bitirmek çok mümkün mü bilmiyorum ancak herkes istediği bölümü okuyabilmeli herhangi bir teste tabii olmadan bunu belirtmek gerekir. üniversite bir disiplin sisteminin akıl içerisinde yer etmesini sağlar, verdiği bilgiler günde 342354352 milyar tane olay olan bir dünyada zaten geçicidir, mevzu disiplindir. bunu alabilen işinde ve hayatında başarılı olur, bunu alamayan ise ister üniversite bitirsin, isterse doktor avukat olsun, ne para kazanabilir ne başarı yakalayabilir ne de başka bir şey. okumamış ama kendini geliştirmiş saçma bir kavram ama eksik ama fazla bilimsel bilginin tartışma yeri olan kurumdan bahsediyoruz, fakirdin okuyamadın ama zengin oldun demek ki okumak gereksiz değil moron, zengin oldun madem artık önünde bir engel de yok oku işte. bir tane diploma al eline. öğrencilerle konuş, dersleri tartış, adabı muaşeret öğren, kılığını kıyafetini hangi tarzda olursa olsun bir ahenk içerisinde seçmeyi öğren, kunduraya beyaz çorap giymemeyi öğren, penbik gömlek giymemeyi öğren ne bileyim, kantinde kimseye terbiyesizlik yapmadan sıranı beklemeyi, insanların hakkına geçmemeyi, yardımlaşmayı, farklı insanları gör. üniversite illa mesleki becerilerin kazandırılması değildir, üniversitenin verdiğini alabilecek kapasiten varsa, ilk önce seni insan yapar, sonra diğer insanların arasında nasıl davranman, fikirlerini diğerlerini rencide etmeden nasıl ifade etmen, insanlarla mutlaka bir şekilde yardımlaşma ilişkisi kurman, not vermen, kitap ödünç alman, kütüphanenin sessizlik kuralına uyman vb. onbinlerce insan olmaya dair şey verir. mesleki beceri ya da profesyonellik üniversitenin işi değildir, sen mezun olana kadar ilk 2 sene gördüğün temel derslerin dışında her şey değişiyor zaten, üniversitenin işi seni yontmaktır, bir disiplin sistemi içerisinde bilgiye nasıl erişeceğinin ve doğru ile yanlışı, gerçek ile hayali nasıl ayırt edeceğine dair seni hazırlamaktır. bu yüzden başta akp olmuş kkp olmuş fark etmez. üniversite en yobaz yöneticilerin zamanında dahi üniversitedir.
  • çok doğru bir tespit. aileleri ve gençleri buradan uyarıyorum. okumanız gereken bölüm: tıp ve diş, asla okumamanız gereken bölüm hukuk şuan. şuan ülkede bakkaldan çok avukat varken hala gidip hukuk okuyan net gerizekalıdır sevgili arkadaşlar
hesabın var mı? giriş yap