• bourne identity filminin birebir kopyası, biraz türkiye'ye uyarlamışlar o kadar. ayrıca şafak sezer'e suikastçi rolü hiç yakışmamış, adamı görünce komedi dizisi zannediyor insan.
  • bourne identity'i aynen aşırmışlar. çok komik. babamla izliyoruz. aha baba diyorum, şimdi polisleri dövecek dövüşebildiğine şaşıracak. aynen oluyor. aha baba diyorum, o anahtar bi bankada kasaya ait. o da çıkıyor. babam şaşkın. aha baba diyorum, kasadan sahte pasaportlar ve bir miktar para çıkacak. yine tutturuyorum. babam hayretler içerisinde. oğlum diyor, nerden biliyosun lan bütün bunları? kolpa dizi baba diyorum, salonu terk ediyorum.

    dip not: dizinin sözde senarisleri labirent yazı grubu imiş. peh!
  • şafak sezer'in rolü için: bkz.transporter
  • aynaya baktığınızda gördüğünüz yansımadır. çünkü o yansıma sizin bütün zaaflarınızı, hatalarınızı bilir. yansımanıza yabancılaşarak onu daha da güçlendiryorsunuz.
  • su an trtde yayınlanan bölümüne rastladığım dizi.ayrıca sürekli zoom in ve zoom out yapılan bir dizi imiş.yönetmen sanki bu teknikleri yeni öğrenmiş de gerekli gereksiz her sahnede kullanıyormus gibi duruyor.aksiyon veya gerilim için ise sürekli kamera açısı değişiyor.kısacası pek izlenesi bir dizi değil.safak sezer'in bıyıkları bu fikri daha da pekiştiriyor
  • tamamen akp propagandasi dizi. dikkatli olmak gerek. tum nakşibendi'ler sifir kusurlularmi$ gibi ovuluyor: adnan menderes irak ve kibris'i cozecekti olduruldu, ozal muthi$ hamle ba$latti olduruldu, akp goreve geldi (adi direkt gecirilmese de) ergenekon rahat birakmiyor.. daha da beteri alevi-sunni cati$masina deginirken sivas'ta ya$ananlara olay, takip eden gunlerdeki sunni koyunde ya$ananlaraysa katliam deniyor.

    ergenekon davasinda halktan yukselen rahatsizligi manipule etmek icin hukumete bagli bir trt projesi i$te. ucuz aksiyonla izleyici cek, caktirmadan fikirlerini enjekte et. amerikan modeli, 24 gibi.
  • fragmanı şu sıralar sanal alemde psikolojik propaganda unsuru olarak dolaştırılan dizi.

    derin devlet elbette yani bir kavram değil.
    cia, mossad vb gibi adı, sanı "işi" belli örgütler, derin operasyonları yöneten insanlar
    hep bu ülkenin başına bela oldu, oluyor ve olacak da...
    bütün bunlar belliyken elimiz kolumuz bağlı, sesimiz çıkmıyor...
    hatta başka başka düşmanlar arıyoruz,
    yatağın altında canavar arar gibi...

    sadece gençliğe hitabeyi okumak bile gerçekleri görmek için ilk -ve yeterli- adım oysaki.

    olayları tarihsel kronoloji içinde sunup
    -sebep sonuç ilişkisi kurmadan-
    hepsini de muğlak bir sebebe bağlayarak,
    tek suçları "iktidara muhalefet yapmak" olan insanları,
    engizisyon döneminde cadı avcılığına benzer bir şekilde infaz etmek için,
    oluşturulmaya çalışılan zorlama gerekçelere inansınlar diye
    halk üzerinde oynanan propaganda oyununun bir parçası olmaktan öteye gidememiş dizi...

    elmalar ile armutları birarada sunarak kafaları karıştırmak;
    araştırma, okuma, muhakeme etme yöntemlerini kullanmak yerine
    toplumu "inanma" eksenine hapsetmek için oluşturulmuş bir de cafcaflı fragmanı var,
    sanal alemde "bu ülkede yaşayan herkesin izlemesi gereken bir video" başlığı ile dolaşan.
    gördüğüm en yüzeysel saptamalar ve havada kalan laflar.
    prodüksiyon kalitesi iyi mi, tabi ki iyi..
    bu dincilerde maddi kaynaktan çok ne var.
  • çok fazla ikilem içeren bir fragmana sahip dizi. fragmanında öncelikle 1960 darbesi demokrasiyi barışı götürmüştür diyor, sonra ragıp gümüşpala'yı öldürdüler yerine süleyman demirel geldi deniyor, ragıp gümüşpala darbeden sonra 2. genelkurmay başkanı olan bir general, yani hem hem darbe kötü bir şey ama darbenin başındakiler iyi gibi bir anlam çıkıyor.

    bu tarz bir sürü çelişkili önerme var neyse, bu dizinin amacı niyeti belli, laikçi-dinci; sözüm ona cumhuriyetçi-demokrat tartışmaları, bırakın bu tarz binom tartışmaları, şerif mardin'in ta 1970'te yazdığı merkez-çevre teorisini evirip çevirip demokrasicilik oynamayı, hikayenin kalanı için (bkz: #17953956)
hesabın var mı? giriş yap