*

  • bas ve cek anlaminda kullanilan ve kisaca goruntu kalitesi cok fazla onemsenmeden fotograf cekmek icin kullanilan kompakt fotograf makineleri icin kullanilan bir tabir
    (bkz: point and shoot)
  • fotoğrafçılık üzerine oldukça faydalı makale ve rehberlerin yer aldığı muhteşem bir kaynak olan web sitesidir.

    http://www.bascek.com/
  • daha çok dijital fotoğraf ve fotoğraf işleme konusunda engin bir bilgi kaynağı.
  • amatör fotoğrafçılara ekmek kapısı da sunan, dolu dolu bir kaynak.
    http://mesaj.bascek.com/topic/101#post-373
  • farkli alanlara egilen pek cok teknolojik cihaz inceleyen site arasinda bu siteyi digerlerinden ayiran mukemmel bir ozellik var: okuyucu yorumlari. mesela bir haberde canon 60d'nin duyurulmasi verilmis. resmen yazidan 10 kat daha uzun yorum var. ve kesinlikle diger sitelerdeki bayat "aa super aletmis, cok paali olur bu, iste aman ne iyiymis, yok nikonun eline verirmis" vs. gibi incir cekirdegi doldurmayacak yorumlar degil. dogru ya da yanlis, adamlar oyle yazmislar ki, okumadan edemiyor insan. bir suru sey ogreniyorsunuz ister istemez. bu acidan bile takibe deger bir site.

    ote yandan sitenin kendisi icerik olarak cok mukemmel olmakla birlikte, tasarim acisindan biraz daha ugrasilmasi gerekiyor sanirim. kardes sitesi oldugunu tahmin ettigim pclabs'in sade ama gorece fonksiyonel tasarimina yakin bir tasarim kulllaniyorlar. tamam, pclabs icin eyvallah ama, bu site icin daha iyisi olmali bence. icerik ureten, emek harcayan herkese cok cok tesekkurler. kolay is degil vesselam.
  • süper bir site, bu kadar rafine bilgiyi bedava vermeleri hayret verici.
  • özellikle sony'nin d slr ve slt serisi fotoğraf makineleri hakkında en fazla bilgi ve inceleme bulabileceğiniz faydalı web sitesidir. dpreview.com kadar olmasa da türkçe kaynaklı başvurulabilecek en iyi fotoğraf makinesi, lens vb aksesuarlar inceleme sitesidir.
  • bugün itibariyle yayınladıkları bir rehber ile yeni fotoğraf makinesi alacak olanlara müthiş bilgiler sunan web sitesi. yeni fotoğraf makinesi alacaklara tavsiyem, forumlara falan göz atmasınlar direk bu rehberi okusunlar, eminim ki akıllarında hiç bir soru işareti kalmayacaktır.

    vatandaşın fotoğraf makinesi satın alma rehberi – aralık 2011

    yıllar önce dijital fotoğraf makineleri ucuzlayıp, herkesin eline geçmeye başlayınca, fotoğrafçılar, ‘fotoğrafçılık ayağa düştü’ diye tepki göstermişlerdi. ancak gelişmeler böyle düşünenler için daha da korkunç bir hal aldı ve o fotoğraf makinelerinin yerini, daha önce yalnızca profesyonellerde bulunan dslr makineler almaya başladı. o kadar ki kompakt makine fiyatına dslr bulmak mümkün.

    amacı sadece tatil fotoğrafı çekmekten tutun, yeni doğacak bebeğini bekleyenlere kadar herkes dslr tercih etmeye başladı. hatta daha eline makine almadan ‘ben ürün/düğün/doğum fotoğrafçısı olacağım ne almalıyım?’ soruları bile geliyor.

    bugün gelinen noktada, durumdan şikayetçi olan profesyonellerin bile pek şikayetçi olamayacağı bir pazar oluştu. makinelerin çok satması ve fotoğrafçı olmak isteyenlerin sayısının artması, fotoğrafçılık kurslarının sayısını patlattı. biz bile özel ders olarak fotoğraf makinesi eğitimleri vermeye başladık ve bunun sebebi tamamen okuyucularımızın talep etmesiydi. bu yüzden profesyoneller sadece çekimlerden değil, ders vererek de para kazanmaya başladılar. makinelerin sayısı ve çeşidi arttı, fiyatlar rekabet nedeniyle daha makul seviyelere geldi. bununla beraber artan talep, aksesuar ve ek ekipmanların da gelmesine ve rahat bulunmasına sebep oldu.

    uzun lafın kısası, pazar büyüdü. her ne kadar dslr almak mantıklı hale gelmiş olsa da, kompakt, dslr benzeri ve micro 4/3 gibi formatlar da gelişmeye ve satılmaya devam ediyor. o kadar ki bunların bazıları giriş seviyesi dslr’dan daha pahalı.
    bu yazımızda sizlerden gelen soruların eşliğinde, kim ne alsın sorusunu yanıtlamaya çalışacağız. spesifik modellerden ziyade, bir satın alma mantığı oluşturacağız. elbette model tavsiyelerimiz de olacak.

    ama özellikle kompakt tarafında model o kadar çok ki zaten istesek de hepsine yer veremeyiz. o yüzden kriter listesi oluşturacağız ki elemeleri belirli bir mantık çerçevesinde yapabilesiniz.

    önce sınıfları belirleyelim.

    kompakt: küçük boyutlu, küçük algılayıcılı, lensi değiştirelemeyen taşınabilir makineler.

    micro 4/3: daha büyük boyutlu, daha büyük algılayıcılı, lensi değiştirilebilen, hala taşınabilir makineler.

    dslr benzeri: küçük algılayıcılı, dslr benzeri büyük gövdeli, süper zoom yapabilen sabit lensli, taşınabilirliği daha düşük makineler.

    dslr: büyük algılayıcılı, büyük gövdeli, lensi değiştirilebilen, taşınabilirliği en düşük makineler.

    özel sınıfta makineler: sony nex, nikon 1 ve fuji x100 gibi, birden fazla sınıfın özelliğini taşıyabilen özel makineler
    şu an piyasada bulunan modelleri kabaca bu şekilde gruplandırabiliriz.

    makineleri gruplamak, kullanıcıları gruplamaktan daha kolay. o yüzden şimdi zor olan kısma geçelim ve kullanıcı taleplerine göre tavsiyelere başlayalım. her zaman model vermeyeceğim çünkü modeller hem eskiyor hem de zaman zaman kampanyalar sayesinde normalde alamayacağınız bir ürün alınabilir hale geliyor. bizim için önemli olan satın alma stratejisi.

    1-amacım sadece anı fotoğrafı çekmek, komik anlar, ilginç durumlar ve bazen arkadaşlar. fotoğraf kalitesi gibi şeyler benim için önemli değil.

    bu durumda önce ciddi ciddi cep telefonunuzu kullanmanızı ve masraf yapmamanızı öneririm. ama tabii telefon iphone ya da android’in iyi modelleri olmak şartıyla. iphone 4s’in fotoğraf kalitesi, ışık sorun olmadığında oldukça iyi. eğer fotoğraf makinesi alacaksanız, düşük bütçeli makinelerde karar kılacağınız kesin. zira 500 liranın üzerinde harcama yapmak gereksiz olur. dikkat edeceğiniz noktalar, 10 megapiksel civarında olması, li-ion yani ince pil ile çalışması, gömlek cebinize girmesi.

    zoom olarak 4 ile 5x civarı olsun. teknik özellik olarak arakadan aydınlatmalı algılayıcı kullanılan bulursanız tercih edebilirsiniz ama genelde ccd yaygın. iso 3200 gibi değerlere aldanmayın. dokunmatik ekranı varsa almayın zira pil tüketimi çok oluyor. gerçek panorama, hdr ve sahne modları olsun ve kolay ulaşılsın. video 1280×720 olursa her türlü paylaşım ortamı için yeterli olacaktır. video çekiminde zoom yapabiliyor mu diye kontrol edin. çekim modu olarak tam otomatik ve p modu olması size yetecektir. digital zooma kulak asmayın optik zooma bakın. lcd ekranın kalitesini çok tartışmıyoruz. bu segmentte titreşim engelleme sistemi olmayabiliyor. fiyat faktörü ön planda.

    özetle:

    10-12 megapiksel ccd algılayıcı (cmos ve arkadan aydınlatma tercih sebebi olur)
    zoom en fazla 5x
    ince, li-ion pil kullanımı
    gömlek cebi boyutu.
    makine içinde panorama ve hdr özellikleri
    1280×720 video
    görüntü sabitleme sistemi (opsiyonel)
    video çekerken zoom imkanı
    alacağınız makine bu özelliklerin hepsine sahip olmak zorunda değil. zaten bazılarını muhtemelen bulamazsınız ama bu listeyi en çok tutturan makineyi alırsınız. büyük alışveriş merkezlerinde rahatlıkla denersiniz.

    örnek olarak canon a3200, nikon coolpix s3100, sony w570 modellerini verebiliriz. bu modellerin altına indiğinizde, yukarıdaki liste hızlıca fakirleşmeye başlıyor. hd video’yu kaybediyorsunuz örneğin. fiyatı 400 liraya yaklaştırmamaya çalıştım. bu modellerde ara ara yapılan kampanyalar fiyatları 300 liraya kadar indirebiliyor hatta 200'lü rakamlar da mümkün.

    2-çoğunlukla anı fotoğrafları çekeceğim ama görüntü kalitesine önem veriyorum.

    ilk seçenekten farklı olarak burada fiyattan ziyade görüntü kalitesine odaklanıyoruz. bu katagoride artık genelde arkadan aydınlatmalı cmos algılayıcı bulunduğundan, sunulan çözünürlükler 16 megapiksel bile olsa çok problem olmuyor. hd video yanında full hd video da bu segmentte karşımıza çıkabiliyor. tercih meselesi. gece çekimi için yüksek iso kullanırken daha az çekiniyoruz. bu makineler iso 800'de temiz görüntü verebiliyor. taşınabilirlikten ödün vermiyoruz. zoom değerleri ise 5x’in üzerine çıkıyor. otomatik ve p modu hala yeterli. bu segmentte dokunmatik ekranlara da rastlıyoruz ama pek tercih etmiyoruz. video çekerken zoom imkanı varsa tercih etmekte fayda var. lcd’nin kalitesinde artış bekliyoruz. 460k nokta olmalı en az. titreşim engelleme sistemi de standart özellik. artık fiyat hedefi 500-650 aralığı.

    özetle:

    12-16 megapiksel cmos arkadan aydınlatmalı algılayıcı
    zoom değeri 5x ve üzeri
    ince, li-ion pil kullanımı
    gömlek cebi boyutu.
    makine içinde panorama ve hdr özellikleri
    kaliteli lcd
    titreşim engelleme özelliği
    hd video
    video çekerken zoom imkanı
    yine tüm listeyi tek makinede toplayamayabilirsiniz ama çoğunluğunu toparlamaya çalışın. örnek olarak canon ixus 220 hs, nikon s6200, sony wx7 verilebilir.

    3-fotoğraf kalitesine önem veriyorum, hatta biraz da kontrolleri elime alsam fena olmaz

    bu segmentte aslında bir önceki şartlar kabaca geçerli. ancak p ve auto modu dışında diyafram ve enstantane modları da seçilebiliyor. bu modeller aynı zamanda 10x üzeri optik zoom, 3d çekim veya gps gibi ek özellikler de barındırıyor. fiyatlar 700-800 aralığında.

    12-16 megapiksel cmos arkadan aydınlatmalı algılayıcı
    zoom değeri 10x ve üzeri
    ince, li-ion pil kullanımı
    gömlek cebi boyutu.
    makine içinde panorama ve hdr özellikleri
    kaliteli lcd
    titreşim engelleme özelliği
    hd video
    video çekerken zoom imkanı
    a ve tv/s modu
    ek özellikler (3d, gps gibi )
    örnek olarak nikon p300, canon 230 hs, sony hx7.

    su altında çok derine gitmeden fotoğraf çekmek istiyorum ama büyük makine taşıyamam
    aslında burada ilginç bir çözüm olarak, filmli su geçirmez makineler de kullanılabilir. oldukça ucuz oluyorlar ama dijital olarak bakarsak sony’nin tx10 modeli bu iş için ideal. 10 metreye kadar dayanıklı olması ve geniş açı lens tercih sebebi olsun.

    4-taşınabilirliği hiç bozmadan, alabileceğim en iyi kompakt makineyi istiyorum.

    bu segmentte fiyat 1000 lirayı vuruyor hatta üzerine çıkıyor. temel özellik dslr ya da micro 4/3 gibi lensi değişebilen modellere geçmeden olabilecek en iyi görüntüyü almak. bu segment biraz özel. zira algılayıcı boyutu diğer tüm modellerden 1.5 kat daha büyük. iso 1600 bile kullanılır durumda. çok fazla model çeşidi yok. abartı zoom da pek göremiyorsunuz. bunun nedeni lenslerin hızlı olması. f2.0 değerlerini görmek olası.

    özetle

    büyük algılayıcı
    raw çekimi
    manuel ve a/tv/s modları
    dayanıklı gövde
    hızlı lens
    canon s95/100, g12, panasonic lx5, nikon p7100. kişisel tavsiyem s100.

    4-kompakt fotoraf makinelerinde yeterince zoom yok halbuki ben ay çekiyorum/uzaktan porte çekiyorum. dslr’dan önce de alışmak istiyorum.

    sıra geldi süper zoomlara. bu makinelere aynı zamanda dslr benzeri deniyor. temel özellikleri dslr tipi büyük gövdeye sahip olmaları ve zoom miktarlarının 20x üzerine çıkabilmeleri. ayırt edici özelliklere baktığımızda;

    ele oturan büyük gövde
    büyük ekran
    cmos algılayıcı
    manuel kontroller
    20-25x arası optik zoom
    bu özellikler dışında, algılayıcıların boyutu ufak kompaktlar ile aynı olduğundan, görüntü kalitesi aynı. fiyat 500 lira üstü.

    örnek olarak nikon l120 verilebilir.

    5-dslr benzeri sınıfta mümkün olan en yüksek zoom’a ihtiyacım var. safariye gidip aslan çekeceğim/kuş çekeceğim. dslr almayı düşünmüyorum o yüzden bir kere almalıyım.

    bu makineler dslr satın almak istemeyenler için. dolayısıyla özellik ve çekim imkanları üst düzey. yukarıdaki listeye ek olarak aşağıdaki özellikleri aramalısınız.

    arkadan aydınlatmalı cmos algılayıcı
    yüksek kalite dönebilir ekran
    25-40x arası optik zoom
    etkili titreşim engelleme sistemi
    full hd video
    raw
    gps
    ayrı zoom/odak halkası
    harici mikrofon desteği
    hazır panorama ve hdr modları
    özelliklerin gelişkin olmasına rağmen, algılayıcı hala ufak. ama algılayıcıların ve kullanılan işlemcilerin üst seviye olmasının etkisiyle iso ve genel görüntü kalitesi yüksek. listedeki özelliklerin hepsi her modelde olmayabilir ama bunlar karakteristik özellikler. kişisel önceliklerinize göre seçeceksiniz. örnek verelim.

    video çekimi benim için çok önemli: panasonic fz 150 (görüntü kalitesi ve harici mikrofon)
    genel olarak bana her türlü çekim kolaylığını sağlasın: sony hx100v (en kullanıcı dostu model)
    zoom ve titreşim engelleme sistemi en ileri seviye olsun: canon sx40 hs (en yüksek zoom ve en iyi titreşim engelleme)
    dslr gövdesine en yakın model olsun: fuji hs 10/20 (dslr’a en yakın tasarım)
    en uygun fiyat: nikon p500
    fotoğrafları photoshop’la işlemeden duramam: panasonic fz-150 ve fuji hs10/20 (raw desteği)
    flaş sistemleri kullanmak istiyorum: pansonic fz 150, canon sx40 hs, fuji hs 10/20 (harici flaş için hotshoe)

    6-dslr benzeri iyi hoş da, küçük algılayıcı nedeniyle görüntü kalitesi beni tatmin etmiyor. algılayıcıyı büyütelim.

    burada karar vermeniz gereken şey şu. büyük algılayıcı aynı zamanda nispeten büyük gövde ve değişebilir lens demek. bu makinelerde süper zoom miktarlarına ulaşamayacaksınız ama lens değiştirebildiğiniz için, kaliteli lenslerle fotoğraf kalitesini algılayıcı haricinde de geliştirmek mümkün. bunu göze alıyor musunuz? lensler ucuz değil.

    cevabınız evetse, bu noktada seçenekler biraz değişiyor. micro 4/3 makineler ve sony’nin nex serisi gibi özel tasarımlar söz konusu.

    bu makineler, her ne kadar gövde olarak çok büyük olmasalar da, takılacak lenslere göre çanta gerektirecek boyutlara gelebiliyorlar. micro 4/3 makinelerin avantajı, lenslerinin de ufak oluşu. pancake denen lensler sayesinde bir hayli küçük olabiliyorlar. ama yine bir s100 kadar olmalarını bekleyemezsiniz.

    bu konuda panasonic ve olympus öne çıkıyor.

    neden micro 4/3 alayım?
    öncelikle bu formatı tanımıyorsanız sizi şuraya alalım. yalçın’ın kapsamlı yazıları ve model örneklerini bulacaksınız.

    micro 4/3 makineler, kompakt makineler ve dslr’lar arasında köprü konumundalar. algılayıcıları kompaktlardan büyük, dslr’dan küçük. dolayısıyla özellikle gece çekimi başarımları tüm kompaktlardan iyi iken, dslr kadar iyi değil. bugünün modern dslr makineleri, iso 3200'de dahi gayet kullanılabilir fotoğraf üretebiliyor. micro 4/3'lerde de iso 1600'ü kullanabiliyorsunuz.

    sırf gece değil elbette, gündüz çekimlerinde de renk üretimi oldukça iyi bu makinelerin. dinamik aralık konusunda da başarılar. yani aydınlık ve karanlık bölgelerde detayları, kompaktlara göre daha iyi koruyorlar.

    neden sony nex alayım?

    sony nex’e gelirsek, aps-c yani bir nikon d5100 ya da canon 600d içinde ne varsa, nex’in içinde de o var. nex serisi bu nedenle her türlü micro 4/3 seçeneğinden üstün. ancak zayıf tarafı lensleri. sony ancak 2011 yılında yeni lensler duyurabildi ama hala yeterli değil. üstelik pahalı. sony’nin sineğin yağını çıkartmak için kaçırdığı bir de fırsat var. nomalde nex’e bir adaptör yardımı ile sony alpha dslr lenslerini takabiliyorsunuz. ama bu adaptör de pahalı. 200$ civarı. eğer sony bu adaptörü çok ucuza hatta parasız verebilse, lens yok şikayetlerini biraz dindirebilir. ancak o lenslerin de boyutları bir hayli büyük. dolayısıyla sony nex5'i de küçük lenslerle kullanmak mümkünken, bu konuda çoktan oturmuş micro 4/3 makinelerle sony henüz baş edemiyor.

    bu durumda dslr’dan küçük ama kompaktlardan görüntü kalitesi açısından daha iyi bir çözüm istiyorsanız, daha az yer kaplayan ekipmanlar için micro 4/3, dslr kalitesini, bir dslr’a göre daha küçük bir çantada taşımak için nex’i tercih edebilirsiniz. nex’in de taşınabilirliği arttırmak için ufak 16 mm lensi bulunuyor. hiçbir dslr bu kadar ufalamaz yapı olarak. ama tabi ağız sulandıran zeiss 24 mm f/1.8 lensi taktığınızda her türlü cepte taşıma imkanı yine kayboluyor.

    seçim sizin. micro 4/3 ile görüntü kalitesinden çok az fedakarlık edip taşınabilirliği ve lens çeşidini seçebilirsiniz. ya da nex ile dslr kalitesini daha küçük bir pakette yanınızda taşırsınız.

    başarılı micro 4/3 örnekleri için sitemizde de incelemesi bulunan panasonic gh2'ye bakabilirsiniz. bu makine video konusunda bizim canon 60d’den daha başarılı. fotoğrafta ise iso’da geri kalıyor doğal olarak.

    daha küçük gövde için de panasonic gf3'e bakabilirsiniz. sony’de karar kılarsanız, nex5n takibinizde olsun. nex7 de güzel ama oldukça pahalı.

    nikon v1 ve fuji x100 isimlerini de duyduk ama?
    nikon v1 ile nikon, kompakttan büyük dslr’dan küçük makine eksiğini giderme hamlesini attı ama sonuçları iyi olsa da henüz çok genç bir makine ve lens sayısı az. oldukça da pahalı. 2012 yılında değerlendirmemiz gereken bir ürün. fuji x100 ise işin ustalarının elinde çok iyi sonuçlar veren lensi değişmeyen ve yine pahalı bir makine. aps-c algılayıcısı harika sonuç verse de, amatör işi değil. bizim yalçın aydın bu makinenin ülkemizdeki uzmanı. merak edenler onun yazılarına bakmalı.

    6- yok ben bu işe ısınamadım, benzeri ufağı yarısı derken kafam karıştı ben adam gibi dslr alayım. zaten gördüğüm kadarıyla kompakt haricinde çanta taşıyacağız.

    çok hatalı bir görüş sayılmaz. evet dslr benzeri, micro 4/3 ve nex makinelerin çoğu için bir çanta gerekiyor. ama hiçbiri yine de bir dslr kadar yer tutmadığından, dslr her durumda daha büyük bir çanta işgal edecek. diğer sistemlerin lensleri de dslr lenslerinden gözle görülür şekilde ufaklar. yani yanınıza bir set alıp çıkmak istediğinizde, en büyük ve ağır çanta dslr’a ait olacak. o yüzden bu bir sorun mu değil mi diye karar vermelisiniz. taşıyacağınız yük önemli ise dslr düşünmeyin.

    ikinci önemli husus lensler. hemen söyleyeyim, eğer lens değiştirme masrafına girmeyecekseniz, dslr’a bulaşmayın bile. maalesef ülkemizde makineleri garantili olarak kitsiz alamıyoruz. ve kitlerin de kaliteleri yeterli değil. o kadar ki eğer bir makinenin adam gibi kit lensi varsa, ülkemize mutlaka o kaliteli kit değil düşük kalitelisi geliyor. örneğin kişisel fikrime göre en iyi gövde-kit uyumuna sahip sony a77, 16-50 f/2.8 lens yerine 18-55 ile satılıyor. sebebi fiyat. lens tek başına 700$ ediyor. ama lenste toz yalıtımı var ve gövdeden titreşim engelleme sayesinde aslında başka bir markada eş değeri oldukça pahalı olacak bir lens.

    bu durumda makineyi aldığınız anda ister nikon ister canon ister sony olsun, kit lensi uzun süre kullanmak istemeyeceksiniz.

    kit lens neden işimi görmez?

    öncelikle malzeme kaliteleri düşüktür. bu hem hızlı tozlanma hem de kullanılan ucuz optikler nedeniyle ‘tatsız’ fotoğraf üretimine sebep olur. örneğin canon 18-55 lens ile 50 mm f/1.8 lensi, sadece ürettikleri fotoğrafın renklerinden ayırt edebilirsiniz. nikon’un kiti daha başarılıdır canon’a göre.

    ama hepsinin temel sorunu, sundukları diyafram değerlerinin f/3.5-5.6 arası olmasıdır. işık konusunda 18-55 aralığında bile çabucak sıkıntıya düşüp, iso’ya muhtaç olmanın can sıkıcılığı yanında, arkaplan öldürmeyi diyafram üzerinden yapmak da istediğiniz kadar iyi sonuç vermeyecektir.

    bunun yanında genelde titreşim engelleme sistemine sahip olduklarından, kolaylık sağlamıyor değiller ama kısa zamanda sınırlarına dayanacağımız bu lensi genelde her dslr kullanıcısı 50 mm f/1.8 ile değiştirir. dolayısıyla orada 250-300 tl arası gizli bir masraf vardır. ayrıca basit bir kompaktın ya da dslr benzerinin çektiği makroyu ya da tele fotoğrafı bu makinelerde çekmek, ayrı lens masrafı demektir. makro için makro özellikli lens, tele için de yine genelde uzun yapıda olan 70-300 tarzı lensler gerekir. bunların hepsini bir çantaya koyduğunuzda taşımak için sağlam kondisyon da gerekiyor :)

    tüm bunları hesap ederek yine de dslr almaya karar verdiyseniz, devam edelim.

    7-giriş seviyesi bir dslr işimi görür mü bütçeyi delmeyelim.

    evet görür. ancak bütçeyi delmeme kısmı lens masrafı nedeniyle zor. makineye lens almayacaksanız, dslr benzeri bir makineye yönelin deriz. sizin için dslr’da en iyi seçenek, giriş seviyesi bir gövde üzerine 50 mm f/1.8 lens almak. kit lensi almayın fiyattan düşülsün. bunu spot piyasada yapabilmeniz daha kolay olur. biraz araştırın. mümkünse garantili alın elbette ama böyle bir kombinasyonu garantili alabilir misiniz bilemiyoruz.

    bu kombo ile hem diyafram sorunu çekmezsiniz hem de zoom kabiliyeti olmayan bu lens sayesinde kompozisyon kurmayı öğrenmeye mecbur kalırsınız. çekmeden önce daha çok düşünürsünüz. zoom yapabilen lenslerin insanı tembelleştirmesi söz konusu. prime/sabit odaklı denen bu lensler sizi harekete zorlar. üstelik oldukça küçük ve hafifler. yalnız nikon’da bu lensin motorlu olanını almanız gerekir.

    giriş seviyesi ürünler için canon 1100d ve nikon d3100 örnek verilebilir. 1100d ve 50 mm lens ikilisi daha ucuza mal olacaktır. buna karşılık d3100'ün daha iyi iso performansı bulunuyor. seçim tamamen bütçeye bağlı.

    8-giriş seviyesi beni tatmin etmez, ayrıca lens de alacağım.

    bu durumda bakmanız gereken özellikler, yüksek iso performansı, gerekliyse video özellikleri, dönebilir ekran ve lens seçeneklerinin çokluğu gibi detaylar. elbette elinize oturması da önemli.

    nikon’da d5100, canon’da 550/600d ve sony’de a65 örnek gösterilebilir. bizim tavsiyemiz makineden önce lenslerinize karar vermeniz. bu sayede kendinize bir bütçe çıkarmanız. o bütçe içinde makineye ayırabileceğiniz para da kendini belli eder.

    nikon d5100 döner ekranı ve yüksek iso başarımı nedeniyle bizim girişin üstünde ilk önerdiğimiz model. nikon d5100'ü hanımlara özellikle öneriyoruz zira küçük ve konforlu. tek kusuru videosu tam manuel kullanıma izin vermiyor ve lens için motoru yok. o yüzden alacağınız lenslerin motorlu olmasına dikkat etmelisiniz. canon 600d ise benzer özelliklere ama daha başarılı video performansına sahip. 50 mm lens masrafı daha düşük. eğer bu durumu yok sayarsak, bütçeniz hangisine yetiyorsa onu alın diyebilirim. çünkü sonucu önüne takacağınız lens belirleyecek. sony de a65 ile iddialı ancak ikinci el lens opsiyonları ve aksesuar seçenekleri rakipleirne göre dezavantajlı. onun dışında makine olarak tercih edilebilir. gövdeden is ve videoda adam gibi otomatik odaklama avantajları bulunuyor.

    lens alma mantığını daha sonra anlatacağız zira makine seviyesinden bağımsız bir konu.

    9-biraz daha dayanıklı bir makineye ihtiyacım var ayrıca gövdede mümkün olduğunca fazla elle ayar imkanı istiyorum.

    bir üst seviyede, canon 60d/7d, nikon d7000 ve sony a77 gibi örnekler var.

    buradaki mantık, alacağımız makinenin, giriş ve girişin üstündeki makinelerden dayanıklı olması ve daha çok ayar imkanı vermesi. bu gövdeler daha büyük olduklarından, üzerlerinde çift kontrol tekeri bulunur. kısayol tuşu sayısı da fazladır. yine büyük gövde neticesinde, ergonomileri daha başarılıdır, ele daha iyi oturur. ancak algılayıcıları aynı aileden ise, alt modellerle aynı fotoğrafı üretir. örneğin nikon d3100, d5100 ve d7000 aynı algılayıcıyı kullanır, iso başarımı aynı diyebiliriz.

    seçim kriterlerimiz aslında yine ne yapacağımıza bağlı olarak değişiyor. video çekecekseniz 60d hem en ucuz hem de hareketli ekranıyla d7000 ve 7d’den ayrılıyor. a77'nin hareketli ekranı hareket yönü nedeniyle daha kısıtlı.

    fotoğrafa gelince, 7d’nin 60d’nin üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. kesinlikle üstün netleme sistemi sayesinde hem hızlı netliyor hem de hareketli nesne takibinde çok daha başarılı. ayrıca gövde toza ve suya dayanıklı. bunlar önemliyse 7d alın. ürettikleri fotoğraf ise aşağı yukarı aynı.

    nikon d7000 de nikon yolundan gitmek isteyenlere 7d alternatifi. 60d’nin üst katagorisinde. çift kart yuvası ve 7d’ye göre daha başarılı iso performansı bulunuyor. burada da biraz fiyat konuşur. şahsen ikinci ele artık düşmüş bir 7d’ye bakardım. d7000 henüz çok yeni.

    sony a77, videoda otomatik netleme sorununa sahip değil. geçirgen aynası sayesinde video kamera rahatlığında çalışıyor. gövdede titreşim engelleme var. ayrıca 24 megapiksel ile en yüksek çözünürlük sony’de. ama bunun görüntü kalitesine olumsuz yansıdığını gösteren testler çıktı. özellikle yüksek iso’da. yine de tavsiye edilmeyi hak eden bir ürün. şu an itibarı ile baktığımızda tek sorunu bulunmaması gibi görünüyor. ve az önce bahsettiğimiz gibi, güzel kit lensi buraya gelmiyor.

    10-full frame mi çarpanlı makine mi?

    tam kare algılayıcılı makineler elbette daha yüksek kalitede fotoğraf üretiyor ama profesyoneller haricinde önerdiğimiz bir tür değil. çünkü kullanacağınız lenslerin kalitesi de hep üst seviye olmak zorunda. gövdeler de pahalı. biz bu yazıda profesyonelleri kenara koyduk o yüzden çarpanlı modeller üzerinden gideceğiz.

    11-makineyi bir şekilde aldık, ilk lensim ne olmalı?

    burada tamamen neyi çekeceğiniz önem kazanıyor.

    kuş çekeceğim: 70-300 lensler işinizi görür. genelde gündüz çekimi olacağından ışık sorunu pek olmayacak. bütçenize uygun bir tane seçin.

    portre çekeceğim: önerdiğimiz 50 mm lesn omuz üzeri portreleri rahatlıkla çeker. ama 85 ve 100 mm lensleri de öneririz. çekeceğiniz kişi ile araya biraz mesafe koymak, çektiğiniz kişiyi rahatlatacaktır.

    uzaktan portre ve detay çekimler yapacağım: 70-200 lenslere yönelin. eğer tele, genel çekim tarzınızı ifade ediyorsa, 70-300 sizi yarı yolda bırakır zira ışığın azaldığı anlarda gerekli diyaframı sağlayamazlar. bu durumda f/2.8 diyafram sunan lenslere yönelin. ayrıca titreşim engelleme bu tip lenslerde çok önemli. 70-200 aralığını is ile birlikte f/4 diyaframla sunan güzel lens seçenekleri de fiyat açısından tercih edilebilir. sigma ve tamron’un uygun fiyatlı 70-200'lerini de değerlendirmek gerek.

    geniş açı çekeceğim, dar alanlarda çalışıyorum: ultra geniş açı lensler almalısınız. bu lenslerin geniş kısmı 10-11 mm gibi değerlerdedir. tele kısmına takılmayın. tokina 11-16 f/2.8, diyaframı nedeniyle tavsiye ettiğimiz bir lens. sigma’nın 10-20 lensi de çok tercih edilen ve beğenilen bir lens.

    genel kullanım için bir lens istiyorum: bunun için 17-50 mm aralığını tavsiye ediyoruz genelde. diyafram değeri de f/2.8 olursa uzun süre lens değiştirmezsiniz. tamron’un ve sigma’nın çok başarılı modelleri bulunuyor.

    böceğin gözbebeğini çekeceğim: makro lens almalısınız. bu lensler genelde sabit odaklıdır. 90, 100 ve 105 mm gibi değerlerde olabilir. üzerinde makro yazan zoom lenslere inanmayın. bu lensler aynı zamanda porte lensi olmak için uygundur. en keskin lenslerdendir.

    tek bir lens alıp işi bitirmek istiyorum: bu pek mümkün değil ama seyahat lensi denen lens türü size göre. bu lensler geniş açıdan başlayıp ciddi tele değerleri sunar. en başarılı örnekleirnden biri tamron 18-270'tir. ancak bu lenslerde diyafram değerleri pek iyi olmaz dolayısıyla güneş batmaya başladığında veya loş bir ortamda elde çekim için iso’yu köklemek ya da tripod gerekir. keskinlikleri de durumu kurtaracak kadardır. ama bir lensle bütün seyahatinizi çekersiniz.
    makine ve lens alma mantığını anlattıktan sonra sıra çekim mantığına göre ekipman seçimine geldi.

    12- x çekeceğim ne alayım?

    x’e değer vererek başlayalım.

    bebek/doğum fotoğrafı çekeceğim: bunun için hızlı dediğimiz açık diyaframlı lensler almalısınız. yani f/1.4 f/1.8 tarzı lensler gerekir. 50 mm değerinde bulabilirsiniz. flaş kullanmanız mümkün olmayacaktır o yüzden hızlı lense ve iso’ya ihtiyaç duyacaksınız hastane ortamında.

    düğün çekeceğim: düğün fotoğrafında yansıtıcı ve flaş ekipmanları kullanmaz ve sadece güneşe güvenirseniz, havanın kapatması durumunda ışıksız kalabileceğiniz gibi, yine de flaşın aydınlatmasının yerine geçecek bir ışık yakalamakta zorlanabilirsiniz. kapalı alanda çekecekseniz birden fazla flaşa da ihtiyaç duyabilirsiniz. dolayısıyla arkadaşınızın düğün fotoğraflarını kötü çekmek istemiyorsanız, ışığa yatırım yapın. lens seçiminiz en az 17-50 olmalı. çifti rahat bırakmak ve anı yakalamak için 70-200 bir lens de faydalı olur. ayrınca ikinci bir kişi de size yardımcı olmazsa, yansıtıcıyı kullanmak gibi, işiniz zor. raw+jpeg çekerseniz kusurları düzeltmek için ham veri de elinizin altında olur.

    çoluğu çocucuğu çekeceğim: ev şartlarında çekecekseniz flaşa başvurmak kaçınılmaz. makine flaşı işinizi görmezse ufak bir harici flaş alın.
    çocuklar sabit durmadıklarından hareketi dondurmak gerekecek. bunun da şartı ışığın yeterli olması. lensin diyafram değeri f/2.8 olabilirse flaşsız durumlarda iso ile kurtarabilirsiniz.

    manzara çekeceğim: gece de çekecekseniz tripod alın. lensiniz geniş olsun. ultra geniş açı olması şart değil ama geniş açı çalışmayı seviyorsanız faydası çok olur. ayrıca daha ilginç anlar yakalamak içn bazen kar ya da yağmur altında da çekim yapmalısınız. bunun için yalıtımı olan makine ve lens alın ya da harici ekipmanlarla suya karşı koruyun. lensin kısık iken gösterdiği performans iyi olmalı. zira manzarada, kısık diyafram kullanılır yani f değeri yükselir. kısık diyaframda net çektiğiniz alan genişler. manzara da geniş alan olduğundan, diyaframı kısarız.

    dağ tepe gezeceğim: dayanıklı bir makine alın. suya, darbeye dayanıklı olsun. lensiniz düşmeye karşı daha hassas tabii ama makine sağlam kalırsa ucuz bir lensle devam edebilirsiniz. lensinizin kısık diyafram başarımına siz de önem verin.

    stok fotoğrafçılığı düşünüyorum: makineyi lensi bırakın ve ışığa yatırım yapın. hareketsiz obje çekeceğiniz için sürekli ışık kullanarak flaştan kaçabilirsiniz. basit arka fonlar iş görecektir ama ışık çadırı gereksiz yansımaları engeller. photoshop bilgisi de gerekecek. stok fotoğrafçılığında çekeceğiniz objeyi, sağına soluna bir metin gelecek şekilde çekmek yani kullanım senaryolarını hesaba katarak çekmek önemldir. o yüzden bol bol fotoğraf bakın. lensinizin diyafram değeri 8'den aşağı olmayacak zira objenin mümkün olduğunca net olması gerekiyor. diyaframın kısılması pozlama süresini uzatacağından, tripodlu ve iki saniye gecikmeli çekim yapacaksınız. hatta makinenizde bulunan ayna kilidini de aktif hale getirmelisiniz.

    mağazama ürün çekeceğim: siz de ışığa yatırım yapın. ürüne uygun arkaplan seçerseniz, fotoğraflarınızda fark yaratabilirsiniz. örneğin gece giyilmeye uygun bir ayakkabı çekiyorsanız, geceyi çağrıştıran renk ve objeler kullanın. işıl ışıl aydınlanmış beyaz arkaplanda çekilmiş bir fotoğraf, ayakkabının öne çıkmasını engeller. diğer detaylar bir üst maddeyle aynı.

    model çekeceğim: modeller ‘taş gibi’ olsalar da hareketli obje sınıfına girerler. sabit ışıkla gerekli dondurucu enstantaneyi sağlamanız zor. o yüzden mecburen flaş gerekecek. ucuz flaşlar ile ucuz kablosuz tetikleyiciler alarak bu sorunu çözebilirsiniz ama her seferinde doğru pozlamayı tutturmak zor olacaktır. o yüzden flaş ölçer almanız ya da bir kere paraya kıyıp en azından bir adet ttl flaş almanız sizi kurtarır. lensinizin diyaframı yine netlik için kısık olacak. arka plan olarak büyük beyaz arkaplanlar alabilirsiniz ya da açık renk bir duvarı flaşlarla aydınlatıp patlatabilirsiniz. bu durumda arkaplan beyaz olacaktır. raw+jpeg çekerseniz kusurları düzeltmek için ham veri de elinizin altında olur.

    dslr ile video çekimine gireceğim: mutlaka titreşim engelleme sistemine shaip lens alın ya da gövdede bu özellik olsun. çekeceğiniz konuya göre lensin odak uzaklığını belirlersiniz ama karanlık ortam ve alan derinliği efektleri için diyaframı çok açılabilen lensler tercih edin. biz basçek’te tamron 17-50 f/2.8 lens kullanıyoruz. ama niyetiniz ciddi ise dslr tercihinizi gözden geçirin zira dslr ile uzun sahneler çekemezsiniz. ayrıca harketli çekim için mutlaka harici ekipmanla sabitlenmeleri gerek. sony vg10 ya da 20 daha uygun olur. dslr’da karar kılarsanız harici mikrofon da şart. ayrıca çoğunda odaklama elle yapılacağından bunun için de aparat aalmak gerekir. sony a77 ve geçirgen aynalı diğer sony’lerde otomatik odaklama çok başarılı bu da bir alternatif.

    genel sorular

    iyi fotoğraf için photoshop şart mı?

    hayır değil. eğer pozlama nedir, poz telafisi nasıl yapılır gibi konuları öğrenirseniz, fotoğraflarınız makineden doğru pozlanmış çıkar. lensiniz de keskinse ve düşük iso’da çekim yaptıysanız müdahale gerekmez. kadrajınızı doğru yaptıysanız, yamuk bir fotoğrafı düzeltmeye de gerek kalmaz. ille de müdahale gerekiyorsa photoshop’tan önce bedava seçeneklere bakın. picasa bile basit müdahalelere izin veriyor. ille de photoshop derseniz, elements versiyonu ucuz. ayrıca lightroom seçeneğini de göz ardı etmeyin. montaj işine girmeyecekseniz öğrenmeniz gereken tek şey, adobe camera raw ayarları aslında. pozlamayı düzeltme, renk ayarları keskinlik derken, tüm hataları burada telafi edebiliyorsunuz. ama tabi adı üstünde, raw çekmeniz elzem.

    iyi fotoğraf nedir?

    iyi/doğru fotoğraf yoktur aslında. olsaydı hepimiz basmakalıp fotoğraflar çekerdik. ama şunu unutmayın, fotoğrafı bir fikirle çekin ve o fikri paylaşabilme becerinizle de fotoğrafınızı değerlendirin. anlatmak istediğinizi başkaları da gördüyse başarmışsınız demektir. ama fotoğrafı tarif edip açıklamak zorunda kalıyorsanız bir yerlerde hata aramak gerekebilir. ya da sizi kimse anlamıyordur :) onun dışında düzgün pozlanmış fotoğraf ilk hedefiniz. pozlamayı kendiniz bozabilirsiniz ama önce doğrusunu çekmeyi öğrenin.

    bazı kurallardan bahsediliyor ama?

    evet altın oran gibi kurallar öğreneceksiniz ama bunlar olmazsa olmaz kurallar değildir. başta kuralına uygun çekimler yapın, makineye hakim olun ve sonra kuralların dışına çıkın. bu kurallar sizin için hazır başlangıç noktaları olacak.

    dslr aldım artık istesem de kötü çekmem ki?

    makine asla çekeceğiniz fotoğrafı garantilemez. o kadar ki pozlama hatasından tutun renk kaymalarına kadar birçok hata yapabilir. en gelişmiş makine dahi insan gözüne yaklaşamaz. makinenizi kullanmayı öğrendikten sonra, bu hataları önler ve aklınızdaki fotoğrafı çekmek için kullanmaya başlayabilirsiniz. makine otomatik olarak güzel fotoğraflar çekemez. siz olmadan makine hiçbir şey yapamaz. her şey otomatikteyken bile kadrajı siz yapıyorsunuz.

    benim kompakt makinem var hiç güzel çekemeyeceğim

    fotoğrafın kalbi ışıktır. kompakt makinelerin zorlandığı alan, ışığın az olduğu senaryolardır. zira küçük algılayıcıları, yüksek iso’da başarısız olur. gündüz çekimlerinde de piksel dikizleme yaparsanız elbette bir dslr’a göre çok fark olduğunu görürsünüz. ancak bu demek değil ki beğenilecek fotoğraflar çekmeyeceksiniz. madem zayıf nokta ışık, o zaman siz de ışığı kovalamayı öğreneceksiniz. işık neredeyse siz de orada olacaksınız. örneğin bulunduğunuz semtte tarihi ya da güzel bir yapı bulun. bu yapıyı gün doğumundan batımına kadar her saatte fotoğaflayın.
    beğeneceğiniz fotoğrafların sabah ve akşam saatlerinde çektikleriniz olması kuvvetle muhtemel. zira ışığın en ‘tatlı’ olduğu zamanlar bu saatlerdir. bu esnada makine aynı kaldığı halde sonuçlar çok farklı oldu. çünkü ışık değişti. çekeceğiniz objelere en uygun ışığın ne zaman düştüğünü takip eder ya da objeleri, ışığın olduğu yere taşıyabilirseniz, ya da objeye ışık sağlayabilirseniz, kompakt makineyle de gayet güzel çekim yaparsınız. dslr için de bu geçerli. sadece dslr’ın bize sunduğu imkanlar, işimizi kolaylaştırıyor ve daha az uğraştırıyor. işığın olmadığı yerde komkpakt ya da dslr fark etmiyor.

    harici flaş ya da aydınlatma almak şart mı?

    eğer fotoğraflarınızda kontrolü ele geçirmek istiyorsanız, ışığı siz kontrol etmelisiniz. örneğin gün ışında çekim yaparken, güneşe bağlı çalışırsınız. belli satlerde çekim yapabilirsiniz. objeye ışık belli bir açıdan vurur. ancak bir stüdyoda ışık tamamen sizin kontrolünüzdedir. istediğinizi yaparsınız. durağan objelerde flaş şart değil ama sabit aydınlatmaları ucuza halledebilirsiniz. eknonomik ampüller ile epey güçlü aydınlatma yapılabiliyor. arkaplanı da ucuz materyallerden oluşturmak mümkün. benim favorim ikea’da satılan mimar lambaları. bunlar her yöne hareket ettiğinden, objeniz üzerinde istediğiniz etkiyi daha kolay yaratıyorsunuz. işığı öğrenmek için tavsiyem evde bir masa üstününe böyle basit bir set kurmanız. toplamda 100 lira bile etmez. küçük objleri çekerek ışığın etkilerini öğrenebilirsiniz. enstantane ve diyaframı da bu şekilde çalışabilirsiniz.

    mutlaka ders almalı mıyım?

    okumayı seviyorsanız kursa gitmeden birçok şeyi öğrenebilirsiniz. ancak bir topluluğa dahil olursanız gezilere gider deneyimleri paylaşırsınız. en önemlisi, işi bilen kişilere soru sorabilirsiniz. ancak dikkat etmeniz gereken şey, kursun mutlaka ama mutlaka makine eğitimi vermesi. makinenizi kullanmayı öğrenmeden temel fotoğrafçılık kurus dahi size fazla gelecektir. zira anlatılan ayarları yapmayı bilmediğinizden, ilerleme şansınız çok kısıtlı olacaktır.

    nikon mu canon mu?

    eğer çekilen fotoğrafın hangi markayla çekildiğini söyleyebilen bir usta bulabilirseniz, bu soruyu ona sorun :) onun dışında lensiniz ve yazılım bilginizle çekilen fotorğafta makine haricinde oluşturacağınız etkiler, esas ‘teknik’ belirleyici olacak. işık bilgisine sahip değilseniz, kadraj konusunda sorun yaşıyorsanız hiçbir marka sizi kurtaramaz, mutsuz olursunuz.

    kit lenste dar aralık mı geniş aralık mı? harici flaş şart mı?

    normalde pek geniş aralıklı lensler önermeyiz ama kit lenste durum farklı. makineyi öğrenmek için, geniş aralıklı bir lens daha uygun. çekebileceğiniz fotoğraf türünü ciddi şekilde arttırıyorsunuz. 18-55 yerine, 18-105 ya da 18-135 lensleri tercih edin.

    hep flu çekiyorum. dslr üstelik!

    makine cinsi önemli değildir. eğer enstantane değeriniz 1/60 altına inerse, ya da 1 saniyeye yaklaşırsa diyelim, elinizin titreşiminden netlik kaybı yaşanır. enstantaneyi yüksek tutmak için, diyafram ve iso nedir mantığı nasıl çalışır öğrenmelisiniz. ya da basitçe flaşı açın ama sonuçtan memnun kalmama ihtimaliniz yüksek.

    kendimi nasıl geliştireyim?

    gözünüzü eğitmek için en güzel yol bol bol fotoğraf bakmaktır. internet devrinde hiç kaçışınız yok. zaman içinde bazı fotoğrafları daha çok beğeneceksiniz ve bunları analiz ederek neden beğendiğinizi çıkaracaksınız. bundan sonraki adımda, beğendiğiniz noktalara sahip fotoğrafları siz çekeceksiniz. bu da sizin tarzınızı oluşturacak.

    genel olarak tasviyelerimiz böyle. eksik bıraktığımız noktalar olabilir. o noktaları da artık yorum kısmında tamamlarız.

    http://www.bascek.com/…-alma-rehberi-aralik-2011/4/
  • dışarda arasanız parayla satılacak bilgi ve klavuzları sitelerinde en ince detayına kadar gözlerinizin önüne sunan ve hem de bunu bedava yapan ve belli ki fotoğraf işini sevgiye dönüştürmüş insanların oluşturduğu harika bir site.
  • başta sıradan bir blog sandım. yaklaşık 3 saat sonra halen aynı sitede takıldığımı fark edince kutsal bilgi kaynağı olduğuna karar verdim. bu emek karşılıksız kalmamalı. umarım kalmıyordur.
hesabın var mı? giriş yap