*

  • elin kolun bağlandığı, dilin dolandığı, kabiliyetin kilitlendiği, bildiğini unuttuğun, unuttuğuna taktığın, taktıkça battığın saniyeler, hayatta biraz geri alıp son sapaktan öbür sola dönülmesi gereken noktalardır.
  • ağır ders maratonundan bunalan dört(rakamla 4) tıp öğrencisi piknik yapmaya karar verirler.sınava daha üç hafta olmasını da göz önünde bulunduran gençler otomobil kiralamanın yollarını ararlar antalya'da.bulurlar da, rent a car cenneti antalya'da girilen onlarca rent a car'cıdan birisi bu sevimli dört delikanlıya araç kiralamayı kabul eder, fiat da uygundur.ancak bir sorun vardır.pikniğe gidileceği gün tüm türkiye(antalya hariç) karlıdır.antalya da yağmurludur.bu da durduramaz gençleri ve "what is love" eşliğinde yola çıkarlar.ısparta yolunda kar yavaş yavaş etrafı kaplar.yolda araçlar zincir takmaya başlarlar, gençlerimiz onu da düşünmüştür, zincir vardır araçta, ama zincir takmaya gerek görmezler.yola devam ederler.bir süre sonra araç kaymaya başlar.araç sürücüsü güç bela toparladıktan sonra aracı yolculara döner ve:
    -biri el frenini çekti, der.
    henüz şoku atlatamayan yolculardan arkadaki ikisi sırayla haykırır:
    -ben değil.
    öndeki genç durumun ciddiyetini özümsedikten sonra açıklama yapar:
    -özür dilerim beyler, basiretim bağlandı.
  • gemicilerin attığı iskenderin gordiyon düğümünü kılıcıyla kesip yerle yeksan edebildiği lakin bir türlü çözülemeyen bağın yaşattığına benzer andır. katatonik şizofreninin bir belirtisidir sanki. dilin konuşmaz olur, o hergün bakkaldan ekmek isteyen dil. çikolata paketlerini usulca tırnaklayarak açan elin, birşey tutamaz olur. her uzuv bildiklerini unutur, herşey başlangıç seviyesine iner. basireti bağlanır aşka düşenin, dil bildiklerini unutur. öğrenebilmek için geçmişindeki tanıdık şeyleri hatırlamak ister. ama bir an vardır işte o basiretin bağlandığı an, herşey yepyeni görünür katatonik bir hal alıp, sunulana razı olunup, susup oturur insan.
  • mahallede aklı başı yerinde düzgün kibar bi berber abimiz var, benim 2 yaşındaki kızı ne zaman görse kucağına alıyor seviyor bide dükkana sokup saçını tarıyor.

    lan aq adama demek istediğim şey "cemil abi 1200 kişide kullandığın tarağı kullanma biz onun saçına dokunmaya kıyamıyoruz" ama diyemiyorum, adam gidip neler yapıyo

    sabrediyorum cemil abi, söylücem sana bişiler.
  • beşiktaş - antalyaspor maçını izledikten sonra istanbul'dan bursa istikametine giderken körfezi dolaşalım dedik. normalde bu yolu 100 kere gitmiş olmama rağmen izmit doğu ve izmit batı sapaklarını kaçırıp sakarya merkeze gelmişim. buna mallık literatüründe "basiretin bağlandığı an" denir.
  • unutulmayan ilkokul aşkını, tam 17 yıl sonra ilk defa -kolunda sevgilinle gezerken ve o hareretli bir şeyler anlatırken- görüp yüzyüze gelmen ve ağzından aniden çıkan iki hecenin gamzeee olması...
hesabın var mı? giriş yap