• sekizinci nesil yazar.
    (bkz: hoşgelmiş)
  • uzun süren(1 yıl) çaylaklık dönemimden sonra ilk mesajlarımı ona layık gordüğüm kadim dostum. böylece kendisine yazar olduğumu neden söylemediğim de açıklanmış oldu.
  • o kadar güzel yazıyor ki ne yazsa sekiz defa okuyorum.
    bilgili, görgülü, küfrü aklından dahi geçirmeyen bir yazar. durmadan, dinlenmeden, yorgunluktan kafası öne düşene kadar yazması dileğiyle.
  • gönül gözüyle gördüğü için alim değil, ariftir.
    kıyafetnamelere girebilecek kadar güzel bir ruh giysisi var, adına kaside yazılsa yeridir.
  • en son uğurum yazmışım nick altına.
    hangi sorunumla ilgilense, hangi sorunum için ''o iş nooldu yaa'' diye arasa şıp diye çözülüverdiği için demiştim bunu ona taa 1 sene 3 ay önce.

    tanışıklığımız 2 seneyi aşmıştır diye tahmin ediyorum, belki de 2 sene oldu.

    bu 2 sene içerisinde sadece geçen yaz sonunda yani bundan 3 ay önce bir kere bir araya geldik. bir hastahanede. ben sağlık kontrolüm için oradaydım, o orada koskoca bir doktordu.

    sadece 1 kere bir araya gelebildik ama tanıştığımız ilk günden bu yana benden esirgemediği, cömertçe sunduğu bir dostluğu vardır bana baytunca'nın.

    ilk günden beri karşısına bir kere bile ''ohh bee mis gibi hayatım var, kanatlarımda bi tane bile yara yok, kariyerim için çok iyi adımlar atıyorum, çok mutluyum, her şey gerçekten de yolunda'' diyeilmeyi bırakın, bu sözlerin yanından bile geçemedim hiç.

    aramayı hiç ihmal etmediğim nadir arkadaşlarımdan biridir kendisi, çünkü hep tüm dostluğuyla en berbat dönemlerimde bile yanımda olmuştur.

    o da beni aramayı sormayı hiç ihmal etmedi, üstelik her aramasında dertten kederden başka bir şey bahsetmeyeceğimi bile bile, konuşmanın tüm kasvetine rağmen tüm samimiyetiyle ''nasılsın'' diye aradı beni hep.

    uzaktan da olsa ben de onun hayatının dönüm noktalarına şahitlik ettim. tus'a hazırlandığı dönemler, istanbul'da bir hastahanede göreve başladığı dönemler, ''ı ıh burası olmayacak'' diyip istifa ettiği dönemler, yeniden tusa hazırlandığı dönemler ve şimdi çalıştığı yere sahip olduğu dönemler.

    hepsinde de bir şekilde yanındaydım, şahitlik ettim. onun gücüne, onun azmine şahitlik ettim ben.

    o ise benim bitmek tükenmek bilmeyen sorunlarıma şahitlik etti, nasıl başardı ve başarıyor bilmiyorum ama hala şahitlik etmeye, bundan bıkıp ''öfff beee ağlama duvarı mıyım ben'' demeden şahitlik ediyor.

    bugün telefonuma 3-5 kelimelik bir mesajı geldi.

    okur okumaz uyudum. beni düşündüğünü, unutmadığını gördüm ya üzerine başka bir şey gelmesin istedim gün içerisinde. bir süre bana kol kanat germiş bir dostum olduğundan başka bir şey düşünmek istemedim.

    söz veresim geldi, ''söz veriyorum birgün karşına kariyerinde iyi adımlar atmış, gerçekten mutlu, gerçekten huzurluı biri olarak çıkacağım'' diyesim geldi ama şimdilik o gücü kendimde pek bulamıyorum.

    hayatımla alakalı aldığım en hatalı kararlarda bile beni yargılamadı. eminim öyle düşündüğü halde ''yok bunu yapma'' demedi. en önemlisi battığımda ''ee ben sana demiştim, zaten yanlış bir karardı'' hiç demedi. ben battım o arkamda durdu.

    pek gerçek dostum yok.

    kimini kendi hatalarımdan kaybettim, kimini dostlukta hata affetmeyişimden.

    nasıl oldu da bu kadar zaman seni kaybetmedim hala anlamış değilim ama sana bağlıyorum bunu.
    içindeki şefkate, içindeki insanlığa bağlıyorum.

    iyi ki varsın ve hayatımdasın.

    bugün gönderdiğin mesajın etkisiyle yazmıyorum bunları sana.

    ben seni hep sevmişimdir, hep inanmışımdır. hiç bırakmamışımdır bana sunduğun arkadaşlığı, iç aklımdan çıkarmamışımdır varlığını.

    hayatımın dönüm noktaları oldu benim de. özellikle birkaç sene önce belki de en ciddisini yaşadım.
    üniversite sınavına girdim. bu benim için büyük bir dönüm noktasıydı. birçok sorunumu geride bırakabilmek için.

    bu gerçeği yakın çevrem belki de baytunca'dan daha iyi biliyordu ama sınav saatinden hemen önce beni sabahın köründe arayan tek kişi o oldu, sınavımın bitiş saatinde de arayan tek kişi oldu.
    çevremde yalandan ''ayy canııaaam hayırlısı'' olsun diyenlerden olmadı o, o bizzat yanımda olan ve ''olacak bu iş ben anlamam'' diyen taraf oldu.

    uğurum dedim ya ona, hangi sorunuma fiilen katılsa hep iyi oldum ben.
    gene iyi oldum.

    iyi ki varsın arkadaşım.
    sen hiç ''merak gidermek'' için sormadın bana sorunlarımı. elinden gelen bir çözüm varsa çözmek için sordun biliyorum.

    inşallah çıtı pıtı, tatlı bir hayat arkadaşın olur senin de.
    elimde bu formatta bir kız arkadaş olsaydı sizi mutlaka yan yana getirebilirdim eheheh.
    canım arkadaşım benim.
  • insanlara mesaj kutusundan küfür edip sonra da engel butonuna basan, böylece cevap vermesini engelleyen bir tane ruh hastası daha, teşekkürler sözlük!
  • (bkz: #158167184) yine birilerinin canini yakmisiz belli :) mecbur mahkemeye vermekle ugrasacagiz napalim :/ screenshotlar alindi. kips.
hesabın var mı? giriş yap