• ekşi sözlük bünyesine acilen dahil edilmesi gereken yazar. hatta değil ekşi sözlük, cumhurbaşkanlığı resmi sitesinde bile entrylerinin gösterilmesi gerekiyor bu herifin. valla.
    alın abi bunu. 10 günde kendine 100 fan bulmazsa bütün osaka siksin beni.
    en olmadı ben günde 100 defa modem açıp kapatarak siteye girerim, tıkınız artar, şanınız yürür.
    düşünün işte o kadar, manyaklık derecesinde sevdirtiyor kendini.
    hem youtube, benjcev'i üyeliğe kabul etmedi diye devamlı kapatılıyor, laneti üzerinden kalkmadı benjcev'in derler eskiler.
    eskiler kimler sikler bilemem. (o bu kadar salak espriler yapmaz)

    ha bir de biz birbirimizden habersiziz. valla ha. eğer gözünüze bir şey çarptıysa tesadüftür.
  • burada da buldu beni
    eski günlerin vazgeçilmezi
    ne zaman başlar yazmaya bilmem
    jimnastik salonununa hayatta gelmem
    ceketini de alsa ne güzel olurdu
    er geç bulur kendi okur grubunu
    vazgeçilmez demeden olur mu?

    edit: (bkz: ukala)
  • eğlenceli yazılar yazdığını fark ettiğim, okuması zevkli, sabrı taş kesilmiş ama çok hoş gelmiş yazar.
  • uludağ sözlüğün okunabilir birkaç yazarından biriydi. kesinlikle takip etmeye değer.
  • 51 entry ve 894 karmayla türkiye'nin popstarı.
  • özellikle twitter'da kendisini takip etmek acayip keyifli. galatasaray sözlük ve blog gibi interaktif platformlarda bulup takip ediniz. sbt.
  • yeni yıla yeşil donla girecek gariban.

    yıllar yıllar önce ben de onun gibi yeşil don ve yeşil donlu 100 küsur kişiyle birlikte aynı koğuşta girdiydim. kadere isyanlar mı dersin, hala kokuya alışamamış olmanın getirdiği tiksintiler mi dersin, "lan gazinoda dağıttıkları çerezden bi avuç daha alacaktık, yanlış yaptık" diye dövünmeler mi... ha işte ben o durumdayken kendisi "lan masraf çıkarmayalım yok yere. evde mandalinamızı portakalımızı yer paşa paşa gireriz yeni seneye; paramız da cebimizde kalır" hesaplarıyla şu güzelim istanbul havasını solumadan evde pinekleyip durduğuna pişmandır şimdi. "dışarıda olaydım yeter ki de, taksim'de dübürümü elleyeydiler razıydım" diye diye ağlamaklı oluyordur.

    bir de ben gene yeşiller içinde olduğum zamanlar, beşiktaş'ın da şampiyon olasının tuttuğu zamanlardı. bu sene de aksilik, galatasaray iyi gidiyor. maç izleyemedikçe iyi oynayacaklar, özet görüntülere ulaşamadıkça golleri ard arda salacaklar rakip filelere... bunları niye yazıyorum? çarşı izninde kendini internet kafeye atan asker "lan eşim dostum unutmuş mu ki ben gider gitmez? hani msn'de de kimse yok? twitter'daki dünya kadar takipçi de tek ses etmemiş? vay yalanmışsın sen de dünya dünya sanal dünya" diye burnu sızıldar hafiften. sızıldamasın diye yazıyorum işte.

    ha belki de çok şahane yere düşmüştür. tekmeyi vurup albayın odasına dalmalar, gece aşçıyı uyandırıp sucuklu yumurta yaptırmalar filan... bilemedim şimdi.
  • tertibim. hatırlamış sözlükte olduğumu, yeşilimi yaktı. vaay tertip, naber ya dedim ve hemen hazır ola geçip, 4'üncü bölük, 1'inci takım, 4'üncü manga gibisinden askersel cümleler kurdum. hep filmlerde böyle şeyler olur, filim icabı abicim filan diye düşünüyordum ama böyle şeyler oluyormuş, söyleniyormuş. her sabah ranzadan ineceğim deyü, üstüne bastığım aklıma geldi, iyi güldüm.
hesabın var mı? giriş yap