• biri osurmustur esasen. odur yani...
  • aynı kaba konulan peynir ve zeytin kokusunun ekürisidir.
  • gecenin bir yarısı bahsi geçtiği anda ekürisiyle birlikte burnuma gelen ve beni ışık hızıyla zamanda yolculuk yaptırıp sınıfın ortasına hallaç pamuğu gibi atan, gözlerimi yaşartan kokudur.

    en son yıllar önce böyle olduğumda, balık istifi oranında dolu bir otobüste burnuma gelen bir parfüm yüzünden özden öğretmenimi arayıp durmuştu aynı şekilde yaşaran gözlerim...
  • muhtemelen yumurta biçiminde plastik kapta getirilmiş yumurtanın kokusudur o. benim gibi yumurta özellikle de kokusunu sevmeyenler için o beslenme saatini çekilmez yapar. böyle bir dışlanmışlık hisseder yumurta getirmeyen çocuk.
  • otlu peynire gore daha az huzunlu yapar insanı. hatta huzunlu yapmaz be. yumurta kokusunun ne huzunu olur allasen...
  • cogu insanin hafizalarinda beslenme saati denilince canlandigini düsündügüm kokudur.

    en azindan benim zihnimdeki en kötü kokulardan biridir. beslenme saatinden nefret etmemi saglamistir 5 sene boyunce. bir de bu kokunun, sicak sinifta 2-3 saat beklemis peynir ve zeytin kokusu seklinde kankalari vardir, biraraya geldilermi allah kurtarsin denilir.

    bunca yil oldu, halen daha ilkokulun önünden gecerken sanki o koku geliyormus gibi oluyor burnuma, hizli adimlarla uzaklasiyorum hemen.
  • yakında sizi facebook'ta listesine ekleyecek olan kokudur.
  • hidrojen sülfür kokusudur efendim.
  • ilkokulda sinifca piknige gidilirken otobusun icerisinden gelen buram buram kokunun yaninda solda sifir kalan koku…
  • birde bu kokuyu salan yumurtayı yiyen çocuğun sonraki dersler sırasında osurması vardır ki, eyvah. zaten ekseriyetle oyunda oynaşta olan kafa artık hiç ders dinleyemez.

    (bkz: burun direği)
hesabın var mı? giriş yap