• her ne kadar beyoğlunda sokak masalarının bir renk, bir özellik olduğunu düşünsem de bu uygulamayı biraz olsun anlayabiliyorum. tabiri caiz ise eşeğin bir tarafına su kaçırdı bazı işletmeciler, özellikle beş para etmez olanlar. mantalite "güzel bir renk olsun, insanlar sokakta otursun"'dan "lan şurada bir boşluk var şuraya da bir masa çeksek"'e geçeli çok oldu.

    ne toptan kaldırılmalı, ne de regüle etmeden serbest bırakılmalıdır. bir standart getirilmeli, bir orta yol bulunmalı.

    orada kalabalık bir günde (ki bu neredeyse her gün oluyor) yürüyen herkesin içinden geçmiştir ah şu sandalyeler biraz daha az taciz etse yolu diye.
  • içeride sigara içme, dışarıda oturma,
    ne yapalım peki?

    bütün yollar, kaldırımlar masa dolsun demiyorum ama her şeyin bir dozu, ayarı var
  • belediye zabıtasının bir haftadır beyoğlu’nda, polis eşliğinde sabah-akşam düzenli olarak yaptığı operasyon. padişahımız devletlumuzun 15 temmuz’da berat kandili akşamında araçla yaptığı beyoğlu gezisinde, aracın cuba cafe’nin önünde çok fazla masa olması nedeniyle buradan geçememesi sonucu "tiz bu masalar yakıla" buyurması üzerine başlamış operasyonda yemek yiyenlerin önünden tabaklarının alınması, turistlerin altından sandalyelerinin çekilmesi gibi imparatorluğumuza yakışır hareketler sergilenmekte. asmalımescit sokaklarında pek çok iş yerinin kepenk kapatmak zorunda kaldığı bu operasyon için 3 defa, padişahım çok yaşa! padişahım çok yaşa! padişahım bsg*
  • (bkz: #24667255)
  • şehir hayatını bildiğini iddia edenlerin karşıt görüşlü insanları "orospu çocuğu, mal" olarak nitelendirebilecek kadar düşebileceklerini göstermiştir. liberal beyoğlu ancak bu kadar aptalca, rezilce, utanmazca savunulabilirdi. siktirin gidin beş para etmez forumlarınıza orada bokunuzu yiyin, sözlük burası.

    hayır, dünyanın hiç bir gelişmiş ülkesinde işletmeciler sokağın istedikleri yerine masa koyamazlar. sınırlar bellidir, kanunlar bellidir. bir bok bilmediğini iddia etmeden önce gidip bir paris'te yolun ortasına izinsiz masa koymayı deneyin özgürlük diye, sonraki gününde işyerinizi mühürler, daha ciddi bir soruna yol açarsanızda cehennemi yaşatırlar size.

    hangi partinin veya kimin yaptığı sikimde bile değil, artniyet varsa da hepsinin canı cehenneme. istediğim tek şey bir standart gelmesi. yolunuzda yürürken birinin sırf iki kuruş daha fazla kar etmek için içlere içlere soktuğu sandalyeye takılıp düştüğünüzde şikayet ettiğiniz kişinin mafyavari şekilde sizi tehdit etmesi, özgürlük değildir.
  • beyoğlu'ndan kız kaldırmaktan daha kolaydır. gidiyorsun kamyonetlerle, milletin altından sandalyesini çekip alıyorsun. ses çıkarana iki odun bitti gitti.

    oysa kız kaldırmak öyle mi? para harcayacaksın, her dediğine güleceksin, iltifatlar falan derken anca. odun da bir işe yaramıyor?
  • yıllarımı beyoğlu kafelerinde garsonluk yaparak heba ettiğimden rahatça diyebilirim ki, işletmelere kalsa her yer masa sandalye olur, yürüyecek yer kalmaz. asmalı mescit de bunun en güzel örneğiydi. belediye de bunu biliyor ya, car free caddelerde artış var, yakın zamanda tüm civar arabalardan soyutlanacaktır muhakkak. ben valla tünel ve galata meydanının elinde biralarla insanlar tarafından işgal edilmiş olmasından mutluluk duyuyorum. ucuza keyif yapıyorsun, ya yakındaki mekanlar müzik veriyor dışarıya ya da sokak müzisyenleri takılıyor kafasınca. üç sene evveline kadar tünel meydanında akşam arabalar fink atardı. şimdi sabaha kadar parti var. hatta kimisi içkisini bardan alıyor, elinde bardakla tünelde takılıyor. sonracıma galata kulesinin dibi turist kaynıyor. geçen gecenin dördünde uruguay-peru maçını 30 uruguaylı izliyordu yerlerde oturarak.

    şimdi garsonluk olmasa da gene o civarda çalışıyorum. sokak daha yeni arabalardan soyutlandı. eskiden masa vardı, işgaliye parası ödeniyordu filan. şimdi yine ödeyebilirsen masa atabilirsin. fakat para kabul etmiyorlar. belediye servis dışı. bizim işletmeye 3-5 lira zararı olmuştur. kapı önüne masa atıp etrafı seyretmenin zevkinden mahrum kaldık ayrıca. ama insan sayısında öyle bi artış var ki, şimdi sigara içmeye sandalye atıyoruz, ayaklarım insanlara çarpıyor sürekli. hak vericem bu uygulamaya neredeyse. çünkü bu uygulama olmasa en az üç masa atıp yolu tıkarız. yaparız bunu.

    bu konuda hiçbir engelleme olmasa şuna emin olun ki, istiklal caddesine bile masa atardı işletmeler. denediydik, oluyor. işletme için iyi, para verip keyif süren için de iyi. sadece yürüyen insanlar için kötü. aslında tüm mesele bokunun çıkması. nasıl ki, arabalara geçiş izni verince ortalık toz duman oluyorsa masa atmak keyfi olunca da izdiham oluşuyor.

    not düşeyim. bizim orda cami var. sokakta alkol satışı yapan mekan yok. buna rağmen masalara izin yok. iki adım ötede, kuledibinde, sabaha kadar içiyor millet. hem de en ucuzundan. karışan görüşen yok.
  • bu operasyonun işletmeler tarafından aşırıya kaçmış sokak işgalini engellemek amacıyla yapıldığını düşünmek saflıktan (bakın aptallık demiyorum) başka bir şey değildir. ayrıca demirören avm'nin istiklalin içine etmesine, sokağın kültür merkezinden alışveriş merkezi haline gelmesine göz yuman zihniyetin insanların ulu orta içki içmesine bu kadar bozulması şaşırtıcı; yok ya aslında hiç de değil, bir an unuttum yaşadığım ülkeyi, onu yönetenleri.
    bu arada sivil zapıta diye bir şey mi varmış!?
  • ne sebeple yapıldığı umrumda olmayan ama sonuna kadar desteklediğim olay. allahın kaldırımını yolunu kendi babasının malı gibi kullanmayı alışkanlık haline getirmiş esnaf da tepki göstermiş. oy canım kıyamam. sen kimin yerini işgal edip bir de üstüne utanmadan "alamazsınız bik bik" yapıyorsun? sen bana sordun mu benim kullanacağım kaldırımı işgal ederken? çok iyi olmuş bir daha yaparlarsa direk mühür vursunlar.
  • o masalarda içki yerine lokum satılıyor olsaydı yine de geçekleşir miydi diye sormama sebep olmuştur. ramazan'da sultanahmet meydanını hatırladım da ondan sanırım.
hesabın var mı? giriş yap