*

  • anne, nene, haminne gibi insanlarla film izlerken an gelir , filmin zaman ve kurgu butunlugunden ayri bir takim surreal sahneler ekranin koselerine dogru bugu, nem yaparak gorunur (ki biz buna ruya sekansi etkisi diyoruz).

    bu sahnelerde esas cocugun mevta oldugunu, esas kizin gozlerinin acildigini, sezercigin hulusi kentmene sakso cektigini gorsek de, film anlatimina yatkin insanlar olarak bu sahneleri ciddiye almaz, ruya anlatimi oldugunun bilinciyle filmden ayri degerlendiririz. ama yanibasimizda konuslanmis haminne, ya da ayni seri cikisli insan radyo piyesi kurgusuna alisik oldugundan olsa gerek anlamaz:

    "ne oldu hani oluvermisti cocuk? bi de bu sezercik ibne miymis?"

    diye cikislar yaparak filmden ikrah eder, ozetle

    "ne sacma filmmis" derler.

    biz yeni kusak olarak

    "hayir ninecim ruyada gormus onlari, sezercik ibne degil sadece fenerbahce formasiyla gezdiginden oyle gorunuyor"

    diyerek izah eder, durumu ozetleriz.

    ve fakat durumu o an icin cozumledigimizi zannettiysek de, ilerleyen sahnelerde nene koltugunda ki insan her anlamadigi sahnede rahat durmayacak, suna benzer reaksiyonlar verecektir:

    "a iste hani ibne degildi sezer yine fener formasi giydi iste? bu ruya di mi simdi?"

    diyecek filmi israrli bir tutumla sonuna kadara surreal perspektifden izleyecektir.

    metin fidan in da "ayrintilar" isimli kitabinda bahsettigi bu fenomen son donem baska bir versiyonu ile sozlukte de siklikla rastladigimiz her turlu tartisma, bok atma, elestirel yaklasim, ironi, taslamanin ardindan karsimiza cikmaktadir.

    anlamadan bilmeden okumanin ardi sira gelen

    "ayar di mi simdi bu?"

    diye kafalarda olusan soru isareti,

    "bu ayarsa ben ayara karsiyim! sokmiyim ayara? ne sacma sozluk bu?"

    seklinde manasizca nihayetlenmektedir.

    elbette sozluk de ayar sekanslari olmak da, ceylanlar yaralarini yalayarak goz kirpistirmaktadir, ama her parodi, her hiciv, her elestiri, her tartisma ayar degildir.

    birisi birisinin isminin gectigi, ya da ismine referans veren bir baslik acip

    "otisabi, ne demeli ki onun hakkinda....gercek bir gottur...eline defalarca verdim, sitesinde de agzina alirken resimleri var...gidiniz bakiniz....bana da ayar vermeye calisti inlettim altimda...anananannana....manhattan da evim var diyor, kulliyen yalan, filedelfiada okudugunu acikla otis ibinesi...ayrica filedelfiadaki evi de kacak kat... 25 m2 si catidan calinti"

    yazarsa bu ayar degil aleni gerzeklik bildirgesidir. zira ayar ancak verilmesine sebebiyet olusturan platformda kendini layigiyla tanitabilecektir. icq da, irc de birisine ayar verdiginizi iddia edip bunu sozlukten cumle aleme delilsiz, aciklamasiz, onkosulsuz duyurmaya calisirsaniz ayarist degil, denyoist olursunuz, yarali ceylanin hasosu olursunuz.

    ayara muhattap olmasi gerek birisi oncelikle muhattabiyetin platformunda on elemelerden gecmis olmalidir. birisinin icq da size pek fena muamele de bulunmus olmasi, bu muameleyi aksi surette sozluge tasimasi, ya da

    "siktir git nereye basvurursan basvur, benim ayagimi kimse kaydiramaz*, gaydirigubbak edemez*"

    gibi iddiali toplumsal cikis icinde olmasi gerekmektedir.

    "polis bana ceza kesti, orda sustum ama ayarini sozlukte verdim"

    salakca bir yaklasimdir. polisin sozlukde ceza kesmesi halinde, ya da

    "git sozluge de yaz anuan koyyim"

    demesi halinde ancak bu ayar sablonu icinde sunulabilir.

    ayar kisileri hedef alir, dusunceleri degil. gerizekali, bilgisiz, artniyetli ustune ustluk delice iddiali oldugundan bir sekile emin oldugunuz surece ayara basvurmak gerekmektedir.

    misal ibrahim sadri tarzi siir rehberi yazmak, ibrahim sadriye ayar vermeye calismak degil, ibrahim sadrinin stiliyle ilgili yaratici elestiri, ya da hicivde bulunmaktir. "ibrahim sadri bunlari okusa da kuplere binse" denilerek kaleme alinmamistir (en azindan ben oyle almadim). keza ayni sekilde ibrahim sadrinin sozlukte bir gun "mintaks" nikneymini alip

    "bu siirlerin altina bunlari yazan bir takim agzi kopuklu siddet yanlisi hayvanlardir, benim sanatimi anlamamis olanlardir, mintaks kokusunu duymamis olanlardir, benim kasedim 1900 satti, beni anlayanlar var, sizi kimsiniz?"

    derse, o andan itibaren ayara namzettir.

    ama saniriz ki ibrahim sadri , kurbandan korna gibi site site dolasip(ske ske degil), elestirel yazi ayiklayacak kadar avukat ordusuna, ya da bos vakte sahip birisi degildir. ve saniriz ki sosyal gundeme dinlenen ya da dinlenmeyen eserler sokmakla her kesimden elestiri alacagini tahmin edebilen bir insandir (kankasi, oykuneni varsa o da tahmin edebilir sanirim).

    bu baglamda diyebiliriz ki ayar verirken sadistce bir haz alinilmasinda sorun yoksa da, ayar verilmeye giden yol yilankavi ve ayak surunen bir yol olmustur olacaktir, ve en azindan benim icin olmalidir da. ve ayar mekanizmasi ancak ve ancak denyo dusunce sahibi tarafin manasizca kisisellestigi onayli bir tartisma,munakasa veya iddiada ortaya cikarilacaktir.

    sozlukte olusan her turlu terbiyesizlik, densizlik ve denyolugu ayara yormaya calismak, beraber film izledigimiz nenelerin dunya gorussunu paylasmak, evrene igne deliginden bakmaktir.

    "ayar cok gereksiz, hepimiz kardesiz, ne geregi var?"

    yaklasimi ise cocukca saftiriklige varan bir iyi niyettir. bunca farkli fikirin catistigi bir ortamda, geri donusumsuz bir densizlesme aninda icqdan tehdit yagdirmak, 19 cm lik sapina kadar erkegim demek yerine ayar vermek en dogru en insanca cozumdur.
  • daha önce hic ayar almamıs ama entrylerde bu kelimeye rastlamıs, ne anlama geldigini tam da kestirememis kisinin bunu tecrübe ettiginde söyledigi.
    ayrıca (bkz: dikkat et) te geçen haliyle ayar di mi bu simdi..
  • kendisine gönderme yapılmış olduğunu fark edip, devamlı duyduğu ayar lafını yapılan göndermeyle özdeşleştiren kişinin kendi kendine okuma yazmayı öğrenmiş gibi sevinerek sorduğu soru.
hesabın var mı? giriş yap