bu zindan bu kırgın bu can pazarı

• "serabın bir sonu vardır,
  ufkun, sıradağın sonu.
  uçarın, kaçarın bir sonu vardır
  senin sonun yok.
  mandaların, kavakların pazarı olur,
  senin pazarın olamaz.
  sensiz nar çatlamaz, bebek gııı demez.
  beni böyle şair, divane etmez,"
  
  dizeleri bir kadını övebilecek en güzel sözlerdir.
• kendi şiirlerini okuyan şairlerin bu husuta pek muvaffakiyet göstermedikleri bilinmekle beraber,
  ahmed arif sesini de katarak başlıkta adı geçen şiirinin de dahil olduğu bir dizi dizeyi,yüreğimize işlemesiyle
  bu yargılarımızı da altüst etme şerefine nail olmuş ender insanlardandır sanırım.
  şiiri sevdirir adama hani kız saçı misali..
• ahmed arif in derinden vuran şiiri.
  
  gördüler
  yedi cihan,
  in, cin kaf dağının ardındakiler,
  kıtlık da kıran da olsa
  gördüler analar neler doğurur
  aman aman hey...
  
  dünyalar vardır elvan,
  bir su damlasında, bir kıl ucunda,
  meyvalar vardır, meyvalar,
  ağacı, omcası yok,
  sana vurgun, sana dost.
  beride kabil'in murdar baltası
  ve kan değirmenleri,
  kader kahpesi.
  beride borazancıları o puşt ölümün,
  hazır zilzurna keyfinden
  hazır ırzını vermeğe
  yiğitler vuruldukça.
  timsah kısmı çünkü yavrusunu yer
  akarsu duruldukça.
  cadı, yalan hamurunu dağ - dağ yoğurur
  aman aman hey
  
  bu zindan, bu kırgın, bu can pazarı,
  macera değil.
  yaşamak, sade "yaşamak"
  yosun, solucan harcıdır.
  öyle açar ki murat.
  susuz, güneşsiz de kalsa, koparılsa da
  şavkı, bulut güllerinden daha bir suna,
  daha bir burcu - burcudur.
  
  bu zindan, bu kırgın, bu can pazarı
  macera değil
  sardığım toprağımın altın sabrıdır.
  o sert, erkek hüznüdür lahza başında
  cıgara değil.
  ve sevgilim uykusunda bağrır
  aman aman hey...
  
  meltemin bir tadı, ustura ağzı
  biri, kız memesi, tılsım,
  yağmurun bir damlası süzülmüş küfür,
  bir damlası, aşk.
  senin uykuların hayın,
  düşlerin kardeş.
  duyar mısın, anlayıp sızlar mısın ki?
  gece, samanyollarında rüzgar çıkıncayadek,
  mısralarım kardeş - kardeş çağırır
  aman aman hey...
  
  serabın bir sonu vardır,
  ufkun, sıradağın sonu.
  uçarın, kaçarın bir sonu vardır
  senin sonun yok.
  mandaların, kavakların pazarı olur,
  senin pazarın olamaz.
  sensiz nar çatlamaz, bebek gııı demez.
  beni böyle şair, dizane etmez,
  kızımın çatal göğsü.
  senin yüzün suyu hürmetinedir
  buğdalara, cevizlere yürüyen
  kara toprağın ak südü...
  
  bir bilsen kimlere tasa, kedersin,
  anlar mısın, şaşırıp ağlar mısın ki?
  bir bilsen kardeşlerim ne can çocuklar
  ve bilsen nasıl vurur beni bu duvar.
  akşam - akşam, kara sevdam ağırır
  aman, aman hey...
• bu müthiş şiirin bir bölümünü fikret kızılok bestelemiş, timur selçuk seslendirmiştir.
  (bkz: duyar mısın)
• sevgiliye, sevilen kişiye okumanın hayali bile insanın kalbini heyecan pınarlarının suları ile dolduran. sevmeyi sevdiren ve fakat acısıyla sigara yaktıran şiir. eyvallah ahmed ağabey, kaç gece kederimizi dile getirdik seninle ve kaç gece beraber ağladık. eyvallah ahmed ağabey, eyvallah.
• bir sigara eşliğinde sindire sindire dinlemek gerek.
  
  https://www.youtube.com/watch?v=ng1bxixwmgi
• ahmet arif'in fikret kızılok bestesi ve timur selçuk yorumu ile enfesliğine enfeslik katılmış şiiri.
  
  bu zindan, bu kırgın, bu can pazarı
  gördüler
  yedi cihan,
  in, cin kaf dağının ardındakiler,
  kıtlık da kıran da olsa
  gördüler analar neler doğurur
  aman aman hey...
  
  dünyalar vardır elvan,
  bir su damlasında, bir kıl ucunda,
  meyvalar vardır, meyvalar,
  ağacı, omcası yok,
  sana vurgun, sana dost.
  beride kabil'in murdar baltası
  ve kan değirmenleri,
  kader kahpesi.
  beride borazancıları o puşt ölümün,
  hazır ırzını vermeğe
  yiğitler vuruldukça.
  timsah kısmı çünkü yavrusunu yer
  akarsu duruldukça.
  cadı, yalan hamurunu dağ - dağ yoğurur
  aman aman hey
  
  bu zindan, bu kırgın, bu can pazarı,
  macera değil.
  yaşamak, sade "yaşamak"
  yosun, solucan harcıdır.
  öyle açar ki murat.
  susuz, güneşsiz de kalsa, koparılsa da
  şavkı, bulut güllerinden daha bir suna,
  daha bir burcu - burcudur.
  
  bu zindan, bu kırgın, bu can pazarı
  macera değil
  sardığım toprağımın altın sabrıdır.
  o sert, erkek hüznüdür lahza başında
  cıgara değil.
  ve sevgilim uykusunda bağrır
  aman aman hey...
  
  meltemin bir tadı, ustura ağzı
  biri, kız memesi, tılsım,
  yağmurun bir damlası süzülmüş küfür,
  bir damlası, aşk.
  senin uykuların hayın,
  düşlerin kardeş.
  duyar mısın, anlayıp sızlar mısın ki?
  gece, samanyollarında rüzgar çıkıncayadek,
  mısralarım kardeş - kardeş çağırır
  aman aman hey...
  
  serabın bir sonu vardır,
  ufkun, sıradağın sonu.
  uçarın, kaçarın bir sonu vardır
  senin sonun yok.
  mandaların, kavakların pazarı olur,
  senin pazarın olamaz.
  sensiz nar çatlamaz, bebek gııı demez.
  beni böyle şair, dizane etmez,
  kızımın çatal göğsü.
  senin yüzün suyu hürmetinedir
  buğdalara, cevizlere yürüyen
  kara toprağın ak südü...
  
  bir bilsen kimlere tasa, kedersin,
  anlar mısın, şaşırıp ağlar mısın ki?
  bir bilsen kardeşlerim ne can çocuklar
  ve bilsen nasıl vurur beni bu duvar.
  akşam - akşam, kara sevdam ağırır
  aman, aman hey...
  
  ahmed arif
  timur selçuk yorumu için: https://www.youtube.com/watch?v=2k3veoyabfq
• bir bilsen kimlere tasa, kedersin,
  anlar mısın, şaşırıp ağlar mısın ki?
  bir bilsen kardeşlerim ne can çocuklar
  ve bilsen nasıl vurur beni bu duvar.
  akşam - akşam, kara sevdam ağırır
  aman, aman hey...
  
  dizeleri belki de şiirin en vurucu kısmıdır.
  
  şairler kendi şiirlerini okuyamaz gibi genel bir yargı vardır. ahmet arif’in sesindeki hüzün öyle bir işler ki insana bu yargıyı da yüreğinizi de kırıp geçer. bu toprakların insanıydı. en sevdiğim şiirlerinin başında gelir.
• serabın bir sonu vardır,
  ufkun, sıradağın sonu.
  uçarın, kaçarın bir sonu vardır
  senin sonun yok