• demokratik sistemlerde hukumet, meclis ve yargi arasindaki guc ayrimi ve dagiliminin amaci. bu uc organin biribirini denetleyip herhangi birinin daha guclu olup diktaya yolalmasini onleme anafikirdir.
  • amerikalılar yasama yürütme ve yargı ayrımına checks and balances derler.

    seperation of powers dedikleri ise federal yönetim ile eyaletlerin yetkilerinin ayrımıdır. karıştırmamakta fayda vardır.
  • aslında tam olarak kuvvetler ayrılığı ilkesinin amerika birleşik devletleri özelinde aldığı ekstrem formun adıdır checks and balances, diyebiliriz. hatta dedik bile.
    (bkz: #12053264)
  • hesap verme mecburiyetidir.
    şeffaflıktır. güçlerin dengesidir.
    hükümet (meclis + bakanlıklar) / devlet (cumhurbaşkanı + bürokrasi + ülkemizde ordu) / yargı üçlemesinin her konuda anayasa ve kanunlar, ama daha önemlisi her birey vatandaş önünde o kişiden aldığı onaya dayanarak yaptığı her adımın söz verdiği istikamette olduğunu kanıtlama zorunluluğudur.
    çünkü laik demokratik bir cumhuriyette yaşadığımız gibi gayet iddialı bir iddiamız, idealimiz var hesapta. ama de facto durum bundan biraz/epey uzak.
    vatandaş olarak sorumluluğumuz bilmemkaç yılda bir oy vermekle bitmiyor. bizim adımıza karar veren, para, adalet veya silahlı zorlama dağıtan insanların bizden aldığı yetkileri doğru kullanıp kullanmadığını bilmek hakkımız, bunu sorgulamak da görevimiz.
    burası evimiz ise, temizliğinden ve tesisatından da biz sorumluyuz - hizmetini kiraladığımız temizlikçi veya ustayı kontrol etmek bizim görevimiz.
  • kurumlarin halka degil (bkz: halk) (bkz: onlar halka degil fil), esasen birbirlerine hesap vermesi ve birbirlerini denetlemesi ile ilgilidir.
  • dilimizde yerlesik bir karsiligi olmamasi kendi basina manali bir kavram.
  • türkçeye "denge mekanizması" ya da "dengeler frenler sistemi olarak" çevrilen ve hükümet sistemleri üst başlığında başkanlık rejimi ile özdeşleşmiş olan; yasama(parlamento) ile yürütme(devlet başkanı) arasında güç dengesinin kurulmasına yönelik anayasacılık mekanizması.

    tanımdan da anlaşılacağı üzere dengeler-frenler sistemi; kuvvetlerin sert ayrılığının mevcut olduğu hükümetler sistemlerinde uygulama bulur. zira bu sistemlerde erkler arası organik bağ ve dolayısıyla denetim mekanizmaları kabul görmez. yani, denge mekanizması, denetim mekanizmasının olmadığı yerde kuvvetler ayrılığı prensibinin iz düşümüdür(buna paralel olarak; denetim mekanizması, yumuşak kuvvetler ayrılığının; denge mekanizması ise sert kuvvetler ayrılığının ürünüdür).

    denge mekanizmasındaki "denge" ifadesi; terazinin bir kefesinde yasama erkinin, diğer kefesinde ise yürütme/hükümet/başkanlık erkinin bulunmasını ve bu iki erke; birbirlerinin kuvvet alanına girmeksizin(birbirlerini denetlemeksizin), birbirlerinin anayasal kuvvetlerini dengeleyebilecekleri anayasal yetkiler verilmesini ifade eder. somut bir örnek üzerinden konuşmak gerekirse:

    başkanlık rejimi-amerika birleşik devletleri: terazinin bir kefesinde yürütme organını ifade eden başkan(president), diğer kefesinde ise çift meclisli parlamentoyu/yasama organını oluşturan temsilciler meclisi(house of representatives) ile senato(senate) yer alır. bu terazinin(sistemin-hükümet sisteminin) dengede kalarak-tıkanmadan sürekli işleyebilmesi için; başkanın parlamentodan çıkan yasaları veto yetkisinin karşılığı olarak, senatonun da başkanın yaptığı atamaları veto yetkisi vardır. bir başka dengeli yetki paylaşımı örneği ise; yine amerikan modelinde, başkanı görev süresi boyunca(bir sonraki seçime kadar) görevden el çektirmenin tek yolu olan parlamentonun impeachment yetkisi(parlamenter sistemdeki -birebir olmasa da- benzeri uygulama için bkz: gensoru) yani başkan hakkında ceza soruşturması süreci başlatma yetkisi; bu yetkinin paraleli olarak da başkanın parlamentoyu acil/olağanüstü toplantıya çağırma yetkisi vardır.

    *impeachment hakkında ufak bir not: impeachment süreci görüldüğü üzere cezaî sorumluluk mekanizmasıdır. yani parlamento hiçbir şekilde başkanı siyaseten denetleyememektedir; çünkü başkan, parlamenter sistemdeki gibi parlamento tarafından belirlenmemekte, halk tarafından seçilmektedir. bu sert kuvvetler ayrılığı prensibinin bir başka izdüşümüdür. bir başka deyişle; başkanlık rejiminde/amerikan modelinde meşruiyetin kaynağı halktır, iki kuvveti(parlamento & başkan) de halk seçmiştir, ikisi de siyaseten sadece halka karşı sorumludur ve dolayısıyla, halkın seçtiği iki kuvvet:
    -katiyen birleşemez
    -birbiriyle organik bağ kuramaz
    -birbirine karşı sorumlu değildir
    -birbirini siyaseten denetleyemez.
  • trump'un federal mahkeme kararına itiraz edip temyizde de iptal kararı almasını sağlayan sistem. ha ama amerika'da vesayet sistemi var da olabilir. sonuçta milli iradenin kararı var. mahkemeleri de milli irade seçmiyor orada.
  • kontrol denge mekanizması olarak türkiye'de tayyip erdoğan'ın savaş açtığı sistemin adı. nihayetinde ne kontrol var ne denge
  • demokrasinin karar karşısındaki mukavemetidir. fizikteki sürtünme kuvveti gibi düşünebiliriz; "sürtünme olmasa ne güzel araba kullanırdık hızlanarak giderdik bizi kimse tutamazdı" demek salaklıktır, ilk fırsatta kaza yaparsınız.

    son birkaç yılda ekonomide yaşananlar da bu kaza işte. hükümetin karşısında "durun bir dakika siz ne yapıyorsunuz" diyen onu kontrol eden kimse kalmadığı için araba kontrolsüzce yoldan çıktı, şarampole yuvarlanıyor.
hesabın var mı? giriş yap