*

  • özellikle dolaşım bozukluğu ve diyabeti olanların dikkat etmesi gereken, metroseksüel bir eğilimmiş gibi gözükse de sağlık açısından önemli olan bakım. öncelikle ayağı temiz ve kuru tutmak gerekir ki enfeksiyon etkenlerinden uzak olunsun. ayrıca travmalardan kaçınmak için de özellikle toprak vb. zeminlerde çıplak ayakla dolaşılmamalıdır. tırnak bakımı ve kesilmesi de tırnakların batmasını engellemeye yönelik olmalıdır. bilindiği kadarı ile henüz ülkemizde bulunmayan ayak bakım uzmanları* ihtiyacı olan hastalara bu eğitimi verir ve ayak bakımını öğretir.
  • ayaklarimiza iyi bakmaliyiz. onlari sevmeliyiz. cunku biz ayaklarimiz uzerinde yuruyoruz.
    (bkz: ilkokul 4 kompozisyonlari ve bilgelige ilk adim)
    (bkz: scholl)
    (bkz: pedikur)
  • işte size herşeye islamik bakış açısıyla bakan bir duvar takviminin yaprağından konuyla ilgili bir kaç akıl çeli(ştiri)ci anektod;

    *ayaklarınızı hergün en az iki-üç defa yıkayın. namaz kılanlar bunu hergün yapıyor!
    *ayaklarınıza sık sık masaj yapın, özellikle parmaklarınızın üzerini ovun. abdest alanlar bu masajı her gün uygularlar!
    * her gün ayak kaslarınızı geliştirmeye çalışın. namaz bu geliştirmeyi çok iyi sağlamaktadır!

    yani neymiş? haydi ayağını sevenler namaza!
    yorumsuz aktarayım dedim ama bu kadar da olmaz ki kardeşim dedirtiyor gerçekten de!
    her iyi hayatı geliştirici formülasyonun içine bu kadar da dinsel meta sokulmaz ki!
    okuyunca gülsem mi ağlasam mı bilemedim hacı. allah, bunlara iki ayağın üzerine bir de akıl vereydi iyiydi.
  • başlı başına törendir. bi kaç kez izlediğim bir tören. karşıyım.
    kuaförlerde, pedikürle başlar, peelingli masaj ile doruğa ulaşır ve topuk törpüsüyle inişe geçer, ojeli süslemeyle son bulur. gel gelelim çok topuklar gördüm yer misin? yemez misin? stilli bu bakıma, dönüp bana mısın? dememiş. o topuklar hep çatlak mesela.

    ev şartlarında da yapılmaz değil. üç beş eksikle yapılır ve kabulümdür. evde ayak bakımı deyince kafamda bir dizi eylem canlanmıyor da değil. canlanıyor işte. adeta kıpır kıpır.

    önce ayak sıcak su dolu leğene bir süre bandırılır, kuaförlerde bu bandıracak gereç epey afilidir elektirik süpürgesinin su tankı gibi falan düşünelim. düşünemediysek boşverelim, pek iyi bi benzetme olmadı zaten. bir süre ılık suda bekleyen ayağın yumşadığını derisinin hafif buruşmasından anlarız. peki anlasak nolur? çıkarıp masaj yapacak halimiz yok,(halim yok) belki törpülenebilir ama gerek yok. yeterince yumşayan ayak sudan çıkarılır kurulanır. insan olana ev şartlarında bu kadar bakım yeter. sonuçta taraklı ve durup dururken bir numara büyümesiyle sinirimi bozmamış mı?. çok bile.
    gerisi yaz için balkon yıkadığımız hortumla tazyikli su sıkmak vasıtası ile olur yani bir taşla iki kuş hem balkon temizleniyor hem varislere, yorgunluktan beliren kılcal damarlara fizik tedavi yapmış oluyosun.
  • özellikle ayak tırnağı konusunda sınıfta kaldığımız bakım.
    ellere bu kadar önem versek de ayaklar hep ihmal edilir. oysa daha fazla bakıma ihtiyaçları vardır.
    (bkz: http://www.rabiateyze.com/…kimi-ve-ayak-bakimi.html)
  • insan vücudunun tüm yükünü çekmesinden mütevellit iki kere dikkat edilmesi gereken ayaklarımız için nacizane bir iki tavsiyem var.

    öncelikle ne soğuk ne sıcak su tam manasıyla ılık su
    sıvı gliserin

    ayaklarımızı yarım saat kadar bu gliserinli suda bekletip güzelce kuruladıktan sonra faydası olduğuna inandığınız ayak bakım kreminizi kullanınız efendim. haftada bir bunu yapmaya çalışırsanız mutlaka sonuç alırsınız.

    edit: özellikle topuk çatlakları olanlar topuk törpüsüyle yumuşamış ölü deriyi kolaylıkla yok edebilirler bu yöntemle. bir de topuk törpüsüne topuk rendesi diyenler var ki oha..

    tanım: gerekli bir nanedir.
  • ayda bir tırnak kesiyorum yeter mi?
  • muazzam önemli mesele. benim için üniversite bitmesine rağmen öğrencilik kafasından kurtulamadığım yıllarımda ayak bakımı denen şey, banyo sonrası yüzümden başlayıp ayağıma dek boca ettiğim tek bir krem ve sürdüğüm ojeden ibaretti. ta ki sevgili jinekoloğum (cerrahpaşanın deli bi profesörüydü kendisi) daha kendisiyle ilk tanışmamızda ayaklarıma bakıp, işte mükemmel ayak şekli. ama dövme yaptırmışsın, bitmiş, diyene kadar. dövme sevmiyordu kendisi, pornocu işi derdi. ama ele ayağa sürekli bakardı. bana kötü gözüken havaya bakan ayak başparmağı ve aşağı bakan ufaklıklar, olması gereken şekilmiş. ben de öylece gaza gelip pedikür mevzusuna giriş yapmış oldum. tabii ki ayak bakımı pedikürden ibaret değil. hele ki kaliteli bir yerde yaptırılmıyorsa hiç olmasın daha iyi. sürekli bebek gibi ilgi isteyen ayaklar, ne yüksek topuklu ayakkabıyı, ne de converse gibi ayağı yayan ince tabanı sever. hafif topuklu anneanne ayakkabısı sever. tabii ben onu giymiyorum, o ayrı. bir de saçma sapan aktar karışımlarını değil, sadece ayak için hazırlanmış yoğun kremleri sever.
    benim gibi tırnaklar batmaya meyilliyse kökten kestirilmez, hafif uzun ve devamlı pedikürlü tutulur. aksatılan pedikür batık bir tırnak demektir aynı zamanda.
    ayak bakımınının olumsuz yönü, bakıma ara verilince ortaya çıkar. ayaklar 2 ayda patates gibi olur, altı kauçuk taban yapar. bırakmayınız, devam ediniz.
  • ayaktaki dövmeye pornocu işi diyebilecek kafada insanların jinekolog olabildiğini bize gösteren mükemmel başlık. en alt tabakadan, en üst katmana kadar bok içindeyiz. ayrıca severek yaptırdığım bir şeye, pornocu işi gibi abes bir yaklaşımda bulunan adamın götüne, ben o ayağı sokarım kardeş.
hesabın var mı? giriş yap