civilisation

• ilk kez 1756 marki de mirabeau tarafından, yeni bir yaşam anlayışının kabulu ile birlikte, bu yasam anlayisini anlatmak için kullanılan, bugün batı dillerinin çoğunda uygarlık anlamındaki kelime.
• (bkz: civilization)
• buna gore toplumlar cografya, hayat tarzi, adetler, kanunlar gibi özellikleri dikkate alinarak siniflandirilmislardir. bunlar;
  -vahsiler
  -barbarlar
  -medeni toplumlar
• brit olduğu s'sinden belli olan güzel sözcük.
• doğu-batı medeniyetinde ve din çerçevesinde ironik bir kavramdır. ilginç.
• 1969 yılında bbc'de yayınlanan ve sanat tarihçisi lord kenneth clark tarafından yazılan/sunulan mükemmel belgesel serisi. yalnız kenneth dayı islam medeniyetine karşı epey önyargılı ve harun reşid'i "1001 geceler'in halifesi" diye anacak kadar itici. bunlara rağmen izlemeye değer bir başyapıt olduğu gözden kaçırılmamalı.
• 18. yüzyılda felsefe, ana çizgileriyle bir ilerleme felsefesidir. batı avrupada yaşamın ve düşüncenin vardığı bu aşama yeni bir kelime ile anlatılmak isteniyor "civilisition"(uygarlık). fransız devriminin ünlü hatibihonore mirabeaunun babası marki de mirabeau ilk kez kullandıktan sonra bu sözcük çok sonraları sözlüklere girer . (fransız akademisinin sözlüğüne 1835 girmiş, denis diderot'un encyclopédie'sinde değinilmemiş bile.)
  
  peki bu kavramı ortaya çıkartan nedenler nelerdi? 18 yy batı avrupada rönesansın etkisi ile teknik buluşların birbirini izlemesi ve sanayiye uygulanması, batı avrupanın dünyaya açılarak yoğun ticari ilişkilerin merkezi durumuna gelmesi burjuvazi sınıfını batılı toplumların en zengin sınıfı haline getirdi. yaşanan iktisadi ve sosyal gelişmeler düşünceler üzerinde de etkisini gösterdi. geçmişle bağını kopartmaya çalışan burjuvazinin mutlak hükümdarlıklara karşı mücadelede savaş silahı olarak ortaya atılmış bu kavramı artık dünyadaki hemen hemen her toplumda gözlemlemek mümkün.
• ortaçağ avrupasında engizisyon mahkemeleri kadınları ve yahudileri yakıp, tanrıya karşı görevlerini yerine getirdiğini ifade ederken, osmanlı bu zulümden kaçanlara kuçak açmış.
  deli olanlara içine şeytan girmiş diyerek, asarlar iken, edirne de daruşşifa da ses, koku ile mezcuplar tedavi edilirdi. kendilerince medeniyet kavramlarını, utançalarının önüne geçirerek dünyaya sözde hukuk ve adaletleri göz boyamaktadırlar.