• mimarisi ve şirinliğiyle büyüleyen şirin bir romanya şehri. çiftliklerde el yapımı palinka (ya da tuika da deniyor) adında el yapımı sert ve leziz bir içki yapılıyor. üniversite öğrencileri şehri ayakta tutuyor. nüfusun çoğu romen, az sayıda da macar var.
  • osmanlılar zamanında koloşvar ismi ile anılan şehir
  • romanya'nin kuzeybatisinda bulunan 317000 nufuslu sehri. transilvanya diyarinin baskenti olarak lanse edilen, romanya'nin nufus olarak en buyuk 3. sehri. 2004'te enka-bechtel ortak girisiminin aldigi autostrata transilvania projesinin merkez ofislerinin bu sehre yakinligi, civardaki turk oranini arttirmistir.
    bir universite sehri olmasindan dolayi genc nufus oldukca fazla, gece hayati da bir o kadar hizlidir. sehirde genellikle kominist donem mimarisi hakimdir. barlarin cogunlugu, yeraltindaki mahsenlerden bozmadir (bkz: euphoria,ernesto,zinc), fakat son zamanlarda calisan girisimci romen halki sehirde daha ferah yerler acmislardir. bunlarin basinda da obsession gelir. kesinlikle gidilip gorulmesi gereken bir yerdir. bunun disinda bir de after eight vardir.
    gun icinde yapilabilecek aktiviteler, sehrin eski binalarini vs gezmek olabilir (sehrin turistik yerlerini simdi bana burda saydirmayin gidin wikipedia'dan bakin). ya da her turk'un yaptigi gibi crema,diesel ya da kharma'da oturup birseyler icmek olabilir.
    sehirde ulasim otobusle yapilabilir. fakat cok kisi iseniz hem vakit kaybetmemek hem de fiyatinin uygulugu nedeniyle taksi tercih edilmelidir.
    yemek yenebilecek cok fazla mekan yoktur. ayak ustu birseyler atistirmak icin speed'e ya da ismini bilmedigim kosedeki donerci'ye gidilebilir (kharma'ya yakin). sport bar olarak gidilebilecek kalburustu bir tek la liga vardir (sigma alisveris merkezinin icinde).
    alisveris yapmak icin cora'ya ya da sora'nin altikdaki supermarkete gidilebilir. kiyafet almak icin ise belirli bir yer yoktur. sokaklara serpilmis bircok unlu marka vardir.
    para kesinlikle alelade bir yerde bozdurulmamali, sora'nin icindeki exchange ofis'te bozdurulmalidir.
  • romanya birinci liginde mücadele eden, cfr cluj adında bir futbol takımı bulunmaktadır.
  • sehirde yeni acilmis bir turk lokantasi vardir, turkiyedekilerle karsilastirildiginda 3. sinif bir mekandir denilebilir. cakma iskender, cakma sis, cakma adana yiyebilirsiniz bu mekanda. (mekan katolik kilisesinin sora tarafinda, ikiz binalarin oldugu sokagin icindedir.)
  • almanların klausenberg dedigi sevimli ve guzel transilvanya kenti. universite sehri oldugu icin hem ucuz hem de haraketlidir. yasanası yerdir.
  • erasmus sınavında son tercih olarak yazmama rağmen gelen technical university of cluj-napoca yı barındıran romanya şehri. halihazırda bende büyük merak uyandırmıştır ancak edirneli olmam dolayısıyla arkadaş çevresi tarafından dalgaya alınmama da sebeptir.(bkz: şopar)(bkz: romanya)(bkz: technical university of cluj-napoca)
  • geçen hafta gittiğim, 5 gün kaldığım şehir...
    soguk ve gri. bahar henuz ugramamis buraya...insanlarin yuzunde, dogu avrupa ulkelerine has cizgiler oturmus. muhtesem mimariye sahip binalarin gorkemiyle, demir perde doneminin blok apartmanlarinin sevimsizligi yanyana..geldim, gordum.. begendim mi? evet. bir daha gelir miyim? hayir.
  • buraya 2 gün ayırmak hata olur, zira gayet sıkıcı bi şehir. öğrenci şehri olduğundan doğru düzgün etkinlik yoktu yaz vakti. birkaç gün sonra bi baba zula konseri vardı bak, o güzel.

    nüfusunun %30'u macarlar'dan oluşuyormuş, zaten şehrin her yerinde macarca afişler vs. görmek mümkün. burada yaşayan macar arkadaşım rumence bilmeden gül gibi yaşayıp gidiyordu, o derece.

    gezilecek görülecek çok fazla bi yeri yoktur. illa görmek istiyorsanız 1 gün yeter de artar bile. bükreş'e trenle 9 saat uzaklıktadır aşağı yukarı.

    o değil de... burda "koloszvari rakott kaposzta" diye bi lahana yemeği yedim, yok böyle bi şey. arkadaşın dediğine göre cluj'a özgü bi yemekmiş. en güzel yapan yerlerden biri spritz olup, bu güzellik yalnızca 12 lei'dir.

    ek bilgi, şehrin isminin okunuşu "kluj napoka" şeklindedir.
  • yağmur yüklü bulutların altında kendine has dünyasını yaşar, bükreşte bahar esintileri var iken. mimarisi bulutları delip güneşe yol açmaya azmetmiş olsa da vakti gelmeden gök ağlamayı kesmez. gam yüklü dağların arkasında unutulmuş gibidir.
hesabın var mı? giriş yap