• atvde yayınlanan başrolde toprak sergenin oynadığı, arzu yanardağın da göründüğü, 4 ihtiyar köylü dedenin azarbaycan'dan parayla getirtip evlendikleri kadınlar tarafından ilk sabah terkedilerek dolandırılmalarını anlatan, sonu havada biten bir televizyon filmi.
  • adı dedelerimi evlendirirken olan film .. yönetmeni mahinur ergün idi..
  • toprak sergen'in başrolde oynadığı, mahinur ergun'un yönettiği bir televizyon filmi. atv için çekilmiştir.

    devrilen bir kamyonette karılarını kaybeden beş tane dede vardır. aradan bir süre geçtikten sonra bu dedeler evlenmek ister ve onların bu isteğini fırsat bilen uyanıklar dedeleri dolandırır. bu sırada istanbul'da çalışan toprak sergen köye gelmiştir bile.

    filmin bir sahnesinde toprak sergen sinirli bir şekilde cep telefonuyla konuşmaktadır ve konuşma biter bitmez telefonu çok uzaklara fırlatır. bunun üzerine dedelerden birisi olan ihsan devrim:

    "kartını alsaydın bari içinden."
  • uyuz bir filmdir.
    sanat eserinde yerel ağızların kullanımı beni hiç çekmemiştir, hatta gereksiz bulduğum zamanalr bile olmuştur, bu filmde yerel konuşma tarzıyla şehirli biçim iç içe girmiştir, ne olduğu belli değildir.
    ayrıca yanlış hatırlamıyorsam, hatunlar dedelere azerbaycan'dan geliyordu.
  • emir kusturica mizahına sahip bir türk televizyon filmi. sonu biraz daha geliştirilseymiş ve prodüksiyonu sağlam olsaymış türk sinemasında yeri çok önemli bir film olabilirmiş.

    kadrosu ise dillere destan. toprak sergen başrole o kadar yakışmış ki... sevgilisinden ayrıldıktan sonra onu unutmak için köye kaçıyor. çiftlik işleri ve dedeleriyle oyalıyor kendini. ama unutması gene de o kadar kolay olmuyor. bu duyguları iç seslerle vermişler. bunlardan biri hatırladığım kadarıyla şöyle bişi: "unutmaya çalıştıkça ekranda bir yazı beliriyor: geri dönüşü olmayan bir işlem gerçekleştirilecek. bütün bu duyguları silmek istediğinize emin misiniz?"

    belli ki çekimlerde çok eğlenmişler, filmin bir çok yerinde oyuncuların yüzünde gülememek için kendini zor tutan bir ifade var. hatta bazı yerlerde bariz gülüyorlar. doğal hali olsa gerek, dedelerden biri hiç durmadan gülüyordu. hatta satın aldıkları kadınlar onları terkettiğinde, onların ardından ufka doğru bakarken de gülüyordu.
  • yıllar sonra birden aklıma gelip kendini youtube'dan izleten film. filmle alakalı ilginç şeylerden biri, kadınların ege, dedelerin karadeniz şivesiyle konuşması sanırım.
  • ara ara aklıma geldikçe izlediğim film, böyle mi samimi olur bir film ya, hala izlemediyseniz vakit kaybetmeyin derim.
  • tv filmi olarak çekildiği için oldukça düşük bir bütçe ile kotarılmıştır.
    karadeniz'de değil, bildiğin beykoz'un köylerinden (yanılmıyorsam akbaba köyü) birinde çekilmişti.

    ne zakman tv'de izlesem takılır kalırım, çok da samimi bir filmdir;
    tüm imkansızlıklara rağmen oyunculuk falan da çok iyidir.

    ancak tabi kıın ortasında keleş bir beykoz köyünde ölü ir doğada geçmesi en büyük handikapıdır.
    bir de tabi teknik yetersizlikler.

    aynı senaryo, aynı ekip ile (hayatta kalanlarla tabi) az iraz para ile tekrar kotarılabilse ne şahane olur.
    tamam, ayrı ekip de olur yahu.
hesabın var mı? giriş yap