• boyle bir lafi edebilmis bir insanin kendisinde kimin devlet"in"e karsi geldigini kimin karsi gelmedigini ayirdedebilecek* hakkaniyeti gormesi ne yaman celiskidir. ben olsam koyunumu emanet etmem boyle birine (ormanima zarar verdi diye keser yer mazallah!)

    ben sahsen bu lafi edebilecek kadar haktan, hukuktan, adalet sisteminden, demokrasiden anlamayan, karsit gorusu siddetle (vurarak) susturmayi dusunebilen birinin milletvekilliginin dusurulmesi gerektigini dusunuyorum mesela, bu kafa yapisi esyanin* dogasina aykiri. hadi ogun samast loserin tekiydi, ayni kafadaki bu kisi milletvekili yahu. adalet sisteminden sikayetci (bence sebebi yanlis gerci) ama reforma gidilsin, duzeltilsin falan da demiyor, direk vuruyor.

    vururmus. herkes kalibina uydurup hosuna gitmeyeni vursun o zaman, hobbes'un state of nature=state of war'ina geri donelim, "solitary, poor, nasty, brutish and short" hayatlar surelim, oh la la!

    ayni mentalitenin baska bir tezahuru icin (bkz: #8163532)
  • bunu söyleyen vuracağı yeri de tarif etmiştir.
    http://i.radikal.com.tr/…08/11/13/fft5_mf68093.jpeg
  • abdülkadir akgül tarafından sarf edilmiş kelimelerdir.

    biz bunları hep yanlış anlıyoruz.

    "krizde bize bişey olmaz" diyorlar, kendimizi de o bizin içinde sanıyoruz.
    "devletim" diyorlar bizim hepimizin bir devleti var zannediyoruz.
    "fazla eşit" bile diyebiliyorlar, eşitlikte haddimizi bilmiyoruz.

    hepsinin evinde, millet meclisinin girişinde, arabalarının dikiz aynasında, rugan pabuçlarının ucunda hep dev aynası var, onlara bakıp duruyorlar.
  • (bkz: adaletin herkese fazla eşit uygulanması)

    breh breh breh
  • "devlet" in artık milletin yetkisini devrettigi ve millete hesap vermesi gereken bir kurumdan çok bir adamın tek basına iktidarı kullandıgı ve ağzından çıkanın kanun oldugu, sansurun diz boyu olduğu, demokrasi gorunumu altındaki totaliter bir devlet haline geldiğini düşünecek olursak, şaşırtıcı olmayan açıklamadır. laik, demokratik, hukuk devleti mi? bu anlayıştaki vekillerle şu anda sadece anayasada yazan bir tanım haline geldi.
  • sarfettiği sözler sanki bir hocanın verdiği ev ödevine benziyor. ölesine and içmişçesine devletine karşı geleni vurmaktan hoşlanacakmış. türkiye'yi fazla adaletli bulmasına ne diyim bilemedim. terazi burcu olarak kefelerim bu sözün ağırlığına dayanamadı, sözler tartılmamış gibi duruyor ya da terazisinin tartım aralığı çok yüksek...
  • (bkz: kültür sözünü duyduğum anda browningime uzanırım)*
  • "devletine karşı geleni vurmak da devletine karşı gelmek oluyor.. hatta devletinin uymakla yükümlü olduğu uluslararası yasalara da karşı geliyorsundur muhtemelen.."

    - bir dost

    (bkz: önce onu sonra kendimi öldüreceğim)
  • (bkz: escinseller de ozgurluk istiyor verecek miyiz /#14367606) onlari da vuralim anasini satiyim.
  • devletimiz bir hukuk devleti olduğundan (en azından olmaya çalıştığından) hukuka karşı yapılan eylemler yine hukuk ile tarif edilen cezalara çarptırılırlar, ona da mahkemeler karar verir dışında bir adalet mekanizması aramaya çalışmak veya bu anlamı çağrıştıracak açıklamalar yapmanın hiç zamanı değildir, hiç bir zaman da zamanı olmamalıdırı hatırlatma ihtiyacı doğuran bir açıklamadır
hesabın var mı? giriş yap