• (bkz: şaheser)
  • yağmurla başlayan pazar sabahına çok iyi giden bir film oldu. emek sinemasından çıkınca çok kalabalık olmayan istiklal'de taksim'e doğru yürürken, o ıslanmış yolun temizliğine eş değer bir film olduğunu düşünmüştüm. benim için çok özel bir film olan "eve dönüş" filminin sempatikliğinde ve tarzındaydı bu film bence.. ufacık çekik gözlü çocukları sahnede saatlerce verseler yine saatlerce bıkmadan, usanmadan izlerim..
  • öncelikle batchuluun ailesinin hayatından bir kesit izliyoruz, bu bakımdan filmin büyük bir bölümü belgesel tadı veriyor. zaten hikayenin önemli kısmını batchuluun ailesinin yaşamından bir kesit oluşturuyor, zochor ve nansalmaa'nın dostlukları ise bu sade, fakat güzel hikayenin üzerine adeta tam kıvamı tutturulmuş bir tutam çikolata etkisi yapıyor. bunun yanına da ufak da olsa politik göndermesi, adeta muhteşem yemeğin süslemesi oluyor. ortaya parmaklar yenerek izlenen bir yapım çıkıyor.

    ayrıca müzikleri inanılmazdır.

    --- spoiler ---

    özellikle buyandulam ve urjindorj'in seçimler hakkındaki kısacık diyaloğu ve filmin sonunda batchuluun ailesinin hayatlarını sürdürürken propaganda aracının aynı gerçek yaşamda olduğu gibi, adeta onları teyet geçmesi muhteşemdi. ve bu iki ayrıntının, batchuluun ailesinin yaşamlarını izlediğinizde ayrı bir anlamla dolması mikkemmeldi.

    --- spoiler ---
  • allahım ne güzel filmdir bu. filmdeki ailenin fertlerine mi hasta olayım muhteşem doğaya mı hasta olayım bilemedim. resmen insanın içini, ruhunu temizliyor bu film. çok yaşa sen byambasureen davaa.
  • fransa'da le chien jaune de mongolie adiyla gosterilmistir.
  • --- spoiler ---
    şehrin keşmekeşinde yaşayan ben, filmi izlerken yetersiz uyarılmanın etkisiyle devamlı korkunç bir olay bekledim. nansal ın köpeği bulduğu sahnede köpeğin nansala saldırmasını, nansalın fırtınada kaybolmasını, yaşlı teyzenin nansala zarar vermesini, küçük çocuğu akbabaların yemesini, köpeğin kuduz olmasını, çadıra kurtların saldırmasını, babanın şehirden dönerken saldırıya uğramasını veya odun keserken elini parçalamasını, hatta son sahnede hayvan sürüsüne kamyonetin çarpmasını ve bilumum felaketleri bekledim durdum. ama hiçbiri olmuyor merak etmeyin. filmi bu gerginlikleri yaşamadan tekrar izlemem gerekecek. amma şimdiden söyleyebilirim; yaşadığım yaşantıya daha da yabancılaşmama neden olan harika bir film bu.
    --- spoiler ---
  • şirin moğol yavrucağın güzel, masum dünyasını anlatan nefis film.

    sarı köpeğin yuvası
  • iç ferahlatici, çayırlı çimenli film ararken biri tavsiye etmişti izlemek bu güne nasip oldu. çok doğal bi film. sanirim oyuncu aile de gerçek göçebe bir aile. çocuklar hele nasıl dogallar ve tatlılar. kadın da tam bir yumuşak kalpli geliyo bak 3 kardeş annesi. hem genelde bu tarz filmler 3 saatten aşağı da olmaz, süresi de çok ideal, insani sıkmak bi yana tadı damaginda kalıyo.

    --- spoiler ---

    köpeği bırakıp gittiklerinde, hem de bağlı halde kurda kuşa yem edip gittiklerinde o kadar kötü oldum ki, bebeği bulamadiklarinda resmen oh olsun dedim. lan bari bağlayıp bırakma pis herif. zaten okuzun burnuna da ip geçirmiş. deri yüzme sahnesinde ve bu sahnelerde içim kıyıla kıyıla izledim. gene de güzeldi.
    --- spoiler ---
  • the cave of the yellow dog (2005)

    şehir hayatının çekiciliğine yenik düşmeyen ve azınlıkta kalmalarına rağmen göçebe hayatlarına devam eden moğol ailelerinden birini odağına alan film, her sahnesiyle samimiyetin doruklarına ulaşmış, ana temasında bir çocuk ile köpeğin dostluğunu anlatırken, yan temasında da git gide değişen ve popülistleşen dünya eleştirileri yapmış, belgesel olmamasına rağmen belgesel vari bir anlatım ile izleyici karşısına çıkarılmış, nefis bir film. konu: bir mağarada bulduğu başı boş bir köpeği evine getiren küçük kız, babasının köpeği istememesinden sonra hayal kırıklığına uğrar. köpek ile bağ kuran küçük kız, ailesinden gizli gizli köpeğe bakmaya başlar. filmin kusursuz doğallığında ve samimiyetinde oyuncuların ve ailenin gerçekten göçebe yaşayan moğol bir aile olmasının etkisi çok büyük. film, izleyicide ordan oraya koşturan kırmızı yanaklı moğol çocuklarını sevme ve ıssırma isteği yaratıyor. aynı zamanda, sıcak ve mutlu bir ailenin dünyanın en büyük zenginliği olduğu gerçeğini gözümüze sokuyor film. bir filmden ziyade gerçek bir hayatı izleten ve hayattaki maddi ve manevi değerleri sorgulatan, samimiyetiyle yürek ısıtan çok güzel bir aile dramı die höhle des gelben hundes.

    8.3 / 10
  • çimlerde yuvarlanmak, çiçek toplamak, akarsuyla yüzünüzü yıkama isteği uyandıran sımsıcak bir belgesel gibi film. çocukların her hali o kadar doğal ki izlerken sürekli gülümserken buluyorsunuz kendinizi. haberlerin yarattığı stresten biraz olsun uzaklaşmak için birebir.
hesabın var mı? giriş yap