• big brother erdoğan'ın eseridir.
  • özellikle 1984 distopyasına şaşırtıcı derecede benzer.

    (bkz: big brother)
    (bkz: long brother)

    ancak ben ilk entrydeki aile kısmına katılmıyorum. kitapta parti aile kurumunu olabildiğince zayıflatmak ve içini boşaltmak istiyordu. hatta gençlik birlikleri (adı farklı bir şey de olabilir hatırlayamadım) benzeri şeylerle çocuklar aileden uzaklastirilmaya çalışılıyordu. hatta partinin nihai hedefinin bakunin* tarzı ailesiz ve çocukların toplum tarafından yetiştirildiği bir toplum (yanlış hatırlamıyorsam bu bir yerlerde bir komünde denenmiş ve felaketle sonuçlanmıştı.) olduğunu düşünüyorum.

    ek olarak 1984e benzeyen başka bir türkiye için:
    (bkz: tek parti türkiyesi)

    edit: kitaptaki örgütün adı seks karşıtı gençlik örgütü imiş. düzeltme için asiraca teşekkürler.
  • dağıtılacak olan yeni kimlik kartlarıyla fişleme ciddi anlamda kolaylaşacak. devletin veri tabanında tek hesap dahilinde kayıt altında olacaksınız.

    örnek:

    bir eyleme mi katıldınız? zaten bu tür toplaşmalarda bulunulan yerlerde mevcut kameralara ek olarak oldukça kaliteli yakın plan çekim yapabilen polis kameraları da(çevik kuvvet ekiplerinin kaskları üstünde ve tomaların tepesinde yer alan) bol bol görüntü alıyorlar. bu kayıtlar, veri tabanında yer alan biyometrik fotoğraflarla eşleşme olanağı verecek yazılımlara yüklendiğinde otomatik olarak o eyleme katıldığınızın bilgisi hesabınıza işlenecek.

    benzer durum sosyal medya eğilimleri açısından da geçerli. yeni kimlik kartları sizi devlet açısından tamamen online hale getireceği için mesela istenmesi durumunda telekomünikasyon iletişim başkanlığı geniş çaplı bir rapor hazırlayarak yapılan paylaşımlar temelinde bir sınıflandırma yaparak(en basitinden kişiler hangi partiye oy verecek gibi) raporu içişleri bakanlığı'na sunabilir. bakanlık da bütün eğilimleri kişisel bilgilerle eşleştirip veri tabanını siyasi yönelimler temelinde genişletebilir.

    "bütün bunlardan bana ne kardeşim, ben zaten eyleme katılmam, devlet hangi partiye oy verdiğimi bilecekse de bilsin" mi diyorsunuz?

    peki, bir farazi örnek daha verelim:

    diyelim ki akp seçmenisin. mutlu mesut yaşadın. çocuğun oldu büyüdü yetişkin oldu meslek lazım kpss'ye girdi belli bir puan yaptı mülakatlardı filan derken dış işleri bakanlığı'na ateşe olarak girecek oldu. sene de 2025 olsun.

    işe bak ki tam da o zamandan kısa bir süre önce gün geldi devran döndü desteklediğin iktidar el değiştirdi, hatta tam da en nefret ettiklerinin eline düştü. devleti yönetmeye başlayan bu herifler dedi ki sonra: kurumları temizleyelim. yeni alımlarda memurların akp'li olmamasına dikkat edelim. akp de sağolsun öyle bir fişleme imkanı bırakmış ki arkasında, mülakatlara kalanların bırakın nasıl bir siyasi/toplumsal kültüre ait olduklarını, gündelik hayatlarında nerede takılırlar, ne yer içerler hepsi gözümüzün önünde!

    senin çocuk boşa çalışmış, boşa çırpınmış kardeş geçmiş olsun. en fazla baba mesleğinden devam eder, o da varsa tabii.

    velhasıl,

    haydi bırakalım işin erdoğan iktidarı ne yapıyor, ne yapmaya çalışıyor kısmını. haydi yukarı bahsedilenlerin hiçbiri mesele olmasın. fakat bu distopik güç birikimi yarın birgün döner bulur mirasçını.

    bunlar böyle giderse arklarında öyle bir devlet gücü bırakacak ki, ardılları istemese de rövanşı almak isteyecekler.

    torunun fatih'i bir daha düşün derim.
  • gün ortasında kuş belgeseli seyrederken aniden yayının kesilip(en heyecanlı yeriydi lan, kargaların alet yapmasından filan bahsediliyordu) rte haşmetmeabımızın ekrana verilmesiyle irkilerek iliklerime kadar hissettiğim durum. tam bir 1984 big brother'ı. bu bir distopya değil de ne?
  • herkes ne kadar korkmuyorum dese de sokağa çıkarken lan acaba bugün patlayıp mı öleceğim yoksa tecavüze uğrar mıyım filan diye düşünüyor olabilir. distopikliğin dibine vurduk da ağlayanımız yok.
  • (bkz: gotham)
    ve batman sadece bir çizgi roman karakteri.
  • david hoffman'ın distopyası tanrının sol eli yetimhanede yaşayan çocukların başlarına gelen binbir türlü kötü şeyi, işkencenin tillahını anlatır. erkek öğrencilerin başına gelenler doğrudan bu distopyayı çağrıştırdı.
  • (bkz: novus ordo seclorum)
    o da sizi şuraya ulaştıracak;
    (bkz: illuminati)
    ortadoğudaki projeleri için;
    (bkz: bop) yani israil'in büyük ortadoğu projesi
    peki ne zaman?
    (bkz: 2023)
    a aa bu ne tesadüf. bizde de birileri 2023 diyip duruyor. neden acaba?
    (bkz: fetönün bop içindeki misyonu) (bu bilgi ekşide henüz mevcut değil. sen git bunu google amcaya sor.)
  • 16 nisan 2017 de en karanlik gunlerden biri olarak, distopya tarihimizde yerini aldi.
  • bazen kendimi bir roman karakteri gibi hissetmeme neden olmaktadır.

    bu ülkede sanki hepimiz okuyucunun ders çıkarması için yazılmış bir romandaki koyun vatandaşlarız. neredeyse nazi almanyası seviyesinde bir çarpıklık söz konusu ama korku sesimizi bastırıyor. aslında birlikte daha güçlüydük ama birbirimizden nefret ederken daha kolay yönetmek bizi.

    bu gidişle ilerde sosyolojiye giriş dersinde almanya'dan sonra bizi örnek gösterecekler. almanlardan hiç kimse çıkmamış mıydı hitler'e karşı gelen? vardı. ama bu onların torunlarının nazi olarak damgalanmasına engel olamadı. böyle devam edersek bizde de durum böyle olacak.
hesabın var mı? giriş yap