• komploculuk jargonunda "etkisizleştirmek". cümle içinde kullanımı "bu isimleri ve klikleri enterne edecek birimler de yine bu şehirde vazife yapıyor." (kaynak: http://www.yesil.org/)
  • iki ülke arasındaki bir savaş durumunda gemi, denizaltı, uçak, tank gibi savaş araçlarının üçüncü bir ülkeye teslim olup aracın alıkoyulması, mürettebatının ise tutuklanıp bir süre sonra ülkelerine gönderilmeleri şeklinde zuhur eden bir kavram. enterne olan savaş araçları enterne eden ülkenin hakimiyeti altına girer ve savaşan taraflarca tahrip edilmekten, mürettebat ise esir alınmaktan kurtulur. ikinci dünya savaşında atlantik filosundaki irili ufaklı birçok alman savaş gemisi batırılma riski altına girince güney amerika ülkelerine teslim olarak enterne edilmiştir.
  • bazi doktorlarin, hastanin hastaneye yati$inin yapildigini belirtmek icin kullandigi kelime. zitti icin eksterne etmek
  • bildiğin iç etmek
  • enterne kelimesi fransızca interné sıfatından geliyormuş. enterne etmek ise tdk'ya göre gözaltına almak anlamında kullanılıyormuş.

    cümle içinde kullanımına örnek olarak (burada gözaltına almaktan ziyade yakalandı, tortop edildi gibi bir anlam var ama, olsun);

    ersever ise ankara'ya geldiği gün uzuner'i aradı ve emanetlerini almak üzere geleceğini bildirdi. ersever eve girdiğinde enterne edildi.

    (bkz: binbaşı ersever'in itirafları)
  • halkına savaş açan devletin valisinin taksim için kullandığı kelime. taksim enterne edilecekmiş.
  • 15 temmuz 2016 gecesinden geriye kalan popüler kelime.
  • muazzam bir terim. gerçekte tam olarak ne yapıldığı belli değil, öldürdün mü lağv mı ettin, sürgün mü ettin, yaka paça bir yere mi tıktın, bekleme odasına kadar refakat mi ettin belli değil.

    etkisiz hale getirmek de aynı anlama geldiği için aynı mukadderatı yaşıyor. yani mesela “17 pkklı etkisiz hale getirildi” deyince itirafçı olup tanık koruma programına mı girdiler yoksa yakın bir yere belediye encümeni mi yapıldılar anlaşılmıyor.
hesabın var mı? giriş yap