• 'asıl davayı' hatırlatan güzel bir yazı kaleme alan ağabey.

    ***

    vaktin girmesine 1 saat var

    türkiye’de sistemi elimizde tutmak, bürokrasiyi ve içtimai hayatı elimizden geldiği kadar tanzim etmek niyet-amel ilişkisindeki hayrı değişmez kabul edersek teorik olarak işe yarar bir durumdur. bu topraklarda yaşayanlar tek parti iktidarını, kemalist çizginin hakim olduğu düzeni, darbeleri, 28 şubat gibi dönemleri görmüştür. müslümanlara, müslümanca yaşayanlara, islam’a hizmet gayretinde olanlara tahammülsüzlük ve baskı kayıtlara geçmiştir. bu dönemlerdeki hakim kadrolar toplumun konforlu bir şekilde dinini yaşamasına engel olmaya çalışmıştır. dolayısıyla yöneten iradenin islamiliği elbette burada yaşayanların tümüne fayda sağlayacak bir tercih ve temennidir.

    (vaktin girmesine 50 dakika var)

    bunu genişletebiliriz. bazıları için dava hükmündeki, ittihad-ı islam’ın bir nüvesi olan ittihad-ı turan başka bir basamaktır. farklı lehçelerle de olsa aynı dil ailesine mensup turan coğrafyasındaki ülkelerin şu veya bu şekilde birleşmeleri, yine niyet-amel ilişkisindeki hayrı değişmez kabul edersek işe yarar bir durumdur. sovyetler birliği döneminde dinden ve gelenekten uzaklaştırılmış bugünkü türk cumhuriyetlerinde inancına uygun yaşamak, hatta islam’ı öğrenmek-öğretmek zor ve tehlikeli bir işe dönüşmüştü. islam’ın güvenli bir taşıyıcısı olarak kullanılan “gelenek” dahi sovyet rejiminin baskısından nasibini almıştı. eski sovyetlerde yaşamış yaşı geçkin olan insanların halen anlattıkları hatıralar meseleyi daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır. dolayısıyla o coğrafyayı tümden yöneten islami bir irade faydalıdır denilebilir.

    (vaktin girmesine 35 dakika var)
    başka açıdan irak’ın kuzeyindeki, suriye’deki, iran’daki, ve türkiye’deki kürtlerin birlik olması, federal, özerk yahut tam bağımsız bir yapı ile beraberce hareket etmeleri, yine niyetlerin ve amellerin hayırlı olmasını değişmez kabul edersek iyi bir şey olabilir. farklı olmalarından dolayı horlanmalarının dışında, inançlarına uygun bir hayat sürmelerinde zorluklarla karşılaşmışlardır. kürtler bölgedeki muhtelif yönetimlerin islam’a olan mesafesinden ötürü mağdur edilmiş, ortak payda olan islam’dan uzaklaştırma çalışmalarından nasiplerini almış, hatta belli bir dönem camilerinde okunan ezan bile hakim dilde bir şiire çevrilerek iyice yalnızlaştırılmışlardır. yani islami bir irade tarafından idare edilecek kürdistan faydalı bir şey olabilir.

    (vaktin girmesine 25 dakika var)

    en nihayetinde bir ülkenin, ülkelerin yahut etnik toplulukların birlikteliğinin de ötesinde, topyekun bir ittihad-ı islam, islam birliği hepsinden sevimli, hepsinden hayırlı ve hepsinden mukaddes olabilir. türkiye’deki, balkanlar’daki, kafkaslar’daki, mezopotamya’daki, kuzey afrika’daki, ortadoğu’daki, orta asya’daki ülkelerde, toplumlarda zulüm görmüş, mukaddesatları çiğnenmiş, inançlarını sağlıklı bir şekilde yaşamaları, öğrenmeleri, öğretmeleri, yeni nesillere aktarmaları zorlaştırılmış ümmetin tek vücut olması çok güzeldir. yazarken bile bu durum bizi tebessüm ettirir.

    (vaktin girmesine 15 dakika var)

    bütün bu saydığımız siyasi oluşumların ayrıca “gücü elinde bulundurmak” vesilesiyle ortaya koyacağı ürünlerdeki kalitenin islam’a özendirmesi gibi etkileri de olabilir. daha gelişmiş yapılar, daha gelişmiş sektörler, daha gelişmiş sosyal çevre ve dünyevi alanlar dalaleti ve küfrü değil, islam topraklarını cazibe merkezi yapacağından fazladan bir faydası olabilir. askeri ve ekonomik alanda, teknolojik alanda v.s. güçlü olmak müslümanlar için iyidir.

    (vakit girdi.)

    işte tüm bu anlatılanların hiçbiri, tek tek yahut üst üste koyulduğunda, bir vakit namazı kadar ehemmiyetli değildir. yazı burada bitmiştir.

    ***

    ayrıca, sancaktar'ın yayıncısıdır kendileri.
  • bu günkü yazısının sonunda mustafa kemal için

    "birçok şey "kendi aramızda" falan değil, uluorta konuşulmalı, yazılmalı... bitmedi, araştırma komisyonları kurulmalı. yolsuzluktan, karanlık ilişkilere her ihtimal incelenmeli, yaptıkları masaya yatırılmalı. ve tespit edilirse vatana ihanetten, tespit edilirse millete ihanetten, tespit edilirse hazineyi siyasi güçle kendi menfaatine kullanmaktan ve zimmetten hüküm giymeli, itibarı elinden alınmalıdır. normal insan muamelesi görmelidir yani, suçsuzsa da aklanır fena mı"

    demiş. güzel yazmış ama bunları mustafa kemal için değil, recep tayyip erdoğan için yapmalıyız gibi geliyor bana, baksanıza iett biletlerindeki usulsüzlükten, örtülü ödeneğin katlanarak artmasına, pkk'lı teröristler ile görüşmeye kadar arkadaşın atatürk'e atmak istediği çamurların tamamı kendisinde mevcut. kendi önündekine bakmayıp, böyle hıyanet içinde konuşma da görmemiştim daha önce... bu da kısmet oldu.
  • mustafa kemal devrilmeli diyerek kemalizmi telaşlandıran yazar.
  • dakikalar önce tgb eski genel başkanı, aydınlık gazetesi genel yayın yönetmeni ilker yücel'in ağzına sıçtığı adamdır. bide kalkmış terbiyeden bahsediyor dingil. ilker yücel'in bu tavrımıza şükredin cevabını da çok yadırgadığı her halinden belli. ulan neyini yargılıyorsun? seni benim karşıma koyup öyle konuşturacaklar, çoktan siktir git deyip kapı dışarı etmiştim. şerefsiz herif!
  • katıksız bir atatürk düşmanı. ulu divana yüzü kara çıkacaklardan...
    zerre üzülmüyorum. bizim de seninle alıp veremediğimiz var koçum. bu dünya sizin ortaçağ karanlığınızdan bir gün çıkacak!
  • cocuklugumun beraber gectigi kisi. ayni sitede buyuduk biz gokhan'la. daha ilkokul zamanlarinda falan o kadar iyi bir kaleciydi ki ona rinat dasaev derdik. korkusuzca atlar ziplardi, plonjonlar falan havada ucusurdu. kucucuk de bir arkadasti. sonra hatirlamiyorum ne oldu ama bi uzaklastik elemanla. boyle kiro tavirlarda falan bulunurdu, serserilik falan yapardi, kavgalara falan girer oldu. ondan sonra yanlis hatirlamiyorsam biz tasindik. tesadufen dun aksam facebook'ta buldum ve bir bakayim ne oldu elemana diye biraz arastirdim ki kendisi once alperen ocaklari baskani olmus, sonra da sancaktar diye bir dergi cikarmaya baslamis. profilde rahmetli muhsin yazicioglu'nun yaninda onlarca fotografi var. hic alakam olmayan konular oldugu icin sasirdim. derken mustafa kemal devrilmeli diye de yazilar yazmis falan. iyi ki kopmusuz la biz bu adamla. zamaninda amerika sevdalisi olan bir adamken simdi asiri islamci goruslu bir adamla isim olmaz zaten.
  • kendisine hakaret ederek onun oyununa gelenleri görmek üzüntü verici. adam tam da bunu bekliyor zaten. bu kadar küçük tezgahlar peşinde, ismini duyurmak isteyen zavallı bir şahsiyet. olmasaydı da olurdu elbet itirazım yok buna. yolunu bulmak için gereken neyse yapar, olmasaydı da olurdu. eğer onun gibiler olmasaydı mustafa kemal atatürk'ün çabalarının değerini bu denli iyi anlayamazdık. o vakti zamanında bundan çok daha beterlerini alt etmek zorunda kalmıştı bizlere bu cumhuriyeti miras bırakabilmek adına.
  • olmasaydın da olurduk ilanını veren kişidir.

    millyet gazetesiyle yaptığı ropörtaj'da '' koç grubu nasıl o ilanı veriyorsa, ben de verebilirim '' demiş.

    ancak kendisi atatürk'ü koruma yasasından bihaber sanırım ;

    --- spoiler ---

    atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkında kanun
    kanun numarası : 5816
    kabul tarihi : 25/7/1951
    yayımlandığı r.gazete : tarih : 31/7/1951 sayı : 7872
    yayımlandığı düstur : tertip : 3 cilt : 32 sayfa : 1842

    madde 1 : atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
    yukarki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.

    madde 2 : birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispetinde artırılır.
    birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır.

    madde 3 : bu kanunda yazılı suçlardan dolayı cumhuriyet savcılıklarınca re'sen takibat yapılır.

    madde 4 : bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

    madde 5 : bu kanunu adalet bakanı yürütür.
    --- spoiler ---

    ek olarak mahkemelerin bir takdir hakkı varsa bu şahsın dava edilmesi halinde atatürk adını ve hatırasını itibarsızlaştırmaktan dolayı savcılıkta bunu göz önünde bulundurursa takdir hakkını bu arkadaşın cezalandırılmasından yana kullanacaklardır.

    yaptığının demokrasi ile uzaktan yakından alakası yoktur. 6 ay hapis ile cezalandırmayla alakası vardır. tabi bu ülkede hala yasadan, haktan hukuktan bir kırıntı kaldıysa...
  • şu anda 5n1k'da kanımızı donduran açıklamalar yapıyor.
  • mustafa kemal atatürk'e hakaret ederek gündem olmayı başarabilmiş başka bir silik tip. mustafa kemal şuan yok ama siz hala kelek kalabilmeyi başarabilmişsiniz.
hesabın var mı? giriş yap