fire in the rain
-
muhtemel müstakbel sözlük yazarı, şimdinin çaylağı. sözlükte gördüğüme sevineceklerimden biri daha.
-
yazar olmasını beklerken hakkındaki "böyle bir yazar mevcut değil" uyarısıyla kalakaldığım hanımefendi.
-
tekrar çaylak olarak hayat bulmuş görünen nick, e hadi artık...
-
hele şükür yazar olmuş, bana kuzu çevirme sözü vermiş şahıs. polonezköy'de kendi elleriyle pişireceği 4-5 porsiyon köfte de olur aslında.
-
-
"a mallow stream has brought you to me
from inside a tunnel of shattered songs,
your secret ways have broken in me
but can i ever warm you with these hands of stone
inside your eyes
i see the garden of an angel that's worked so hard
inside your eyes
i see the winter smell of weary lands in a summer's night
i ride upon this train of never ending pain
as you try to light my way
but i'm fire in the rain"
şeklinde sözleri olan pek sevdiğim cold house şarkısı. -
canının içi kocasını askere yollayacak olan gözü yaşlı hatun kişi.
-
amasya'ya gide gele saatlerini tüketecek hatun kişi.
-
ing. "yagmura ates et!"
denediydik biz bunu ama yepsini yakalamak icin daha kalabalik olmak gerektigine karar verip maglubiyeti kabul etmek zorunda kaldiydik. zirvesini duzenleyip toplu savas ilan edebilirim ama baska bir ara. -
emanet magnetini bi kere bile buzdolabımın üstüne kondurmadan ama malesef yaklaşık 5 ay sonra teslim edebildiğim, o yüzden de bana "magnet ütücüsü" sıfatını uygun gören tatlı.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap