foobar

• amerikalilarin hedehodo'su.. (bkz: hede hodo)
• (bkz: richard stallman) in en cok kullandigi sozcuklerden biri
• aha tamam! saving private ryan'da kullanilan kelime buydu iste. s-a-ç-m-a.. ya da her neyse..
• ingilizce bilgisayar programlama kitaplarını türkçeye çevirenlerin aynen bırakması sonucu öğrenmek zorunda kaldığım kelime. halbuki yazsalarmış osman hede falan, ne güzel olacakmış ama değil mi yani şimdi?
• ilk defa kannel'de karşılaştığım bir hedeydi.
  john smith'in mail şifresidir aynı zamanda
• (bkz: baz)
• (bkz: foobar2000)
• bilgisayar programlamada variable ve fonksiyonları isimlendirirken sıkça kullanılan zımbırtı sözcükler. aynı zamanda ikinci dünya savaşı ordularının kullandığı fubar (fucked up beyond all repair) sözcüğüne de komik bir gönderme olduğu da söylenir.
  
  ilk çıkış noktası eski amerikan comiclerine kadar dayanır. sallayacakları bir ismin başına foo koyarak foo-mobile (batmobile gibi) vs. isimler üretmişler. bu kelimeyi ilk kullanan comic çizeri ise san francisco'daki çin mahallesinde gördüğü bir heykelin altında foo yazıyordu ordan aklıma geldi demiş. çincede bu kelimenin (fu) şans, mutluluk, kutsama gibi bir anlamı var.
  
  bilgisayar dünyasında kullanımı ise 1960'lardaki mıt öğrenci kulüplerinden biri olan tech model railroad club'a ve tech engineering news isimli öğrenci yayınına dayanıyor.
• genellikle yazılım dilleri için paylaşım yapılan örnek projelerde parametre isimleri, çıktı sonuçları, liste elemanları, methot isimleri vb. gibi kullanılan kelime ikilisidir.
  
  function foo() {
  //...
  }
  bar()
• "hebele", "hübele" olarak türkçeye çevirdiğim sözdizimi.