• acil durumlarda kendisine bir getirisi yoksa yatağından kalmayabilecek..abartılmış ve gereksiz uzatılan tedavilerle canınıza bile mal olabilecek, temsil ettiği camianın yüz karası olan doktor..
  • orneklerine turkiye'de sıklıkla istanbul'da rastlanan doktor modeli.
  • nice ugur dundar'la arena programinda basrolu oynamis doktordur.
  • son derece az rastlanan doktordur. ama halka sürekli aynı fikir pompalandığı için de insancıklar alışmıştır doktorla parayı aynı cümle içinde kullanmaya. öyle ya banane doktorun ayda tuttuğu nöbetten,günde çalıştığı saatten, okumaya ayırdığı yıllardan, gecenin yarısı hastaneye koştuğundan, sabahın köründe orda olması gerektiğinden, devletin ona layık gördüğü ücretten, nöbet sonrası çalışmaya devam etmesinden... iş hakkını almaya geldiğinde de "doktorların gözünü para hırsı bürümüş"tür zaten. bize zaten tıp fakültesinde öğretiyolar bunları. nasıl zengin olunur? diye ders bile var.
    hacılara hocalara bir sürü para veren, bir de üstüne saygıda asla kusur etmeyen, gerekirse başka şeyler bile veren ey halkım hekim seni hastalıktan kurtarmak için çalışır. bunu hangi para birimiyle ödeyebilirsin!
  • milli takımda bile para ve prim için oynar.
  • normal şartlar altında göz ardı edilebilen en ufak kistlere bile "ameliyat şart" diyen ve bunu sadece döner sermayeden ameliyat başına aldığı ücret için yapan doktordur.
  • tıbbî ortamlar ve kişilerle olan münasebeti ekseriyetle abd patentli, yüksek bütçeli doktor ve hastane dizilerinden mürekkep arkadaşlarımızın sandığının aksine marjinal bir azınlığa has bir nitelik olmayıp, ne yazıktır ki, ülkedeki hekimlerin büyük çoğunluğuna bulaşmış zararlı bir hastalıktır para gözlülük. meslek seçiminin aile baskısı, dershanedeki cahil cühela rehber hoca telkini, sosyal statü ve bok gibi para beklentisi gibi kriterlere dayandığı ülke şartlarında, mesleğini ve dolayısıyla "insanı seven" kaç tane idealist hekim yetişebilir ki zaten? elbette ki paraya, pula, statüye tav olacak adam/kadın.

    yahu, sadece ve sadece tus puanı yeterli olmadığı için çocuk hastalıkları uzmanlığına kerhen 'kapak atmış' bir hekimden mesleğini sevmesini, insanlığa can-ı gönülden hizmet etmesini, çocuğunu şefkatli kollarında pışpışlamasını filan nasıl bekleyebilirsin ki hem? paracı olanları bir kenara koydum, devlet hastanelerinde canını emanet ettiğin tus mağdurlarının alanındaki istidadına nasıl güveneceksin? sistem iyi hekimi değil, iyi ezber yapanı seçiyorsa ağzının burnunun kulağının içine tükürmesine ramak kalmış bir kbb, ya da odasına girdiğinde bi' küfretmediği kalan bir pskiyatri uzmanının gazabından nasıl kurtulacaksın?

    allah düşürmesin demekten gayrı bir çare göremiyorum şimdilik.
  • zaten ayda 50 60 bin ytl kazanırken bunu 100 bine çıkarmak için organ mafyasına bulaşan doktordur
hesabın var mı? giriş yap