• bal teorisine göre, türk milli takımının bugün bu noktalara geleceği çok önceden belirlenmişti (bkz: determinizm). çünkü avrupa elemelerinin en dandik grubuna düşen türk milli takımı, bu grupta isveç'in arkasına düşmeyi başarmış, böylece finallerde 'ölüm grubu' olarak anılan arjantin-ingiltere-nijerya grubuna denk gelmekten kurtulmuştur. üstelik, baraj maçlarını gayet kıllı bir takım olan israil yerine köfte avusturya ile oynamış, ilk maçta avusturya'nın kaçırdığı bir milyon golden sonraki ikinci maçta, bir tek o maçta futbol oynayarak finallere kadar uzanmıştır. finallerde de bu bal bitmemiş, yine en balık grupta yer alınmıştır. işler buna rağmen ters giderken brezilya son maçında hiç adet olmadığı üzere coşmuş, ihtiyacı olmamasına rağmen canını dişine takıp kosta'ya beş gol sıralamıştır. şimdi, muhtemel rakip japonya olacaktır (rusya ya da belçika da olabilirdi). hatta, bir sonraki maç isveç-senegal galibiyle yapılacaktır ki bütün dünya o hanede danimarka-arjantin maçının olacağını tahmin ediyordu. bu koşullar altında, türkiye'nin yarı final oynayacağına inancımız tam, şenol güneş'in balına şaşkınlığımız sonsuzdur. 'şenol gibi ballı olmak' deyimi dilden dile yayılacak, gelecek kuşaklar tarafından, nereden çıktığı unutulsa da kullanılmaya devam edecektir.
  • 15 kasim 2003 letonya turkiye baraj maci goz onune alınırsa hala gecerliliğini yitirmediği kolayca anlaşılabilir. 4 gozle evrensel kabul gormesini bekliyoruz.
  • "o derece ballıydı ki; koca brezilya bile, dünya şampiyonu olabilmek için bir değil, iki kere yenmek zorunda kalmıştı." argümanıyla da tümevarımsal doğrulanan teori.
  • istanbul'daki terör olaylari nedeniyle, milli takımın başarısızlığının gündemden silinmesini de bu teorinin kapsamı içerisinde ele alabiliriz.
hesabın var mı? giriş yap