• başrollerini meryem uzerli,murat yıldırım ve mehmet aslantuğ'un paylaşacakları yeni dizi.

    sonunda senaryo bulunmuş ve fransa'da çekimlere başlanmış.

    "meryem uzerli, babası türk, annesi fransız, nice’te küçük bir parfüm dükkânı olan parfümör (parfüm eksperi) rolünde. iki aşk arasında kalacak güzel oyuncu şirin karakterini canlandıracak. öldürülen arkadaşının 3 yaşındaki oğlunu evlat edinen karadenizli ünlü bir işadamı olan aziz’in (mehmet aslantuğ) bir kızı, bir oğlu vardır. eşi, oğlunu doğururken ölür. aziz, eşine olan aşkı ve saygısından hayatına yeni bir kadın sokmaz. meryem uzerli’nin canlandırdığı kız gelince işler değişir. aynı kıza, aziz’in büyütüp, kızını verdiği ve tüm işlerinin başına geçirdiği evlatlığı da gönlünü kaptırır."

    çok değişik bir konu gerçekten..
    yıllardır araya araya helak olduktan sonra buldukları senaryo bu mu yani? millet olarak hiç aşina değildik baba-oğul, amca-yeğen aynı kadına aşık olan adamlara. değişiklik olacak bizim için hehe.

    meryem uzerli için izlenir gibi...
  • mehmet aslantuğ'un yerine uğur polat diziye dahil olmuş. karadenizli sert bir karaktere hayat verecek olan aslantuğ'un hep iyi karakterlerde rol almasının, dizi için bir risk oluşturacağı düşünülmüş ve bu karar alınmış.
  • enteresan bir dizi kadro kaliteli , senaryo basit gibi geldi ilk bakışta
  • ilk fragmanı yayınlanmış olan dizi.
  • murat yildirim ve meryem uzerli hic olmamis. kadin cok olgun duruyor murat yildirimin yaninda. ayrica o konusmasiyla benim icin hep hurrem kalmaya devam edecek. hemen suluman diyecek gibi duruyor sanki
  • ilk fragmanı beklenen ilgiyi görmemiş ve tahminimce başlarda reyting rekorları kırıp, sonradan boka saracak dizi.
  • ilk bölümlerinin nice ve çevresinde çekildiğini duyunca düşünmeden izlemeye karar verdiğim dizi. tabii devamı arabesk gelirse bırakırım, umarım öyle bir yola girmezler sırf arap ülkelerindeki izleyicilere de hitap etmek için.

    bir de tanıtım filminde daha erkek oyuncu gözükmeden "acaba murat yıldırım mı" diye içimden geçirmem ve oyuncunun o çıkması biraz ilginç hissettirdi. annemin önünde ergenliğinin başındaki çocuklar gibi tepki verdim bu yaşımda.
  • ekibin ilk önce çekim için gittiği fransa da sel tehlikesi yaşadığı sonrasında gidilen rize de sel ve heyelan tehlikesi yaşadığı dizi. şimdilik istanbul da ekip herhangi bir tehlike yaşamamaktadır.
  • fragmanda meryem uzerli nin saclari ağır cekimde ucusuyor ya hani hey allahim ne cirkin sac, ne kötü bi kesim. katlı desen katlı degil. fönlü gibi ama fönlü degil. boyle kendi kesmis gibi kahkullerini, geceden at kuyruguyla uyumus da sabah kalkinca onun kat izi kalmis gibi çünkü sacinin bi yerinde anlamsiz bi dalga varken diger yerleri dümdüz. bi de bu kadin bu tutarsiz saçlarıyla şampuan reklaminda da oynadi.
    ayrica murat yıldırım a daha çıtır bi partner olsaydi meryem uzerli iri gelmis ona.
  • benim yerim tv önünde dizilerle yaşıyorum diye mırıldanarak izlediğim fragmanları ile beni benden alıp başka diyarlara götürmüş ama götürdüğü diyarlarda viyaklayıp geri dönmek istetmiştir. allah aşkına bin yıllık varoş dizi izleyicisiyim, o hayat benim in ilk sezonundan çilek kokusuna dandik dizi izleyiciliği konusunda iddialıyımdır. ama bu bangır bangır ben tutmicam ya tam bir waste of time'ım beni izlemeyin diyor. neden mi? işte burda saptamalarla yaşıyorum:

    öncelikle üç bin ikiyüz elli aydır meryem uzerli'nin bitmek bilmeyen pr taktikleri zaten izleyicide ben nasıl bir karadeliğe çekiliyorum duygusu uyandırdı. senaryolar bulunamadı, her jön onun dizi partneri olacakken vazgeçildi. ama sanki birileri kadının kafasına silah dayamış da dizide oynamak zorundaymış gibi dinledik kendisine bulunan partnerleri. nasıl bir saçmalıksa aylar yıllar kendisine partner aramakla geçirilir oldu. keloğlan ve cankız masallarında padişahın kızına koca ararken açtığı yarışmaları solda sıfır bırakan süreçlerden geçildi. ve sonuç,

    sonra ozan güven zırvalığıyla gündemde kalmaya çalıştı. looserlığın doruklarında gezen sözde çift sabah magazin programlarında kendilerine beş beden bol gelen kabanlarıyla birbirlerine sarıldıkları fotoğrafın döndürülmesine ve "yılın aşkı"konulu atmasyon gündem edilmelerine televizyon başında çekirdek çitleyip yaşasın gündem olduk herkesler bizi izliyo diyerek sevindiler. ama pek ilgi çekmeyince bu da gündemden düştü. tam bir stratejik sığlık örneği.

    bunların sonunda da beğenile beğenile yeşilçam'ı mezarında ters döndürecek sahnelere sahip bir fragmanla karşılaştık. yaka bir yanda paça bir yanda denize koşturup ıslak giysilerle allah vere de zatürre olmayalar diye düşündüren süzülmeler mi istersiniz, motorda ellerini bırakarak aslında çok coşkulu imajı verilmeye çalışılırken fear factory tadı verenleri mi?

    ilk bölümü izleyip dizilerle yaşıyorum düsturumu sürdüreceğim.
hesabın var mı? giriş yap