• bir türlü eyleme geçemeyen modern insanın * en çok yaptığı şey. hakkında konuşulan en popüler konuların başında kadın-erkek ilişkisi gelir. herkes ideal ilişkinin nasıl olması, kiminle olması, ne zaman olması, ne şekilde olması konusunda fena halde uzmandır. örneğin, “o aralar ilişkisi olmayan insan ilişkisi olanların yanında toplum dışı kabul edilmelidir. ona hemen birileri, ama uygun birileri bulunmalıdır. bu uygun birileri aslında etrafındaki bizlere de uygun olmalıdır. şu burçtan olanlarla bu burçtan olanlar hayatta anlaşamazlar. o kendine hep yanlış erkekleri/kadınları seçer, bilemez, yardımcı olmak gerekir. zaten bizi dinleseydi o hataları yapmazdı” benzeri ahkamlar itinayla kesilir. ama iş gerçekliğe gelince gıcık eden teselli söylemlerinden öteye bir türlü gidilemez. herkes ideal ilişkinin/kadının/erkeğin nasıl olması gerektiğini bilir, üzerinde konuşur, ama kendi ilişkisine bir türlü uygulayamaz.

    spor yapmak hakkında konuşulur ama yapılmaz. six pack, adonis, üst kol antrenmanlarını herkes bilir, ama uygulayan pek yoktur. herkes spora yazılır, spora yazılmak hakkında konuşur, ama yapmaz. kitaplar alınır ama okunmaz, hakkında konuşmak için gugıllayıp özetlerine bile bakılmaz, ama hep konuşulur. kült kitap, kült film, kült aktör diyebilmek için çalışılır, hakkında minimal bilgi edinilir, “aaağbi yeaa o kült film yaa” diye konuşulur, onlardan zevk almak işi bir başka bahara bırakılır. hatta bırakılmaz bile.

    herkesin bir projesi vardır. onun hakkında konuşulur ama eyleme geçilmez. üzerinde konuşmak daha heyecanlıdır. bütün bir yıl tatil hakkında konuşulur. iş hayatının ne yıpratıcı ve rezil bir şey olduğu, tatilde ruh ve bedenin nasıl dinlendirileceği konuşulur uzun uzun. ama tatilde “hangi kıyafeti giyeyim, hangi yiyeceği yiyeyim, feysbuka koymak için nerelerde fotoğraf çektireyim, hangi popüler mekanlara gideyim ki dönüşte hakkında bir yıl boyunca konuşabileyim” diye düşünmekten dinlenmek mümkün olmaz. önemli olan konuşulacak bir şeyler biriktirmektir.

    hakkında konuşulacak en önemli konulardan biri de depresyondur. depresyon denilen hastalığın emareleri hakkında tıbbi bir yazı okusa dehşete düşebilecek insanımız, her içi sıkıldığında kendine depresyon teşhisi koyup, arkadaşlar arasında ve sosyal medyanın her türlü mecrasında depresyonu hakkında konuşur. en kötü iş onunken değiştirmek için çaba sarfetmek, en berbat ilişki onunken yalnız kalmamak için katlanmaya çalışmak, en dayanamadığı insanlardan müteşekkil bir arkadaş grubu varken özel hayattan adam silmek çok fazla çaba gerektireceğinden eyleme geçmek yerine bunlar hakkında vır vır vır konuşur. üzerine de itinayla depresyona girip depresyonu hakkında konuşur. eyleme geçmek zordur, göbek kaşıyarak konuşmak çok daha kolay.
  • "yüksek sosyete, hakkında hiç konuşmamak için inanıyordu tanrı'ya." jean-paul sartre - les mots
hesabın var mı? giriş yap