• şu an sinirden kuduruyorum. tacizin tecavüzün kol gezdiği, kadınların sürekli aşağılandığı ve türlü baskılara maruz kaldığı güzide ülkemizde, şu reklamı yayınlamak nasıl bir akıl tutulmasıdır?

    o el hareketleri, o "tuttuğumuza geçiriyoruz" iması... kabus gibi. sonunda da tecavüzcü coşkun'u da koymuşlar ki anlamayan varsa iyice anlasın "düdüklenmeyi"!

    abicim siz kafayı mı yediniz? kokain mi fazla kaçtı, nooldu? arkadaş arasında yapılan muhabbetle, bir markanın reklam videosu bir mi? sınırı nerede çiziyorsunuz? reklam ve etik aynı cümlede kolay kolay geçmiyor, onu biliyoruz da bu kadarı da işin bokunu çıkartmaya giriyor.

    acilen özür dileyin ve reklamı yayından kaldırın.

    imza:
    türkiye'de tacize maruz kalmış milyonlarca kadından biri

    edit: bakın yukarıdaki bir cümle, odağımı daha iyi anlatıyor: arkadaş arası sohbet ile reklamın farkı olmalı. içgörüde bir sıkıntı yok ki! gerçekten de böyle oluyor dışarda. fakat bunu betimlenenin yolu tecavüz olamaz, olmamalı. bu komik bir şeymiş gibi anlatılmamalı. reklam çok güçlü bir şeydir. toplum üzerinde doğrudan etkisi vardır.

    yani boşuna "olmuyo mu bunlar?" demenize gerek yok. sorun veride değil, verinin sunuş biçiminde.

    edit 2: hasbro, ilgili videoyu facebook sayfasından kaldırdı. hala kızgınım ama yine de inat etmek yerine, sağduyulu davrandıkları için kendilerine teşekkür ederim.

    izlemek isteyenler varsa, yeni link: https://www.youtube.com/watch?v=483znhvxpxu

    edit 3: ilgili reklam yayından kaldırıldı ve şirketten açıklama geldi:

    https://pbs.twimg.com/media/czekntww8aer3zg.jpg

    bu oldukça önemli. herkesin, hepimizin eline sağlık. bugün hasbro şimşekleri üzerine çekti ancak bu olay, başka ajans ve şirketler için de ders niteliği taşıyor. türkiye çoğacayip bir ülke. hassas dinamikleri var. bunu göz ardı edip yapacağınız her şey, istenmeyen sonuçlara yol açıyor.

    hasbro mecbur kaldı da mı kaldırdı ya da boş bulunup yayınladığı bu reklamdan ötürü sahiden üzgün mü bilemeyiz fakat netice, az da olsa, yüzümüzü güldürdü.

    bu arada üzülerek bir şey fark ettim: kimi yazarlar -aleni ya da örtülü biçimde- benim zaten önüme gelenle yatan biri olduğumu filan söylemiş. kızmayı, kırılmayı geçiyorum; ne alaka? ikincisi, cinselliği kadınlara karşı silah olarak kullanmak neyin kafası anlayabilmiş değilim. "hay allah foyam meydana çıktı! 30 yaş üstü sevişen kadın olduğumu artık herkes öğrendi" diyip karalar mı bağlamam gerekiyor?

    sen de seviş güzel kardeşim. sen de yaşa bu güzelliği. hem belki böylece toplumdaki sapıklık derecesi birazcık düşer, bu cinsel gerilim birazcık azalır...

    bu arada aklınızda bulundun; kişisel saldırılar, benim hakkımda değil, sizler hakkında bir şey anlatır esasen.

    dolayısı ile başka yere açınız tezgahınızı. utanç yaftasını benim üzerime yapıştırmanızı katiyen kabul etmiyorum. utanması gerekenler, bu düzeni kabullenenler ve bizim de kabul etmemizi bekleyenlerdir.

    cinselliği konuşmak da yaşamak da ayıp değil. bu reklamı eleştirmek için bakire olmama, rahibe hayatı yaşamama da gerek yok. beyin ve gönül yetiyor.

    hasbro'ya tekrar teşekkürler. yanlışı sürdürmediler. dilerim bu kötü örnek, sırf kendileri için değil tüm sektör paydaşları için iyi bir strateji/iletişim dönüşümüne vesile olur.
  • aslan gibi reklamdır.
  • gayet başarılı bir reklamdır.

    anlatılanlar doğru mudur değil midir? bi onu söyleyin.
  • başıma bir şey gelmeyecekse başarılı bulduğum reklamdır.
  • on numara reklamdır. kadınlar bile fazla gelen hesabın ardından "geçirdi resmen" tarzında laflar edebiliyorken arkadaştaki neyin kafası merak ediyorum. tacizle falan alakası yok.
  • rezalet puanı 0/10. yılbaşı benzeri özel günlerde dışarı eğlencelerinde dışarıda görülen muameleyi cesurca biraz da mizah katarak neşretmiş, göte göt demiş reklamdır.

    (bkz: kanka eve gidelim siktir et)

    edit: cinsiyetçi olmakla, eril dili savunmakla suçlanmışız. 5 mart 2016 turgut vidinli rezaleti'nde "iyi vakit geçirmek isteyen bir grup kadın"la nasıl duygu birliği kurduysam, bu reklamda anlatılan hikayi de o kadar tanıdık buldum. bu reklamdaki mizahı hazmedemeyenler, mizahı ancak birileri kendisinin misal kedi olarak çizilmesini hazmedemediğinde mi objektif değerlendirebiliyorlar? mizah özgürdür, "kimi incitirim" diye düşünmez, mizaha pranga vurulamaz. mizah eleştiridir. bu reklam tecavüz kültürünü bence başarıyla eleştirmektedir.
  • şekerli dj'deki gerçekçilik sebebiyle aşırı beğendiğim reklam. üzerinde düşünüldüğü belli, kaliteli. oturun evinizde orospu çocukları.
  • sanırım firmanın reklamı için paylaşılmış bir entry bu. şu dakikaya kadar adını bile bilmiyordum, başarılısınız.
hesabın var mı? giriş yap