*

  • sutle karistirilarak ocakta pisirilerek hazirlanan, paket halinde satilan, pudra halinde bir urun.

    gozunuzu ayirdiginiz an once hafif kabarmasi ve ardindan blof diye patlamasiyla pilav ve makarnaya fark atar.

    (bkz: bulgur)
  • kutu üstündeki tarif, kullanılacak sıvılar için mililitre cinsinden verildiği için ölçekli bir kap arayıp bulmak zorunda bırakır bünyeyi. hadi kabı buldunuz diyelim katiyen "paketin yarısını yapayım, yarısını da sonraya saklarım" düşüncesine kapılmayınız. ortaya bulamaç gibi bişi çıkıyo. adam gibi paketin tamamını yapın.
  • ilgili firmanin hazir kumpirden onceki son urunu.
  • dogru kivamda yapildiginda ortaya gayet guzel bir pure cikmasini saglayan hazir yemek cesidi.
    hatta kalabalik masalar icin cift paket ile yapilmasi makuldur. biraz fantazi yapayim diyenler piserken icine peynir rendesi katabilirler.
  • kamp faaliyetlerinin ev yemeği arzusudur.ama bir işe yaramaz
  • püre zor iştir. papatesleri pişireceksin, kabuklarını soyacaksın (soymadan pişir ki vitamini kaçmasın), çatalla ezeceksin, elektronik aletler pürenin püreliğini kaçırtabiliyor. içine süt koyacaksın, tereyağı, biraz tuz, istersen kırmızı biber, olmadı 2 damla zeytinyağı da kaldırır. aynı tabağı kullanamazsın, kenarlarına bulaşmıştır. yeni tabağa çek... yorucu bir eylem tabi.

    bunu düşünen firmalar hazır püreyi piyasaya sürmüştür. koy toz püreyi, koy sütü iki dakikada oluversin püre. yok ezemedin, yok parça patates kaldı derdi kalmasın.

    eh vardır elbet koruyucu maddesi ama misafir gelecekse, acelede güzel bir eşlikçi püre.
  • kopek mamasi kivaminda igrenc bir icat.
  • (bkz: pat)
    turk gıda sanayinin en sınıflar ustu gıdasısdır, öğrenciyken, bezelye konservesi ile pişirilir aylık karbonhidrat gereksinimi bir ogunde elde edilir, el para tutunca krema, peynir ve yumurta ile hazırlanır, sufle olur.
  • tadı, bozuk bebek mamasına benzeyen gıdadır. gerçeği ile de uzaktan yakından ilişkisi yoktur.
  • annem kalp ameliyatı olmuş. doktor yemesi gerekenleri sıralıyor. kulağıma bir tanesi çalınıyor sadece. patates püresi. ama ben küçüğüm, yapamam ki. babamla markette dolaşırken görüyorum. başında koccaman aşçı takkesi olan bir adam paketin üzerinden gülümsüyor. pat patates püresi. alıyoruz. yapıyorum -yaptığımı zannediyorum-. çamur gibi birşey vıcık vıcık. götürüyorum anneme. garibim. gıkını çıkaramıyor.
    - doktor bunu yiyebileceğni söyledi.
    yiyor.
    - eline sağlık, çok güzel olmuş

    küçük bir çocuğun annesini doyurma ve gülümsetme tatminini bana yaşatıyor.
    daha ne olsun.
hesabın var mı? giriş yap