• o zaman yazar olmadığım için burada gösteremesem de özellikle 7 haziran öncesi dönemde hdp'nin meclise girmesini ve bu işin artık sadece ve sadece legal siyaset temelinde çözülmesini isteyenlerden biri de bendim.

    tabi, terörist olduk, vatan haini olduk, şerefsiz olduk falan filan. onu bir kenara bırakırsak, bu hayal kırıklığı ucundan kenarından bende de var.

    ucundan kenarından çünkü;

    - evet, hdp bir hayal kırıklığı yaratmıştır çünkü eğer böyle bir kanaması durdurulamayan bir yarayı tamamen kapatmak için yola çıktıysan ve gerçekten barış istiyorsan üzgünüm ama günümüz dünyasında ölümü dahi göze almalısın. işte selahattin demirtaş bunu yapamadı - tabi, benim gözümde.

    - ancak elbette, üzerlerinde oluşturulan inanılmaz siyasi baskı ve ambargoyu da görmek gerekiyor. yani elde ettikleri başarı sonucunda, bu başarıyı düşürmek için bir marjinalleştirme sürecine gidildi ve zaten insanların içinde dormant halde bulunan ırkçılık duyguları (iki taraflı) ile hdp'nin kendi içinde selahattin demirtaş'a muhalif diyebileceğimiz kanadından gelen ve önlemeyen söylemler/eylemler birleşerek bu marjinalleştirmeyi başarıya taşıdı. şu anda bulunduğumuz noktaya geldik.

    - hdp'nin şu anki durumda savunulacak bir tarafı kalmadı ancak bunun asıl nedeni iddia edildiği gibi pkk destekçileri olmaları değil korkak olmalarıdır.

    herkes için hayırlısı neyse o olsun demekten başka bir şey gelmiyor elden.
  • benim için de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde verdiğim oy açısından hayal kırıklığı olmuştur. neyse ki ben daha erken uyandım da aynı hataya tekrar düşmedim. ama düşenleri de anlıyorum. bir umuttu işte. o kadar ihtiyacımız vardı ki her umut vadedene kandık, umut taciri olduklarını anlayamadık.

    yine de şahsım adına numan kurtulmuş'un yarattığı hayal kırıklığından daha büyük değildir. selo'ya oy verirken zaten tereddütteydim, seçenek kıtlığı mevcuttu. ama ona gerçekten inanmıştım, tüm kalbimle. bir insan nasıl bu kadar dönek olabilir aklım almıyor hala.
  • pkk asalağını yapıştığı bedeninden çıkaramaması nedeniyle duyulan hayal kırıklığıdır. sadece haziran seçimlerinden sonra pkk üst kadrosunun selehattin beye sen çok oluyorsun bi sus demelerine karşı arguman üretememeleri sonun başlangıcı olmuştu.
  • 2015 kasım seçimlerinden çok önce gezi'de darbeyi gördümden itibaren belli olan olay.
  • solcuların muhafazakârların eline verdiği bir diğer koz olarak tarihe geçmiştir.
  • 7 haziran akşamı ekrana çıkıp da mutluluktan coşmuş bir şekilde sayın öcalanlı cümleler kurulmaya başlandığı anda demiştim bu iş sıçtı diye. oysaki önleri açıktı ama o açık kapıları kendileri kapattılar bir bir. (bkz: ne oldum delisi olmak) (bkz: basiretsizlik) (bkz: ne yapacağını bilememek)
  • hadep bir hayal kırıklığı olmaktan çok sistemi sallayan bir güç olarak belirdi. seni başkan yaptırmıcazla başlayan süreç pek çok koldan grupların fütursuzca bir araya geldiği ağaç oldu. gövde kürt hareketi olsa da dallar olmadan çiçek böcek bir türlü olmuyordu. sonra hayvanın biri geldi baltayı ağacın dibine salladı (en sevdiği işlerden biri) yakında ne yaprak kalır ne gövde. aslında olan ağacın gölgesinde soluklanmak isteyenlere oluyor ama onların beyinleri de çoktan güneşte* haşlanmış.
    biz istediklerimizi henüz alamadık belki, olabilir en uzun koşuysa devrim falan filan da itilip kakılmaktan hoşlanmadığımızı da basit bir hamleyle "sandıkta da gösterdik" bu mesajlar bir yerlere gitmiştir heralde (bkz: notre jour viendra)
  • çok büyük bir hayal kırıklığıdır gerçekten de..

    çevrendeki insanları hdp'ye yönlendirmek için çalışırsın, barajı geçmeleri için temennide bulunursun ancak gel gör ki, bütün inancını yerle yeksan ederler..

    korkak davranmıştır hdp. kürt seçmen omurgasını kaybetmekten korkmuştur. silahlara zamanında 'dur' diyememiştir..

    ayrıca kimse de onlardan sistemin dayattığı bir tanım beklemiyordu. kendi üçüncü yolunu açmalarını bekliyordu sadece.. ancak onlar kandil'den it gibi tırstılar..

    şimdi kimse bana kandil bunları dinler miydi demesin lütfen. dinlemesine gerek yok, sen söyle! artık tek yetkili sensin, söyle! 6 milyon insan sana savaşı durduracak sözler söylemen için oy verdi. bundan daha kutsal bir şey yok allahın belası, yolun açık; yükseleceksin! söyle...

    söylemediler.. dut yemiş bülbüle döndüler..

    onlara o kadar sinirliydim ki 1 kasımda mhp'yle birlikte baraj altı kalsınlar diye dua ediyordum! o kadar sinirliydim ki sağ kolumu kesseydim de basmasaydım; diye söyleniyordum.

    aslında ezgi başaran'ın imralı'daki tutanaklarda yer alan bir cümle her şeyi özetliyordu:

    mart yerel seçimlerindeki başarısızlıktan sonra;

    öcalan: adayları siz mi belirlediniz kandil mi?
    imralı heyeti: kandil

    öcalan: siz niye belirlemiyorsunuz, niye onları karıştırıyorsunuz. 'nerede kaldı sizin devrimci cesaretiniz?!'

    toz oldu uçtu.. devrimci cesaret denen bir şey kalmadı. onlar korkak..

    herhalde öcalan kendi eliyle temellerini attırdığı, projesini başlattığı partinin bu hallerde olduğunu gördükçe, hdp'nin kendini tasfiye ettiğini izledikçe;

    kafayı yiyordur.
hesabın var mı? giriş yap