• eski (edit2) ekmek teknem

    edit: tabi tekne bizim degil, biz kurekci oluyoruz.
  • 01.08.2005 tarihinde finansbank ın %99 öz sermayesi ile kurulmuş tübitak marmara araştırma merkezi teknoloji serbest bölgesinde bulunan yazılım şirketi. tam adı ibtech uluslararsı bilişim ve iletişim teknolojileri araştırma, geliştirme, danışmanlık, destek san. ve tic. a.ş. dir.
  • gun gectikce gelisen ve buyuyen teknoloji firmasi. yine tubitak teknoloji serbest bolgesinde daha buyuk bir binaya tasinacagi soylentileri ortada dolasiyor.
  • bi kısım ortagının yunan olması parayı bastırır ögle yemegini atinada yeriz söylentilerini kuvvetlendirmektedir.
  • arkadas, bunca yazilimcinin isi nedir burada dedirtecek sirket. en kotu ozelligi uzak olmasidir. kendisi gebze de kocaeli hudutlari icinde bulunur.
  • öğle tatillerini bisiklete binerek ya da pinpon oynayarak geçirme imkanı sağlayan şükela şirket. havuzu bile var. çalışanları çok şanslı olmalı.
  • mümkünse uzak durulması gereken şirket. neden mi, anlatayım.

    bundan 3 ay evvel bir iş görüşmesi için çağrıldım ve allahın siktir ettiği yerdeki binaya üzerimde takım elbiseyle, güneşin yakıcı sıcağı altında, patika gibi yollardan yürüyüp oldukça zorlanarak ulaştım. randevu saatinden evvel ulaşmış olmam ve binanın dışarıdan bakılınca hoş görünen görüntüsü ile moralim az da olsa yerine gelir gibi olmuştu ve kısa sürede görüşmeye alınmayı umarak içeri girdim. içeride önce ufak çaplı bir şok yaşadım. resmen bizim kampüs gibi olmuştu orası. aynı bölümden benimle birlikte mezun olmak üzere olan bazı arkadaşlarım da orada görüşme için bekliyorlardı. bu başta beni sevindirdi aslında. derken işin suyunun çıktığı anlaşıldı. o kadar çok kişiyi aynı güne sıkıştırmışlardı ki görüşmeler beklenen sürede bitmediğinden rötar ile bekleyen pek çok kişi birikmişti. 3 buçukta girmem gereken görüşmeye 4 buçuğu geçerekten girmeyi başardım. 2'si yazılım departmanından 1'i de insan kaynaklarından olmak üzere 3 kişi ile aynı odada görüşmeye girdim. gergin olmayan bir ortam bekliyordum ama ne göreyim; bir küstahlık bir küstahlık anlatamam. başka firmalarla da görüşmelerim olduğu için neyin ne olduğunu biliyorum ve oradaki insanların amacı kesinlikle fırsatını buldukları an "bak oğlum bir şey bildiğini sanıyorsun ama bir bok bilmiyorsun aslında"' yı göstermekti. c# ve java'nın şu an en yaygın diller olduğumu söylediğimde "hiç de öyle değil, sen öyle sanıyosun ama c++ daha yaygın" diyen bir zevzek vardı mesela. öyleyse neden siz dahil her firma c# veya java bilgisi istiyor ha? c++'ın ne kadar güçlü bir dil olduğunu söylese bi şey demem. bunu ben de biliyor ve savunuyorum. ama efendinin amacı her müzik muhabbetinde artist bir edayla "ben hala led zeppelin, pink floyd insanıyım" deyip diğerlerini kötüleyen adamla aynı. neyse, bu da yetmedi. bana sorulan bir şeyi anlatmamın ardından daha teknik ifadelerle anlatmam istendi. bunu da yapınca çizerek anlat dediler bu kez de. ben ya sabır çekerekten mülakatın sonunu beklerken okul projeleri haricinde bir çalışmam olup olmadığı soruldu. ben de jsp ile yarım kalan bir atletico madrid uluslaraarası taraftar sitesi oluşturduğumdan söz ettim. gelen karşılık aynen şu oldu: "atletico madrid ne alaka". bre kâmil sen kimsin ki birinin projesinde ilgilendiği konuyla ilgili "ne alaka" gibi dünyanın en saygısız ve avam yorumlarından birini yapıyorsun. sebebi basit. işveren olduğun için kendinde böyle bir hak görüyorsun. işe girmek isteyen biri "ne alaka" gibi bi yorum yapsa direkt üstünü çizersiniz ama değil mi? gerçi birinin web hayatı "jquery 1.4 çıktı" diye haberler yayınlayıp "her şey artık daha güzel olacak :)" gibi cümlelerle yazısını noktaladığı bir blog sitesinden; futbolla alakası da üç büyüklerden birini tutmaktan ibaretse; kısacası düz oğlu düz ise bunları çok da anormal karşılamamam gerek. neyse, akabinde görüşme bitti de ben de bir an evvel kendimi atmış oldum bu yerden. bu benim hikayemdi.

    burayla ilgili anlatacaklarım bundan ibaret değil. bu yaz burada staj yapmakta olan iki arkadaşım vardı. biri stajını bitirdikten sonra diğeri başladı ve diğerinin anlattığına göre önce bitiren stajyer arkadaşımın raporunu gösterip gösterip dalga geçiyorlarmış, "sakın ha böyle olma, bizde hayatta işe giremez bu" falan diyorlarmış. zaten arkadaşın iş için başvurduğu falan yok da olur da başvurursa almayacaksanız almayın. bu deşifre, arkasından bu rezil etme çabası da nedir. üstelik de iki kişi birbirini tanırken. iş bu stajyer arkadaş durup dururken "git tazminatını al istifanı ver" diyerek çalışanların işten çıkarıldaklarından da bahsetti bana. normaldir deyip geçtim.

    yazıma son verirken kendilerine daha edebi kuvveti yüksek, daha kallavi mesajlar vermek isterdim ama kendi hak ettikleri üslupla, kendileri gibi konuşan bir adamın müthiş(!) çıkışıyla bir son vermenin daha uygun olacağını düşündüm. o vakit nihat doğan'dan gelsin: ilim dünyasından ilim ettim talep; dediler ilim en sondadır önce edep önce edep! hadi hayırlı tıraşlar.
  • bir garip bir yer. yok sevemedim.
  • bugün işe başladığım -boktan- it şirketi.

    edit:entry'nin göte girmesi durumu sözkonusu yazdığım tarihten bu tarihe içyüzünü anladığım şirket..
hesabın var mı? giriş yap