in limbo
-
yine harika bir radiohead şarkısı
i'm the first in the irish sea
another message i can't read
i'm on your side
nowhere to hide
trapdoors that open
i spiral down
you're living in a fantasy world
you're living in a fantasy world
i'm lost at sea
don't bother me
i've lost my way
i've lost my way
you're living in a fantasy world
this beautiful world i'm the first in the irish sea
another message i can't read -
-
bryan ferry'nin vermeyi bildiği fırtınası.
-
ing. arafda. ikinci yarısındaki nakaratta başlayan sinyal sesine benzeyen garip tını insanı etkiler. hep laptopun uyuz hoparlörlerinde dinlediğim için uzunca süre duyamadığım, esaslı bir sistemde fark ettiğim sestir bu.
-
ayrica bir genesis sarkisi
please take me away
far from this place
leaving me here
take me away
to the furthest star in the sky
take me away
to the deepest cave of the night
take me away
voices of love, here am i
in the sad sad world of fear
take me away
from the power of my ambition
and i'll be happy
i-i've conquered time
where will i go?
am i still mine?
take me away
peace-floating in limbo
limbo-leading me nowhere
peace, now without motion
i cry, when will i die?
god-where is my soul now?
my world, please set me free
peace, now without motion
i cry, when will i die? -
gercek ismi lost at sea olan, kid a'in ender gitar parcalarindan. ed ve jonny gitarlariyla "kayip olma" hissini vermek icin epey calismislar ustunde. bir de bu parcanin ilk misrasi bir thom yorke klasigi olarak muamma, ne dedigi anlasilmiyor. ayni durumun bir baska magduru icin (bkz: the national anthem)
kid a'in en guzel parcalarindan morning bell ve the national anthem ve everything in its right place ile birlikte. -
kid a yi ilk kez dinlerken girisindeki oyun havasini cagristiran melodiyi duyup ipod un ekranina garip garip bakmama neden olan sarki, sonrasinda cok sevildi cok dinlendi gunlerce looptan cikamadi tabi.
-
yıllar önce ilk dinlediğimde, albümün genelinde olduğu gibi thom'un vokallerinden şarkı sözlerini anlamak zor olduğu için bitişi "come back" olarak algılamış ve şarkının arafta tanrı'ya karşı bir yakarış olduğunu düşünmüştüm. bugün hala böyle bir altmetin olduğuna inansam da şarkının "arada kalmak" ve sonunda "kaybolmak" kavramları ile alakalı olduğunu düşünüyorum. özellikle how to disappear completely ile sorulan sorunun bir cevabı olabilir.
radiohead'in ok computer sonrası, kid a öncesi içine girdiği garip ruh halinin tipik bir yansımasıdır. bilindiği üzere radiohead'in üzerine yapıştırılan "dünyanın en büyük grubu" damgası grubu büyük bir sorumluluk altına sokmuş, sonucunda da kid a gibi herkesi ters köşeye yatıran bir albüm ortaya çıkmıştır. bu bahsettiğim zaman diliminde thom ve arkadaşları içlerine kapanmış, ilk önce ortadan kaybolmak fikri ile boğuşmuş, sonunda da bu sorumluluğu etki-tepki olarak geri itmişlerdir. kid a bir nevi ihtiyaçtan doğan bir albüm olmuştur. bu belki de en çok bu şarkıda kendini göstermektedir.
in limbo içine girmesi zor ama girdikten sonra da çıkmanın imkansız olduğu türde bir şarkı. tanıştıktan sonra hayatımın herhangi bir döneminde dinlemediğimi hatırlamıyorum. gidip gelen bir vokal, tekinsiz bir gitar tınısı ve bitişteki kopuş ile arafta olmak ve yokolup gitmek fikrini beyin kıvrımlarımızda görülebilir hale getiriyor. şarkının isminin melodilerle bu kadar somut hale gelmesi ancak boards of canada ya da explosions in the sky gibi şahane grupların yaptığı işlerde bu kadar başarılı bir şekilde görülmüştür. radiohead de bu müzikal deney ile elektronika ve jazz akorlarını birleştirmiş, ortaya ürkütücü ve efsanevi bir sonuç çıkarmıştır. -
aynı zamanda uluslararası ilşkilerde bir terim. devletler arasındaki ilişkilerde durgunluk oldugu zamanlarda kullanılır. (bkz: limbo)
-
melodisi sebebiyle bana bir şekilde erkin koray şarkılarını hatırladan şarkı*.. şayet radiohead bir türk grubu olsaydı, bu şarkı bugün kesin bir anadolu rock grubu tarafından coverlanırdı.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap