insan vücudu ne kadar az kullanılırsa o kadar iyi

• başlıktaki ifade tabii ki yanlıştır.
  vücut ne kadar az kullanılırsa o kadar iyi, o zaman hep yatalım uyayalım, hiç egzersiz yapmayalım diye bir şey yok.
  fakat, sporun azı karar çoğu zarardır.
  hayatta fazlası zararlı olmayan hiçbir şey yoktur. spor da böyledir. aşırıya kaçmamak gerekir.
  (bkz: spor yapanlar erken ölür) (aşırı şiddetli ve yoğun sporun zararları hakkında araştırmalar.)
  (bkz: hipertrofik kardiyomyopati)
  (bkz: ani kardiyak ölüm)
  (bkz: sporcularda ritim bozukluğu ve ani ölüm)
  (bkz: spor yaparken sakatlanmak)
  
  etrafta gereğinden fazla spor yapan, özellikle koşu ve bisikletin bokunu çıkaran insanlar var. (bkz: spor bağımlılığı) her gün kilometrelerce koşmak veya bisiklet sürmek vücut sağlığına neden faydalı ve gerekli olsun? bunun altında çoğunlukla psikolojik sebepler vardır. kimsenin o kadar fazla spor yapmaya ihtiyacı yok aslında. hatta, vücuda zarar verme riski oluyor bunun. kalbi ve eklemleri aşırı zorlamanın zararları bilinmeyen şeyler değil. düzenli olarak yüksek şiddette spor yapanların daha erken öldüğünü gösteren birçok bilimsel araştırma var. ayrıca, sağlıklı ve uzun yaşamak çok spor yapmakla değil, içki, sigara gibi kötü alışkanlıklar, obezite, aşırı stres, düzensiz hayat, genetik faktör gibi konularla ilgilidir. genetik zaten en çokomellisi.
  
  bunun yanında, bir yılda süper vücut yapmak ümidiyle saçma sapan ağırlık ve programlarla çalışıp sağlığını bozan bir sürü cahil de var. bunlardan bazıları da kas yapmak için her gün kilo başına 3-4 gram protein tüketiyor. buna ne böbrek dayanır, ne karaciğer dayanır. steroid işini söylemiyorum bile. spor yapmayan adamın yağsız kilo başına alması gereken protein 0.7- 1 gram, insan gibi spor yapıyorsa 1.4 gramdır. fazla protein alarak kas yapayım derken böbrekleri bozdun, smith machineden diyaliz makinesine geçiş yaptın. belki omuz kası çıkartayım derken omzunu sakatladın kolunu doğru dürüst kaldıramıyorsun. belki deadlift yaparken sırtını ya da belini sakatlanıp spor yapamaz hale geldin. esnekliğini de kaybettin, sırtını bile karşıyamıyorsun. hız ve çeviklik de kaybolmuş. ne oldu şimdi? değdi mi? muhtemelen o kadar proteinle damarların da içine ettin. ayrıca, kolon kanseri de kapıda bekliyor. lan vücut o kadar proteini nasıl işlesin? işlemeye çaşırken sistem bozuluyor işte. en temel bilgi bu. ataların da mı o kadar çok yiyordu? proteini insan gibi alın, sporu insan gibi yapın. vgs saçmalığına girmeyin. hiç olmadı boks, karate falan yapın, belki bir işe yarar.
  
  kalp ve damar sağlığı açısından insana gerekli olan egzesiz günlük yarım saat civarında tempolu yürüyüştür. kas ve kemik sağlığı için ise vücut ağırlığı ile yapılan çalışmalar son derece yeterlidir. (bkz: calisthenics) fazla abartmadan.
  yani ne kadar çok spor yaparsam, ne kadar çok koşarsam, ne kadar sık ve ağır çalışırsam o kadar iyi diye bir şey yok. tuhaf bir şekilde çoğu insan bunu anlamıyor.
  
  egzersizin süresi ve şiddeti arttıkça kalp ve eklem sağlığının bozulma ihtimali, aldığınız risk artmaya başlar. gereğinden fazla spor yapmanın zararlı etkileri gençken görülmese de orta yaştan sonra görülür çoğunlukla. 35 yaşını geçen profesyonel sporcuların çoğunun dizleri hasarlıdır mesela. koşmalı, hoplamalı, zıplamalı sporların fazlası dizleri pert eder. bir daha düzelmez de.
  özellikle 30-35 yaş üstüyseniz koşmayın, yürüyün. isterseniz biraz zorlayıcı şekilde yokuş yukarı yürüyün ama koşmayın. yağ yakmak istiyorsanız zaten koşmayıp yürüyün. koşu daha çok karbonhidrat yaktırırken tempolu yürüyüş yağ yaktırır.
  
  ha, risk alıp çok fazla koşarsınız, hoplayıp zıplarsınız veya aşırı yüksek ağırlıklarla kas geliştirmeye çalışırsınız, şanslıysanız belki bir şey olmaz. fakat bunlar hep risktir. risk gerçekleşip zararını görünce de ağlamayın. profesyonel sporcular bu işten para kazandıkları için tabii ki bu riski alıyorlar. siz para da kazanmadan riske niye gireceksiniz?
  
  tıbbi gerçekler bunlar.
  özetle, işinizi şansa bırakmak istemiyorsanız aşırı spordan kaçının. kilonuzu makul seviyede tutun, dengeli beslenin, en az 8 saat kaliteli uyuyun, sigara ve alkolden uzak durun, stresinizi minimumda, moralinizi maksimumda tutmaya çalışın.
  budur. gerisi genetik mirasınıza bağlı.
  
  edit: salona yazıldığı için benim dediklerimden rahatsız olan kardeşlerimiz olmuş. lan cücükler, siz zaten o kadar boyla 50 cm kol yapsanız ne olacak? arnold mu olacanız? ahhahahahaa amk. kasmayın işte. raad olun.
  15 sene lisanslı basketbol oynamış adamız, 1 ay salona gidip iki dambıl kaldırdı diye kendini sporcu sanan liseli ergenlerden laf dinliyoruz burada. vay arkadaş ya. sanki analarına sövdük amk. fikrin varsa yaz kendi fikrini geç. boş yapma.
• mantıklı başlık ve mantıklı entryler.
  şimdi gidip 1.5 saat ağırlık kaldırtıkran sonra bi leğen tavuk pilav yiyeyim.
• hiç egzersiz yapmadan tüm gün oturup hiç testosteronu adam gibi salgılamadan mutsuz enerjisiz bir şekilde ölmektense sporumu yapaarım kendimi geliştiriririm. hem zihinsel hem fiziksel maskülenliğe erişirim
• beyin bunu beğendi
• kalbin 10 milyon atım ömrü mü var ? bu ne saçmalık benim sağlığa bakış açım ne yaparsan yap olacak olan oluyor. sporcular da az yaşayabiliyor. hareketsiz yaşayanlarda 100 yaşını görebiliyor. bence sağlıkta belli kurallar yoktur
• (bkz: 105 yaşında ölen doktorun kafa karıştıran yazısı)
• hiç uğraşmanıza bilim kasmanıza gerek yok.
  
  evrimsel süreçte insan vücudu da kullanılmayan öğeyi beslemez.
  
  kısacası inanmayan, kolunu vücuduna 3 ay bağlayıp hiç kullanmayıp sonucunu görebilir.
  
  kas yapmak da böyledir. kası kararında ne kadar yorarsanız, vücudunuz orayı o kadar güçlendirir. bir kemiği ne kadar zorlar mikro kırıklar yaratırsanız o kemiğiniz o kadar kaınlaşır vs.
  
  yani bunları deneyerek görebilirsiniz. neyini tartışacağız ben onu anlamadım? dünya düzdür bu arada..
• bir profesör bütün hastalıkların ana sebebi hareketsizliktir demişti. işleyen demir ışıldar diye boşa dememiş atalarımız.
• bunu minimumda kullanmış sadece yemek yapıp flash tv izleyen akşam da hocaları izleyen penguen yurdum ninelerini ve kahve köşesi nöbeti bekleyen emekli dayıları görerek bile hala yazdın mı lan
• hahahaha evde otur spor yapma mottosu sadece boş insan tavsiyesidir. fizik senin ister güçlü olmak istersin ister zayıf ister kilolu ister fit sağlıklı olmak istersen sağlıklı olursun sağlıksız olmak istersen de pek tabii sağlıksız olursun. hayat gerektiği yerlerde ciddiye alınıp gerektiğinde biraz koyver gitsin bir şey. yaşayın işte tadını çıkarın. ben spor da yapıyorum gece acıkınca yiyorum da. detaylara takılmak insanı her zaman olmasa da çoğu zaman yorar. akışına bırakın.