• bugün geldiğimiz noktada toplumdaki ayrışma bir çok farklı şekilde tarif edilmekte; lakin, güncel ve sıradan gelişmeler aslında ayrışmanın hiç de konuşulmayan ve ölümcül bir tarafına işaret ediyor.

    seyrek bıyıklı asabi şahsiyet beyan veriyor; neymiş, sadece kimyasal silahları konu etmek önemli değilmiş, konvansiyonel silahlarla da öldürülen 200.000 kişi varmış, falan filan.

    dingillik şurada... gerek kimyasal, gerek konvansiyonel silahlarla sivil halka sistematik kıyım yapmakla ilgili uluslararası kurallar mevcut. ama, ya terörizm? ya terörizmi desteklemek?

    helikopteri vuruyorsun, helikopter pilotu kurtulduysa artık senin sorumluluğun altındadır. yaralıysa ona göre muamele edeceksin, duruma göre yargılayacaksın vs.

    peki, ne oluyor?

    olan şu... abd'nin ırak ve afganistan'ı işgalinde argüman olarak kullandığı el kaide'yi, el nusra denen başka yaratıklarla birlikte, kendi ülkende besliyorsun, bildiğin terörist gruba yardım yataklık ediyorsun, komşu ülkede kafa kesmelerine, kalp çıkarıp yemelerine, yaralı adamın derisini canlı canlı yüzmelerine ses çıkarmıyorsun. bak, çıkaramıyorsun değil, çıkarmıyorsun. ve, helikopter pilotunun da sonu aynı. adamın kafasını kesmişler. bir de videosunu yayınlıyorlar.

    yahu, burası hangi çağdaki hangi barbar kabile şefliğidir be izansızlar, be şerefsizler, be insanlıktan çıkmışlar! yahu burası neresi? sen kendi ülkende bir insanın kafasının kesilerek öldürülmesine nasıl izin verirsin? düşmanı dahi olsa, insanların kafasını kesen, kalbini çıkarıp yiyen, canlı canlı derisini yüzen yaratıkları kendi ülkende nasıl beslersin?

    tamam anlıyorum, bu siyaset bir şekilde savunulacak. ama ben bu siyaseti güdenlere çok da kızmıyorum, sonuçta bu siyaseti yapanlar 300 kişi, hadi 3.000 kişi, bilemedin 30.000 kişi. çakal çakallığını yapmakla mükelleftir; bu yaratıklar da bu siyaseti yapar, çok doğal bir durum; zira, bu siyasetle sistemden besleniyorlar. oysa, asıl kızılacak birileri varsa, bunlara oy verenler.

    lakin, bir insan, hangi eğitim seviyesinde olursa olsun, hangi dine inanıyor olursa olsun, birilerinin kafasının kesilerek öldürülmesine, canlı canlı derisinin yüzülmesine hak verebilir mi? bir insan buna sesini nasıl çıkarmaz? bir insan, bu teröristlerin her gün kendi ülkesinden yola çıkıp komşu ülkeye geçerek böyle alçakça, ahlaksızca, insanlık dışı cinayetler işlemesine nasıl izin verir? nasıl olur da bunun hesabını yetkililerden sormaz? bu insanlık dışı cinayetlere ortak olmadığını mı zanneder?

    şunu açıkça ifade etmek lazım artık: bu topraklardaki insanların bir kısmı bu siyaseti onaylayarak, bu siyaseti destekleyerek bu insanlık dışı cinayetlere izin veriyorlar.

    oysa, insan olmaksa ortak nokta, aklı başında herkesin bu alçak, bu insanlık dışı işlere karşı çıkması lazım, bu siyaseti güdenlere, bu teröristlerin bu ülkede kalmasına, beslenmesine karşı çıkması lazım.

    ama, yok, olmuyor.

    demek ki, sorun sadece oy, çoğunluk, eğitim meselesi falan değil. en azından kültürel bir ayrışma mevcut, hatta insan olmanın kriterli anlamında çok daha derin bir ayrışma mevcut.

    memleketin halini buna göre değerlendirmek lazım.
hesabın var mı? giriş yap