intikamım acı olacak

• (bkz: kill bill)
• çoğunlukla türk filmlerinde geçen repliklerden bir tanesi.
• (bkz: intikamım acılı adana)
• zerre kadar geçerliliği olmayan, içi boş ve tehdit kokan zavallı cümlecik.
  
  intikam kulağa acı bir tonla geliyor bu doğru. dolayısıyla acıyla özdeşleştirilmesi de anlaşılabilir. lakin teoride işe yararken pratikte sınıfta kalacağı kesin. kalmıştır da.
  
  hafızalarınızı yoklayın lütfen. ne zaman keskin sirke küpüne zarar vermedi ispatlayın.
  
  aksine "intikamım tatlı olacaktır" zekice olanı. en iyi intikam o'nun hayatını mahvetmek değil, dolu dolu kendi hayatınızı yaşamaktır. her şeyin yolunda gittiğini bilen hedefinizin, ona göre tek kozu olan "ben adamın ağzına böyle s.çarım" övgüsünün içinde nasıl patladığını düşünün.
  
  tabi içi dışı bir olmak da var. kimisi "kimin umurunda bir de rol mü yapacağım, benim derdim bana yeter" der hüznünün yorgunluğuna binaen. lakin unutulmamalıdır ki; en büyük zaferler aldatmacalarla kazanılmıştır.
  
  sorulması gereken sual "bu bir savaş mı ve buna değer mi?" olmalı. cevap evet ise yapmanız gereken tam da bu olmalı. tatlı tatlı.
• [cin korkunç bir sesle bağırır: "cezamı çektim ve intikamım alınacak! ben yüce ve güçlü merkür ciniyim ve sen şimdi ödüllendirileceksin. her kim beni serbest bırakırsa onu boğazlamalıyım". bunun üzerine çocuk korkar ve hemen bir hile düşünerek cine şöyle der: "önce senin şişeye kapatılan o cin^* olup olmadığından emin olmalıyım". bunu kanıtlamak isteyen cin şişeye geri döner. (...) bu kez cin eğer kendisini serbest bırakırsa çocuğa onu cömertçe ödüllendireceğini söyler. (...) aslında şişedeki cin diğer çoğu masaldaki şeytan gibi davranır: adi metali altına dönüştürerek servet bahşeder ve tıpkı şeytan gibi o da kandırılır. (...) simyanın altın çağı xvi. yüzyıl ve xvii. yüzyılın ilk yarısıdır. o çağda gerçekten bir fırtına kuşu, iblislerin hapis olarak hissetmiş olacakları ruhani bir kaptan kaçmıştır. söylediğim gibi bütün simyacılar merkür'ün kaçmasına izin verilmesine karşıydılar. onu dönüştürebilmeleri için şişede tutmaları gerekiyordu.] carl gustav jung - aspects of the masculine