• son dönemde aklini tip ve özellikle alternatif tipla bozarak evi yari halk sagligi kütüphanesi, yari ecza deposu haline getiren babamdan dinlediklerime ve benim derledigim birkaç kaynaga bakilirsa gerçek bir mucize bu, bir masal.
    her derde deva diyerek özetlenebilir. hikayesi söyle: tam zamanini bilmiyorum, tahminen bu yüzyılın baslarinda, isveçli bir tip doktoru olan samst 104 yasinda, son derece saglikliyken bir gün attan düserek ölür (babam incir agacindan demisti gerçi, ama ben okudugum kitaba inanmayi tercih ettim, zaten isveç'te incir agaci olgusu biraz sey gelmisti, nasil diyeyim, sürrealist). neyse, samst'in ölümünden sonra notlari arasinda bu surubun reçetesi bulunur. sarisabir, mirra, sinemaki gibi 14 tane bitkinin degisik dozlarda koyulup konyakla karistirilmasiyla elde edilmektedir.
    buraya yazmakla bitiremem, tifodan basagrisina, esekarisi sokmasindan zatürreye, nasırdan basura, sivilceden, romatizmaya, dis agrisina, vebaya, ay, her seye, her seye iyi gelmektedir. öyle ki, hamile kadinlar hamileliklerinin son 14 gününde sabah aksam bir cay kasigi bu iksirden içince dogumlari kolaylasir, sarhos bir kisi iki yemek kasigi surupla hemen ayiltilabilirler. miş tabii. ben henüz görmedim.
    su aralar tüm dünyanin yeni trendi, yükselen degeriymis. bizde de sezen aksu, zuhal olcay gibi degerli sanatçilarimiz kullaniyorlarmis. merak edenler misir çarsisinda arifoglu'ndan edinebilirlermis (babamin dükkani aslinda da o yüzden yazdim bu kadar dermisim, ahahah, çok eglendim)
  • ayıptır söylemesi bizim arkadaşlar da kullandı:
    -birinci denek, soğuk algınlığından mustaripdi, iyileşti
    -ikinci denek, derisindeki böcek ışırığının üzerine sürdü, kısa sürede yanmanın ve kaşıntının geçtiği görüldü,
    -gözlemci de tribe girir "lan nefismiş, ben de içeyim gücüme güç katsın" diyerek bi miktar kafaya dikti... gözlemcide bi olay görünmedi.
    rengi: koyu kahverengi
    akışganlık: normal (su gibi)
    koku: bazen var, bazen yok.
  • iğrenç bi tadı olup, arkasından bi bardak suyu rahatça mideye indirme sebebi olan mucizevi şurup. babamın kafayı yemişçesine hazırladığı, annemin ısırgan otu çayının içine koyup zorla ağzımıza tıkmaya çalıştığı sıvı. babama her sağlık şikayetimden sonra "isveç şurubu iç bi kaşık bişeyin kalmaz" demesinin sebebi. tavsiye edilesi şurup.
  • viskiye falan karistirip icen de var bunu, garip.
  • diş ağrısına da çok iyi geldiğini duydum. kanyakla da içilmektedir..
  • (bkz: psoriasis)
  • türkiye'de, isveç iksiri adıyla da satılmaktadır.
  • sözü edilmeye değer bir alternatif. daha fazla bilgi için 'tanrının eczanesi' adlı kitaba bakılabilir. hazırlanan karışım tüketilip azaldıkça, üzerine kanyak eklenerek çoğaltılır.
    (bkz: her eve lazim)
  • gecirdigim salakca kaza sonrası alnımın derisinin tamamen kalkması ile oluşan ve plastik cerrah teyzenin bile, "valla bi kaç krem var ama duzelmezse gel cerrahi bişiler yapalım" dediği yarayı iki hafta içerisinde önce iğrenç bir görünüme sokup, sonra da kalkan kabuğun altından bebek gibi yeni bir deri çıkmasını sağlayan mucizevi şey.
  • boğaz ağrısında, bademcik iltihabında da gayet faydalı bi ilaçtır. özellikle kronik faranjiti olanlara tavsiye ederim. gargara yaptığınız zaman ne acı kalıyor ne şişlik. şimdiye kadar boşuna olmuşuz iğneleri**
hesabın var mı? giriş yap