• (bkz: entel orgazm)
  • jouissance tam olarak çevrilemeyen bir kelimedir. haz ve zevk kelimeleri buna benzer olmakla beraber cinsellik içerdikleri için aynı anlama gelmezler. cinsellikle alakası olmayan hazdır.
    lacan buna örnek olarak acı çekmekten haz alan kadınları ya da münzevileri göstermiştir. bunun türkiye uygulaması kadın semazenlerin tanıklıklarıdır. baş dönmesini yenip, ibadet ederken ulaştıklarını söyledikleri huzur ve doyum jouissance için güzel bir örnektir.
  • barthes'a göre, insanı delip geçen, bedensel bir hazdır. alışılagelen kalıpların verdiği hazdan farklıdır, bastırılanı ortaya çıkarır. barthes, camera lucida'da, punctum kavramını da benzer bir hissi tanımlamak için kullanmıştır.
  • (bkz: nilgün)
    (bkz: refik halid karay)
  • (bkz: ıssız adam/#20495495), 3. paragraf
  • barthes'a gore okurken bir metinle yasayabileceginiz hazdir.
  • "mutluluk" ve "haz" şeklinde dilimize çevrilebilecek ancak bu karşılıkları ile asla tam anlamıyla anlaşılamayan roland barthes, jacques lacan ve judith butler gibi isimlerin üzerinde durduğu kavramdır.

    http://en.wikipedia.org/wiki/jouissance
  • jacques lacan'ın iki temel psikanaliz kavramından biri(diğeri ise objet petit a). bireysel belleğimden yola çıkarak, oldukça değerli bulduğum duygulanım çeşididir. libido'dan farkı, frusturasyonu da içinde barındırmasıdır. lacan'ın simgesel dünyasında olduğumuzu unutmadan söyleyelim, "baba'nın yasası"ndan ziyade ,"anne" olan boşlukta deneyimlenen frusturasyon; bilincin kurulumunda çarpıklaşmaya yol açmaktadır. ideal nesnenin çöküşü, "baba'nın yasası" ile özdeşleşmekten daha tehlikeli. aynadaki yansıma yavaşça çatlıyor...

    ed: tr karakter.
  • fransızca kökenli jouissance kavramı gerek türkçe'de gerek diğer dillerde, karşılanması oldukça zor bir psikanalitik terimdir. bu zorluğun nedeni, zizek'in tuncay birkan tarafından türkçe'ye kazandırılmış olan bir eserinin sonunda yer alan psikanalitik terimler sözlüğünde gayet güzel izah edilmiş: "ingilizce'ye bliss ve son zamanlarda da enjoyment olarak çevrilse de, çoğu kez bu terimler jouissance'ın anlamını tam olarak karşılamakta yetersiz kaldığı için, terim ingilizce metinlerde de zaman zaman fransızca olarak bırakılır.

    jouir kökü, fransızca'da argo/cinsel bir anlamdan ('boşalmak'), hukuki bir anlam kadar (jouir de droit=haktan istifade etmek) geniş bir yelpazeyi kapsar. jouissance lacan'ın freud'un "haz ilkesinin" ötesine yerleştirdiği bir kavramdır. freud'da haz (lust) bedensel/ruhsal bir gerilimin boşalmasından ibarettir...

    dolayısıyla haz, bir tatmin ve rahatlama duygusuyla birlikte anılmalıdır. oysa jouissance basit bir tatminin
    ötesinde, bir 'dürtü tatmini'dir, dolayısıyla imkansızdır... haz, benliğin/tinin iç dengesini kurmaya/korumaya yöneliktir; jouissance ise bu dengeyi daima bozarak 'haz ilkesinin ötesine' geçer.
hesabın var mı? giriş yap