• benim kuşağımdan çoğu insanın denize girme alışkanlıklarını belirleyen tahribattır. sırf bu jaws denilen lanet film yüzünden ağız tadı ile gece denize giremedim, çevremdekiler çok zorlayıp da gece denize girmek zorunda kaldığımda kalbimin darbuka soloları eşliğinde en uçtaki salak olmamak için kıyıda bir karış suya girip, çaktırmadan, hızlıca dışarı çıktım. sırf bu lanet film yüzünden insanların ömrüne ömür katan mavi turlara katıldığımda kendimi korku filmi setinde gibi hissettim. hani kadın da değilim ki "regl oldum, şu an denize giremem" diyeyim. insanlar teknenin burnundan, güverteden çivileme, balıklama sapır sapır denize atlar gülüp oynarken, denize girmemek için abuk subuk bahaneler uydurmaya uğraştım.

    sırf bu lanet film yüzünden her denize girdiğimde 3 dakikada bir suya dalıp jaws geliyor mu diye 360 derece etrafımı kolaçan eden bir adam oldum. sırf bu lanet film yüzünden karadan azıcık açılacak olsam, denizin ortasında tek başıma olduğumu farketsem kulağımda dını dını dını dını diye jaws'ın müziği yankılandı ve kendimi soluk soluğa karaya doğru kulaç atarken buldum. biliyorum bir gün canhıraş jaws geliyor diye karaya doğru kulaçlarken ya kalpten gideceğim ya da boğulacağım.

    siz siz olun çocuklarınıza bu filmi izletmeyin, ilerideki yüzme keyiflerinin içine bir güzel etmeyin.
  • koltuktan aşağı ayağını bile uzatamamakla şahsımda vuk'u bulmuştur.

    1975 ve 1978'dekini izlemekle herhangi bir sorun olmaz da 1985'teki hakikaten içler acısı bir tahribata yol açabilir ayrıca. üzüntü verir güzelim serinin geldiği nokta.

    favorim 1978'deki jaws 2'dir ama kadrosu sebebiyle ilk filmi tek geçiyorum, richard dreyfuss tek başına yeter zaten.
  • bi chucky izlemenin yarattığı tahribatın yanında, hıh, esamesi okunmaz amına koyyim.
  • şok programında pasamed dehşeti haberi yüzünden helaya gidemeyen vatandaşın yaşadığı tahribatla eşdeğerdir.
  • belli bir yaşa kadar her köpek balığına jaws demenize sebep olandır.
  • ilk zamanlara göre izlendiğinde keyfi bir başka olan filmdir. tabi bu zamanda ki filmlere göre izleyenlere normal bir
    macera filmi gelir.
  • gece suya girmekten korkmak. gündüz de tek başınayken suya girmekten korkmak. arkadaşlarla yüzerken, gruptan az uzaklaşınca paniklemek. yüzerken, aşağıda bir yerlerde en ufak bir gölge veya başka renkte bir hareketlilik farkettiğinizde çılgınlar gibi kulaç atarak o bölgeden uzaklaşmak. suya kafanızı daldırdığınızda oluşan sessizliğin verdiği gerginlik. derin suda yüzerken her an bir şeylerin sizi hızlıca aşağı doğru çekeceği hissine kapılmak.
  • sırtüstü suya yatıp yarım saatten fazla duramamak. her türlü sese duyarlı olmak. jaws gelir diye tetikte beklemek. gerçi ben tarkanın ahtapotlu filminden de çok korkmuştum ahtapotun kollarına karşı da her an tetikteyim.

    gece denize girmek mi? oğlum bak git!
  • işte bu film serisi yüzünden hala "istanbul boğazı'nda köpekbalığı yakalanmış" haberi duysam ege'de ayağımı denize sokmuyorum lan. yıllara yayılan bir tahribat bu.
    fakat asla pet sematary izlemenin yarattığı daha dar zamanlı fakat ölümcül tahribat kadar değil. ayağımı koltuk/yatak altlarına sarkıtmamak için wipeout yarışmacısı gibi sonsuz bir koltuktan koltuğa zıplama halinde yaşamış ve korkudan 3 ay babaannemle uyumak zorunda kalmıştım. babaannemi ise zerre sevmem. zor zamanlardı.
  • beyaz köpekbalığı hayranlığı ve ona sahip olamamanın verdiği derin tahribat. üzerimde bıraktığı tek etki bu.
hesabın var mı? giriş yap