• bir aile icin oglunu evlendirmek, bu surecin ba$inda kiz istemek eyleminin sonrasinda olan eylem.
  • kadin karakter çok net ve bolca cümle kurarak bosanmak istedigini ifade etmesine karsin kocasi bu kelimelerin hiçbirini duymayan (duymazdan gelmek diil harbiden umrunda diil) bir adam. bu durumun 4 çocuk yapacak zaman kadar devam etmis olmasi , hatta bu iki kisinin evlenmis olmasi bile gerçekçi ve anlamli degil. kari koca tartismalari sakin baslayip kulak tirmalayan dialoglarla devam ediyor. öyle ki noolur artik baarmasin su kadin diyo seyreden. (fransizlardan mi israillilerden mi kaynaklandigini bilemedim.)
  • sekizinci uçan süpürge kadın filmleri festivalinde fipresci ödülünü almış olan film. kanımca yarışmada daha iyi filmler varsa da *** özellikle kadın filmleri festivalinde ödül alması anlamlı olmuştur. filmde kadın erkek arasındaki anlayış farkı gayet güzel bir şekilde anlatılmıştır. kadın karakterimiz viviane evliğinden hiç memnun değil ve çok mutsuz iken kocası ve çevresindeki diğer akrabaları (ki genellikle erkektirler) bu duruma hiç anlam verememektedir. çünkü kocası maddi olarak onun tüm isteklerini sağlayabilmektedir, başka kocalar gibi onu dövmemektedir, bir kere bile elini kaldırmamıştır, kumarla içkiyle işi olmaz, başka kadınlara yan gözle bakmamaktadır, bir kadın daha ne istesindir ki.

    filmin önemli yanı akrabaların ve kocanın bu fikirlerinde gerçekten samimi olmalarıdır. yani onlara göre gerçekten de kadının mutsuz olması için hiç bir neden yoktur. oysa ki viviane'in düşüncesi, kocam beni dövdükten sonra bir kere olsun sarılacaksa dövmesine razıyım şeklindedir (elbette ki burada dayağa bir övgü yok).

    viviane'in diğer bir sıkıntısının da kocasının fazlasıyla sessiz ve sakin olması olduğu bellidir. adam tartışmalarda hiç ses çıkarmamaktadır, hatta viviane'in sinirlerinin boşaldığı bir gün kocasını bir kaç kez yumruklamasına karşı adam hiç bir tepki vermemiş sadece sonradan kızına "görüyor musun, annen bana el kaldırıyor" demekle yetinmiştir. bu da elbette ki viviane'in daha da çok çileden çıkmasına neden olmuştur.

    filmle ilgili yapılabilecek bir eleştiri aynı zamanda filmi kardeşi ile birlikte yazıp yöneten ronit elkabetz'in zaman zaman fazla abartılı ve teatral bir oyunculuk sergilemesidir. ronit elkabetz'in asıl iyi oyunculuğu için festivalde bu kez sadece oyuncu olarak yer aldığı or* filmini izlemek gereklidir.
  • kadınların alınıp satıldığı dönemlerden kalma olduğunu düşündüğüm , malesef hala kullanılmakta olan bir terimdir.
  • adı yüzünden tiksindiğim eylem.

    kadına yapılan en büyük hakaret. bakkaldan ekmek alıyorlar sanki.
  • yasaklanması gerektiğini düşündüğüm algı biçimi. eğer söz gerçekliği üretiyorsa*, bu da kadın ve erkek arasında bir iktidar hiyerarşisi oluşturan bir "algı" ve söylem olarak oldukça problematiktir. yapmayın böyle şeyler.
  • nasıl mal bir ülke yaşadığınızı buradan anlayabilirsiniz. kız almak, kız vermek, kız istemek...

    öve öve bitiremediğimiz o sikindirik türk aile yapımızın ne kadar çarpık olduğunun kanıtı.
  • kipada meyve reyonunda yapılabilecek olan eylemdir.
  • kız alıcı diye antin kuntin bir adetin olduğu türkiyemde ve bir kaç ülkede daha uygulanan kadın pohpohlama davranışı.
    evet sorsan, kadın için yapılıyor bunlar.
    yok efendim gelini çıkarmamalar, damadın arkadaşlarını nakit açıdan yolmalar...
    soruyorsun aga bu ne diye? adet diyor...
    ulan nerede sikko bi davranış var, adı ya adet ya gelenek ya da görenek.
    çok acayip...
  • günümüzde çok dikkat edilmesi gereken durum. çünkü zaman kötü, malum. neyle karşılaşacağınızı bilemezsiniz. iyice araştırmadan etmeden yapılmaması lazım.
hesabın var mı? giriş yap