kabak
-
(bkz: kabak tadi vermek)
-
-
tarama özürlü insanlara yapılan aşağılayıcı hitap.."kim aldı lan bu kabak kafalıyı içeri?" gibi..
-
(bkz: marrow)
-
net goruntu benzetmesi olarak da kullanilir. bu cok ilginctir.
copcuklarinin saklambac oyununu izleyen iki babadan biri:
"- saklanmi$ hesapta ama kabak gibi gorunuyo baksana hakan'a..." -
(bkz: kabak tatlısı)
-
türkçenin gelişmesinde büyük payı olmuş, birçok deyimin orijini sebzedir.
-
yol tutu$u fonksiyonu yokolmaya yuz tutmu$, fren yapildiginda direk kizaklayan, puturleri, cikintilari kalmamis, kabak gibi piril piril, puruzsuz olmus lastikleri tanimlayan sifat.
-
tersten okundugunda da ayni olan kelime.
-
kabakgiller muhteşem yararlı bir sebze, meyve topluluğudur. kavun, karpuz, acur, salatalık, balkabağı, yemeklik kabak hepsi bu gillerin üyesidir. ayrıca çekirdeği de ayrı şifa kaynağı olup bünyesinde %35 yağ %38 protein %25 karbonhidrat barındırır, e vitamini açısından zengindir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap