• selahaddin eyyübi'nin hayatından bir kesit ile, norveçli bir yazarın hayatından bir kesiti örerek oluşturulmuş, din, coğrafya, kahramanlık, zaman değişse daha insan olmanın ve insan olmakla gelen zayıflıkların ve erdemlerin değişmediğini gösteren bir roman.
    akış gücü hiçbir zaman düşmese de, çok çok yukarlara da çıkmıyor ve başladığı hızda, yalın bir şekilde anlatım sürüyor.
    (bkz: norveç edebiyatına giriş)
  • hayatimda okudugum en kotu cevirilmis roman. iceriginden de neden etkilenmemiz gerekiyor onu da anlamis degilim. dili, basitlestirilmis, cocuklar icin duzenlenmis kitaplarin diline benziyor. ama icerige gelince, kitabin tanitimi sirasinda kullanilan, "selahaddin eyyubi'yi bu kitapta bambaska yonleriyle taniyacaksiniz" ibaresine uygun bir icerik ne yazik ki bulamadim. yani kisaca, cevirmeye calisan cevirememis deyip isin icinden cikmak da pek mumkun olmuyor. nerden baksaniz bana gore okunasi bunca kitap dururken para ve zaman kaybi bir kitabin ta kendisi.
  • tozkoparan üst başlığı ile, ithaki yayınları tarafından yayımlanan, norveçli yazar thorvald steen'in romanı. "bir selahaddin eyyubi romanı" adıyla da anılır.

    "iskender'den aslan yürekli richard'a, haçlı ordularından napoléon'a, hitler'e ve modern zamanlarda abd'ye varıncaya dek defalarca topyekün saldırılara ve istilalara maruz kalmış, direnen ve bağışlatan doğunun ya da selahaddin eyyubi'nin destanı...

    ünlü norveçli yazar thorvald steen, tozkopran'da, hem kendi yazgısını, hem de yaşadığı iklimlerin yazgısını reddeden, barışçı ve bağışlayıcı selahaddin eyyubi'nin destansı yaşamını, oryantalist klişelere saplanmadan, tüm gerçekliğiyle ve ustalıkla betimlemektedir. abd'nin ırak işgalinin ertesinde yolu şam'a düşen norveçli bir yazarın öyküsüyle başlayan ve tarihin derinliklerine uzanan tozkoparan, gerilim ve karşıtlıkları ustaca kullanarak norveçli yazarın öyküsüyle, müslüman kumandaın yaşamını iç içe geçirmekte, geçmişin bugüne egemen olduğu tarihsek bir kesiti modern öyküyle harmanlamaktadır.

    tozkoparan, haçlı seferleri ve ırak savaşı üzerinden iyilik ve kötülüğün, zalimlik ve mazlumluğun, ötekine duyulan düşmanlığın tarihsel köklerini, siyasi ve toplumsal nedenlerini, yitirilen yüzbinlerce hayatla birlikte sorgularken, savaşın aynı zamanda bir doğa, tarif ve kültür katliamı olduğunu da hatırlatıyor. *" (arka kapaktan)

    edit: arka kapağı bir kenara bırakıp, bireysel deneyimler üzerinden açıklama yapacak olursak, söz konusu kitabın, arka kapakta yazan herhangi bir şeyle ilgisi olmadığı söylenebilir. iddia edildiği üzere "bir selahaddin eyyubi destanı" olmak şöyle dursun, alt başlıkta yazdığı üzere "bir selahaddin eyubi romanı" da değildir. selahaddin eyyubi karakteri, farkli bir tarzda konu edilmistir, bir hükümdar olmasının ötesinde "herkes gibi biri" sıfatı kazandırılmıştır, korkuları, kaygıları olabileceği gözler önüne serilmiştir ve kanımca kitabın içeriğinde öne çıkan tek şey de budur. yazarın, konuyla ilgili olarak "tarihin derinlikleri" şeklinde lanse edilen anlatımı için söyleyebileceğim şey ise, konu edilen tarihi karakterin ve olayların pek bir derinlikle incelenmemiş oluşudur. ya ben pek derinlik bulamadım, ya da pohpohlarken ayarı fazla kaçırılmış kitabın. söz konusu eserin orjinalini okumuş değilim ama yine de bu kısır anlatımın nedeninin kötü çeviri olma ihtimalinin olmadığını düşünüyorum. her nasılsa bu kitabın lanse edilişi, thorvald steen kişisini bir tarihçi ve araştırmacı, konuya son derece hakim bir yazar olarak gösteriyorsa da, inanmamak gerekli. değişik bir kurguyla(!), ne olduğu belirsiz bir hikayeyle iç içe soktuğu tarihsel dokunuşu anlattığı(?) bu romanımsı kitabın, türkçe adıyla tozkoparanın içinde eksik olan şeylerin başında da ruh olduğunu düşünmeden edemedim. büyük merakla ve ilgiyle başlanılan kitabın ilk sayfasından bu yana süregiden vasat anlatımıyla savaşarak son sayfaya ulaşıldığında ise elde kalan hayal kırıklığı oluyor. ithaki'nin ve thorvald steen'in iş birliğiyle iyi bir fiyasko olarak yorumlamak elbette ki mümkün. hala kitaba verdiğim vakti, keşfetmek için iyi bir fırsat olacağı yerde yapmadığım moris farhi'ye vermiş olmamanın rahatsızlığını yaşadığımı da eklemeliyim son derece bireysel bir düşünce olarak. yine de, merak edenlere "okumayın" demenin yersiz olduğunu düşünüyorum. her zihin aynı pencereden bakmayacağı için, keşifler farklı farklı olacaktır, okuyup görmek bireysel bir fikir oluşturmaya yardımcı olacaktır. sırf bu nedenle bile okumak iyi olabilir.
  • thorvald steen'in bir selahaddin eyyübi romanı alt başlığı ile yayınladığı roman.demli bir çay içmeyi beklerken açık ve limonlu çaya maruz kalmak kadar tattan uzak ve anlamsızdı.selahaddin eyyübi adı kullanılarak satış sağlamayı hedeflemiş olduklarını düşünerek ticari anlamda başarı sağlamış olmalarına katkıda bulunmaktan rahatsızlık duyuyor insan.
  • yeni bir yedinci nesil yazar, hoşgelmiş.
  • ekşisözlük'le tanışmış olmama vesile olan ,her nekadar "geri dönüşüm kutusu kadar boşsun" serzenişlerime maruz kalsa da kültür seviyesine hayran kaldığım,hoşsohbet,zeki,entellektüel,yakışıklı şahsiyet.....
  • hayatımda okuduğum en kötü kitaplardan biri.
  • `thorvald steen'in` kurgu yaratıcı olsun diye uğraşılmış ancak çok başarılı olunamamış romanı. dil de sanatlı olsun diye çabalanmış fakat yine çok başarılı olunamamıştır.
  • iş hayatına atılmış bu aralar kendileri hayırlı olsun diliyoruz..(tabi yine yalnız değil)
  • evlilik, iş-güç, ve istanbulun çile dolu yaşam koşulları yüzünden eridi gitti , uğramaz oldu buralara be sözlük....
hesabın var mı? giriş yap