• akp hükümeti'nin yeni tasarısı. bürokraside verimliliğin arttırılması, devletin küçültülmesi, merkeze ait bazı yetki ve görevlerin mahalli idarelere devri gibi hedefleri içeriyor. başbakanlık müsteşarlığına getirilen ömer dinçer sözkonusu reformun mimarı olarak gösteriliyor. "bakalım 657 sayılı devlet memurları kanunuyla getirilen sistemi yıkıp da yerine işleyen bir yapı kurabilecekler mi?" sorusunu beraberinde getiriyor.
  • getireceği yenilikler arasında merkeziliğin minimuma indirilmesi ve yerelliğin şahlanması vardır... şöyle ki öğretmenler ve doktorlar da dahil olmak üzere kamu çalışanlarının büyük çoğunluğu yerel yönetime bağlanacaktır... hastaneler, sağlık ocakları, eğitim kurulları yerel yönetimin sorumluluğunda olacak...
    yerel yönetimlerin gelirleri sorumluluklarıyla beraber kat be kat artacak...

    iller arası tayin yerel yönetimlere bağlı kuruluşlarda çalışanlar için imkansız hale gelecek... ankara da çalışan bi memur izmir de çalışmak istiyorsa ankara daki görevinden istifa edip izmir de yeniden işe başvurmak zorunda olacak...

    günlük hayata dair en büyük etkilerinden biri de torpil müessesinde yaşanacaktır... artık vatandaş ankara da milletvekili, bakan kapıları yerine kendi şehrinde belediye başkanı, belediye meclisi üyesinin kapılarında sürünecektir...
  • ayrıca reform tek bir yasadan ibaret değildir... kamu yönetimi reformuna dair bir çerçeve yasa çıkartılacak daha sonra belediye kanunu, personel kanunu ve bilumum kanunda değişiklikler yapılacaktır...
  • reformu devlet yönetiminde tecrübesi olan kişiler değil de akademisyenler hazırlamış deniyor ki; bu bakımdan: (bkz: akademisyen ve devlet adami arasindaki farklar)
  • yıllardır beklenen reform. beklentileri karşılayabilecek mi beklemek lazım. yıllarca üniversitelerin kanun taslakları, alternatif modelleri çoğu zaman ankara yollarında kaybolmaktaydı. kürsülerde yaşanılan uzun ve anlamsız toplantılar, genç asistanların pişmesine, kıdemlilerin kömürleşmesine neden olurdu. lahmacun da olmasa, bu halvet olma törenlerinin çekilir herhangi bir tarafı yoktu. oysa ne kanunlar hazırlandı kamu yönetimine bir şekil vermek için... kural olmuş istisnalara, acıma kriterine, "sakat"lara, "topal"lara bakalım veda edebilecek miyiz. ne yürürlükte, ne değil oyununu bir tarafa bırakıp, yönetilenler yönetenler ilişkisinde, bazı "saçmalamış" müelliflerin berlirttiği gibi yönetenlerin, yani halkın lehine gelişmeleri koklayabilecek miyiz... kamunun yararını kamu yararına dönüştürebilecek mi reform, yoksa kamu yönetiminin karmaşasına yeni bir halka olarak mı eklenecek, heyecanlıyız...
  • yurttaş yerine müşteri kavramını getiren reform. merkezi(devlet) kamu yönetiminin yerele(belediye) ve özel şirketlere devredilmesini öngörüyor. böylece sosyal devlet yerine dünya sermayesiyle bütünleşecek bir piyasa devletine dönüşüm hedefleniyor. az gelişmiş ülkeleri emperyalizmin kucağına patlıcan oturtması şeklinde afiyet şeker etmeye hazır bir kıvama sokma misyonuyla, sömürüyü kimi yerlerde olduğu gibi şiddet yoluyla değil, büyük sermayenin borazanı boyalı basının aldatmacı kamuoyu yönlendirmesiyle meşrulaştırarak zihinleri bulandırıyor. milyonlarca kamu çalışanının akıbetinin ne olcağı ise kocaman bir soru işareti.
  • türkiye'yi federal bir yapıya ve dolayısıyla etnik tabanlı bir ayrışmaya sürükleyebilecek bir tasarı. genel durum şöyle:
    1. abd'nin korumasındaki silahlı kürtler kerkük'te haklarını korumak isteyen türkmenleri öldürüyor
    2. kıbrıs'ta denktaş dış güçlere karşı yalnızları oynuyor
    3. abd büyükelçiliği elemanları çerkez derneklerini tek tek gezip her türlü "sorun"larıyla ilgileneceklerine dair söz veriyorlar, çerkezlerin "dil" talebi gazete manşetlerine çıkıyor.
    4. başına çuval geçirilen askerlerimiz unutulurken, türk irtibat subayları çuvalcı albay'la birlikte yeniyıl kutlaması yapıyor...
    5. kamuoyunun bu konularla ilgilenmesi sahte hüsrev kutlu krizleriyle perdeleniyor.
    6. bu arada halk popstarlar peşinde uykuya yatırılıyor. başbakan, adayının bayhan olduğunu açıklıyor.
    7. kamu reformu yasası meclis komisyonu'nda. türkiye'de siyasal islam, adem-i merkeziyetçilik ve demokrasi maskesi altında federalist yapıya dönüşümün harcı olarak küreselci güçlerce kullanılmakta.
    (bkz: demokratik konfederalizm)
  • 16.07.2004 tarihi itibariyle tbmm tarafından kabul edilmiş yasa.yasaya göre, merkezi idare tarafından görülecek görev ve hizmetler dışında kalan mahalli müşterek nitelikteki her türlü görev, yetki ve sorumluluklar ile hizmetler, mahalli idareler tarafından yerine getirilecek. devlet bakanlığı sayısını 20'den 8'e inecek, başbakana yardımcı olmak ve bakanlıklar arasında koordinasyonu sağlamak üzere en çok 3 başbakan yardımcısı görevlendirilebilecek. sağlık, kültür ve turizm, çevre ve orman, tarım ve köyişleri, sanayi ve ticaret ile bayındırlık ve iskan bakanlıklarının taşra teşkilatları, malları ve kadroları belediye sınırları içinde belediyelere, sınırlar dışında il özel idarelerine devredilecek.
  • yururluk maddesi disinda tbmm tarafindan kabul edilmis olan kamu yonetimi temel kanunudan bagimsiz olarak da konusulmasi ve tartisilmasi gereken mesele.

    kamu yonetiminin bugun icerisinde oldugu dar bogazi asmak icin yapilmasi gerekenler kaizen gibi yalan felsefelerle cozumlenebilecek kritik buyuklugu coktan asmis oldugundan, turk kamu yonetimi kokten bir reform ile ancak saglikli bir cizgiye gelebilir.

    ha, "diger taraftan kamu yonetiminin status quosundan nemalanan ve dahi mesruiyetlerini bu zeminden alanlar (bkz: o kendini biliyor) buna musade eder mi?" sorusu baskaca bir cilingir sofrasinin konusudur o ayri.
hesabın var mı? giriş yap