• benim.
    evet, surekli bir sucluluk duygusu var bunyemde.
    hayatima oyle ya da boyle bulasmis her insan evladina karsi... bazen minicik bir kopege karsi bile hissettigim oldu. haha, deliyim galiba.

    en cok koyani aileye karsi hissedilen sucluluk hissiymis... icim curudu :(
    bilhassa anne-babaya karsi olani...
    iyi bir evlat olamama sanrisi...
    destan yazabilirim bu konuda ama, badilerim baydi muhtemelen, yazmayayim, icimde kalsin...

    kardeslere karsi, daha iyi bir abla olabilir miydim acaba dusuncesi...

    arkadaslara karsi, onlara daha cok zaman ayirabilirdim sancisi... istanbul gibi bir sehirde gorusemiyor olmamizdan surekli kendimi sorumlu tutuyor olmam...

    anami belleyen isyerine karsi bile sucluluk hissediyorum.
    benim yuzumden mi bu noktaya geldik acaba? diye dusunmekten delircem yakinda. ya da delirdim belki de...

    evimi temizleyen serife teyze'ye karsi sucluluk duyuyorum, cunku hasta hasta evimi temizlemeye gelecek.
    gelme dedim ama oyle hevesle gelecegim dedi ki, tamam dedim... hay demeseydim...

    daha coook uzar bu liste...

    sanirim, bu dunyanin boyle boktan olmasinin tek musebbibi benim.

    edit: hey gidi günler...
  • suçluluğu kime karşı hissettiği de önemlidir.

    etrafına karşıysa bir noktaya kadar katlanılabilir de; kendine karşıysa işi zor.

    sürekli pişmanlık, sürekli keşkeler...

    üç günlük dünyada çekilecek çile değil yemin ederim.
  • yetişkin olup, kendi ayakları üzerinde durana kadar, sürekli birileri tarafından suçlanmıştır.
    bünyede böyle bir etki yapıyor bu durum sanırım.
    vardır eminim pek çok insanda. ya da yoktur bilemiyorum.
    bazen kendinize;"yine ne yaptım acaba ben amına koyim" diye sorarken bulursunuz kendinizi.
    yine ne yaptım ben, neden ruhuma yapışmış bu suçluluk duygusu? kime ne yaptım?
  • nevrotik rahatsızlığa sahip olma ihtimali yüksektir.
  • şanal günseli'ye göre doğmadan önce ya da çok küçük yaşta iken bir kardeşi ölmüş olma ihtimali yüksek olan kişi.
    not: doğmadan önce annesi kürtaj yaptırmış ise o da bir kardeş ölümüdür.
  • patolojik sucluluk duygusu, insanin hayatini, hem de tum hayatini bombok edebilen yegane guclerden biridir. isin kotu yani, eger cok guclu bir sekilde sindirilmisse bilinc altiniza, kurtulmak da sadece bilissel yontemlerle olmaz. yani istediginiz kadar kisisel gelisim kitabi okuyun, bilissel terapilere vs devam edin, kendi kendinize yanlis yaptiginizi soyleyin vs; derinin altina yerlesmis bir bocek gibi icten ice kemirir, siz farkinda olmadiginiz zamanlarda da.

    kanimca turk insaninin yapi taslarindan biridir patolojik sucluluk duygusu. herkeste vardir demiyorum ama, cogunlugumuzda bunun olduguna adim gibi eminim. anneyle girilen * diyaloglar, annelerin garip huylari, babayla girilen * diyaloglar ve turevi basliklarin her birinde yuzlerce ornegi dolu. ebeveynlerimizin ebeveyn oluslarini ve bundan dolayi bizler icin yaptiklarini tee kucuk yaslardan itibaren beynimize beynimize nasil kaktiklarini, icimize ince ince nasil islediklerini gorebilirsiniz bu basliklarda.

    "ben senin icin calismadim'' , '' sacimi sizler icin supurge ediyorum'' , '' yemedim yedirdim, icmedim icirdim'', '' ben bu evin hizmetcisi miyim?'' vs. tarzi sozleri siz de cocuklugunuzdan beridir sik sik duydunuz mu? o zaman buyuk bir ihtimalle sizin de icinize yerlestirilmis olabilir, surekli sucluluk duyma cipi.
  • yaptığı hata dünyadaki en iyi insanlardan birini çok acıtmışsa, kendisine güvenen tüm sevdiklerini hayal kırıklığına uğratmışsa, daha da vahimi bu hatayı hata olduğunu bildiği halde kendisine olan saygısını kaybetme pahasına uzun bir süre devam ettirmişse , ve bunu sadece kalbine söz geçiremediği için yapmışsa arkasında bıraktığı enkaz için kendisini sürekli suçlu hissetmelidir, hissediyordur, hayatının sonuna kadar da hissedecektir.
  • black swan' da natalie portman'in canlandirdigi karakter bu insan tipine cok guzel bir ornektir kanimca.

    nedense film uzerine yapilan cogu elestiride hep bale dunyasindaki cekismeler, hirs; balenin ne kadar zorlu bir sanat dali oldugu vs tarzi konular uzerinde duruldu. butun bunlarin hicbirisi yanlis degil tabi ki, ama ayni dunyada var olan diger karakter (mila kunis'in canlandirdigi) gayet de normal, kendisiyle barisik bir insandi; bu tarz elestiri yapanlar nedense bu noktayi atliyorlar.

    surekli sucluluk duygusu duyan, ustelik buna cok kucuk yaslardan itibaren maruz birakilan ve kendisini surekli ne oldugunu da tam bilmedigi borcunu odemek/hatasini tamir etmek zorunda hisseden insanlarin bu filmi mutlaka izlemelerini oneririm. film guzel, o da artisi olur.

    filmde natalie portman'in oynadigi nina karakterinin annesinden bir kupleyle bitireyim: "cok basarili bir balerin olabilirdim ama baleyi sen dogunca biraktim'' .

    birakmasaydin amk!!
hesabın var mı? giriş yap