• birkaç kez görüp afalladığım olaydır. adamlar köye kilise kurmuş. merak ettim sordum "neden hıristiyan olmadığınız halde köye kilise kurup evlenirken kilisede evleniyosunuz" diye. kisaca "havalı oluyo" dediler. çok ilginç insanlar bu japon köylüleri, çok da havasız.
  • benim de tanidigim bir iki japon ciftin yurtdisinda klisede seramoni yaptigini dusununce demek ki yaptiklari tesaduf degilmis dedigim koylulerdir. yani sadece cikarim. genel bir akim mi var bilemedim.
  • 3 ve hatta 4 asamali dugun organizasyonunun 2. kismidir.

    ilk kisimda kimonolar giyilip shinto tapinagi ziyaret edilir.
    bu hem sade hem de geleneksel kisimdir.

    kilise kismi, ki bu da chapel olmali, tamamen havasindan oturudur. gelinlik damatlik cekilir havaya hava, cakaya caka katilir.ki yakinimda yapan birileri hep olmustur, biz de yaptik. ha ne benim muslumanligim degisti ne de baskasi hristiyanligi ovdu, kutsadi.

    3. kisim da yemek kismidir. gelinlik damatlik 2. set kiyafete gecilir. ki bu da gosteris icindir. konuklar da dugun partisine katilim ucretlerini kapida bir mutluluklar zarfi icinde teslim eder.

    4. kisim da dugun yemegi sonrasi mecali kalmamis dugun sahibinin yakin arkadaslarinin duzenledigi gercek eglence kismidir. kot gomlekle bile gidilir.

    kilisenin koyde olmasi tamamen sehirlilerin koy kir dugunu merakindandir.
  • dava hakimlerine de yargıç demeye başlamışlar.
  • hıristiyan olmaları olasıdır.
  • hıristiyan olmayan japonların da yaptığı havalı, cakalı organizasyon. korelileri anlıyorum hadi bunlarda hıristiyanlığı seçenler var hem seul'e babalar gibi bi gotik kilise bile kurmuşlar kilisede evleniyorlar. ama bu japonlar çok şey yani, ne desem bilemedim.

    (bkz: japonlar hem geleneklerine bağlı hem de modern)

    ayrıca (bkz: güney korelilerin hıristiyanlığa geçiş sebepleri)
  • "bir japon şinto doğar, hristiyan gibi evlenir, budist gibi gömülür" lafında da belirtilen "adet"tir. (evet adet, adamlarda adet olmuş, n'apacan?)

    bir japon şinto doğar ("şintoist" değil, "şinto"), çünkü japonların "öz" hayat biçimlendiricisi şinto'dur. örneğin, ölülerin nasıl gömüleceğine, nasıl bir cenaze töreni yapılacağına dair bir düzenleme yoktur şinto'da, bu da onların cenaze düzenlemelerini budizm'e göre biçimlendirmesine sebep olmuştur. hristiyan alışkanlıklarının özellikle amerikan işgali sonrası yayılmasıyla ise, kilisede düğün yapmak ise bir "gelenek" haline gelmiştir.

    kaldı ki, ne şinto, ne budizm bir "din" olmadığı için, din anketlerinde kendini hem şinto, hem budist hem de hristiyan olarak tanımlayan (ve şıklarda işaretleyen) japon sayısı hiç de az değildir.

    kısaca, dünyayı sizin müslüman alışkanlıklarınızdan, tek tanrı inancınızdan ibaret sanmayın, o kafanızı kumdan bir çıkarın. yoksa endonezya'daki müslümanlar niye atalarının ruhu olduğuna inandıkları dumanlara sorular soruyor akıl sır erdiremezsiniz.
hesabın var mı? giriş yap