• vikings dizisindeki süzme o.ç. kral.

    karizma bir oyuncu olan linus roache (bkz: linus roache) tarafından başarıyla canlandırılmaktadır.

    dizide, makyavelli den yüzlerce yıl önce makyavelizm i yazabilecek seviyede zeki, fırsatçı, bencil, keyfine düşkün bir o.ç. dur. ana, bacı, kardaş, evlat tanımaz, menfaati icabı her türlü kötülüğü yapabilir.

    gerçek hayatta nasıl öldüğüne özellikle bakmıyorum ancak ilerleyen bölümlerde ragnar tarafından doğranma ihtimali yüksektir.
  • (bkz: petyr baelish)
  • vikings dizisindeki açık ara en ilgi çekici karakterdir. karaktere can veren linus roache bu dizide floki yi canlandıran abimizle birlikte oyunculuğun kitabını silip baştan yazmışlardır.

    king ecbert ne ragnar gibi efsanevi bir savasçı ne lagherta gibi dillere destan sıradışı bir hatundur. buna rağmen karakter o kadar derin, cazibeli ve sofistikedir ki inanılmaz güzel repliklerini dinlerken bile "bu böyle diyor ama acaba kafasında kim bilir ne planlıyor" diye düşünürken seyir zevkini ikiye katlıyor.

    king ecbert alelade bir karakter değildir. avrupa ve britanya tarihini iyi kötü biraz okumuş herkes bu karakterdeki cazibeyi görür ve ona hayran olur. ecbert bütün sahtekârlıkları, arzuları ve tilkilikleriyle birlikte o dönemde kimselerde olmayan eşsiz erdemlere de sahiptir. sanata ve tarihe çok düşkündür mesela. edebi eserleri ve şairleri himaye etmistir. bu yönüyla ortaçağ karanlıgında el altından sanatcıları koruyan krallara benzer.

    ecbert bir osmanlı padişahından ya da bir islâm sultanından daha kirli değildir. ülkesi ve krallığının bekası için gerekirse her türlü kılığa girebilen, insanın gözünün icine baka baka mükemmel yalanlar söyleyebilen bir adamdır. ama içten içe vicdanıyla da hesaplaşan biridir. aslında kendisi ince ruhlu, zarafete ve dostluğa, asalete önem veren tüm o zalim ve kurnaz kral kisvesi altında zaman zaman rahatsızlık duyan biridir.

    ecbert keyif ve sanat insanıdır. güzel ve zeki kadınlardan hoşlanır. sadece seks yapmak degildir onun istediği zekâya âşıktır o, zekâya ve asalete.
  • vikings dizisinde en sevdiğim karakterdi.zekasına, karşısındaki insanı manipüle edişine, aksanına hayrandım.hep onun tarafındaydım, ragnar ile olan sahneleri harikaydı.5. sezonda en çok king ecbert'in ardından da ragnar lodbrok'un yokluğu fazlasıyla hissedilecek benim için.
  • vikings'de floki ile birlikte en ilgi çekici karakterdir. düz bir karakter değildir, soydukça altından her seferinde yeni bir şey çıkan katmanları vardır, keskin çizgileri yoktur, tamamen iyi ya da tamamen kötü değildir. çelişkileriyle, hileleriyle, oyunlarıyla, erdemleriyle, zevk sahibi oluşuyla, sanata ve bilime düşkünlüğüyle, sorgulamalarıyla, zalimliğiyle ve sevebilme kapasitesiyle tam bir insandır. ragnar lothbrok gibi iki boyutlu ve düz bir şekilde çizilmemiştir.

    ayrıca kendisinden 1000 küsür yıl sonra yaşamış t.s. eliot'un şiirleri de onun ağzına çok yakışır. evet iki yerde bu adama t.s. eliot şiiri okuttular. buna ayrıca değineceğim.

    (bkz: little gidding)
    (bkz: burnt norton)
    (bkz: four quartets)
  • vikings'deki en sevdiğim karakter. o kadar vahşi, barbar, tek anladığı savaşmak ve sevişmek olan, mantıklı cümleler bile kuramayan karakter olunca size düşünmeyi, araştırmayı, okumayı, strateji yapmayı seven tek bir karakter verilince ona sarılmak istiyorsunuz.

    "i would sup with the devil if he would show me how to achieve my earthly goals."

    "life is all about change, is it not, king aelle? ıf we don’t change, we fall behind. what was once true, and real, is suddenly no longer true, no longer real. and sometimes, we have to accept that."

    "the more complicated a person is, the more interesting he is. but at the same time, the more dangerous he is."
  • --- spoiler ---

    sevdikleri, müttefikleri, onların eşlerini, gelinini, kraliçeyi siken koca yürekli kral. dizide saplamadığı bir tek seyirci kaldı sanırım
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    "unuttuklarımız, bildiklerimizden fazla" demişti yeni yeni tanıştığımız anların birinde; zaaflarına ve tutkularına götüren her yolu mozaiklerle bezeyişine hayran olduğum adam.

    göründüğü her kareyi, her defasında büyük bir açlıkla izliyorum. bir daha ve bir kez daha.

    içindeki fırtınalarla, günahları ve zayıflıklarıyla olan çekişmesi, onun en güçlü ve cezbedici tarafı bana kalırsa.

    ve ecbert'i en güzel tanımlayan kelime arayıştır muhtemelen. tanrıyı, hakikati ya da içini, zihnini dindirecek olan o şey, her neyse onu yalnızlıkla ve hiçbir şeyi reddetmeden arayışı.
    yüreği en az göklerdeki babası kadar ay'a da bağlı keskin zekalı, bulanık zihinli bu adamın, azılı düşmanları paganları ve putperestliği yürekten lanetlerken hatırlamıyorum hiçbir sahnede.

    dünyada olan biten her şeyin nafile, anlamsız oluşu dışında tatmin edici bir yanıt bulamadı o da kendinden önceki arayanlar gibi.

    bileklerini doğramaktı uygun bulduğu.

    yine de "katledilen aziz kral" olmaktan kurtaramadı paçayı haşmetlim.

    itham edildiği şekilde, kimseyi sevmemiş miydi gerçekte o incelikli narsist? kimin umurunda.
    daima elinden gelenin en iyisini sundu çevresindekilere; ancak herkesin arzu ettiği şey başkaydı sonuçta.

    o çok sevdiğinden emin olduğum roma hamamının suyuna, fıçı içinde gömülmesi ise onunla ilgili gülümseten ilk ve son sahneydi sanırım.

    ne demişti? "karşımıza çıkanlardan öğrendiğimiz şeyler mutlaka içimizde bir yerlere dokunmuştur"

    --- spoiler ---

    (bkz: vikings)
  • dizide bence harika bir karakter ve oyunculuk var kral ecbert için, bütün sahneleri beni derinden etkiledi.
  • kendisini isa mesih hasan mezarcı canlandırmaktadır.*
hesabın var mı? giriş yap