• kemal sunal'ın namuslu bir belediye başkanını canlandırdığı film. şu sıralar trt'nin elindedir.
  • berna lacin'in tifil halinin gozlemlenebilecegi kemal sunal filmi.
    secimler, siyasi partiler, devlet uzerine aziz nesin usta'dan guzel bir eser, gayet ba$arili kotarilmi$ bir film.
  • jeneriğin sonunda çeşme ve alaçatı belediyesi yerine çeşme ve alaaçtı belediyelerine teşekkürler sunulmuştur.

    makam koltuğunu seslendiren zafer ergin dikkat çekmektedir.
  • öğretmen ile beraber, kemal sunal'ın her zaman yaptığı şeyi yapmayıp bu kez güldürmediği, ama ciddi anlamda düşündürdüğü kült film. güldürmenin ardılı olarak, bugüne kadar hep onunla beraber kullanılagelmiş düşündürme eylemi, bu kez tek başına fakat çok daha bariz bir şekilde baskın çıkmaktadır koltuk belası'nda.

    "öğretmen", özellikle son sahnesiyle insana tokadı indirirken, koltuk belası sanki her sahnesiyle ayrı birer ders verir gibidir. patronaj ilişkileri, rant, ''bal tutan parmağını yalar.'' deyişi ve etik, bu filmin esas başrol oyuncularıdır. mekansa, bize hiç yabancı ve uzak değildir.
  • şu sıralar tnt dönen bir kemal sunal klasiğidir. olması gerekeni anlatan bir filmdir. konusu itibariyle belediye başkanının başkanlığından alınması için deli raporu çıkarması gerekiyor. deli raporu alırsak işler düzelir mi acaba?
  • kemal sunal gibi ustayı berna laçinle aynı karede gösterdiğinden beni yeşilçam'dan soğutmuş filmdir.
  • --- spoiler ---

    koltuk sahibi er kişi kendi isteklerine göre davranmayan halk tarafından zorla indirilir. ardından yerleşkede koltuk için temiz iyi iyi huylu aday aranır be bizim kemal sunal in en uygun aday olduğu kanaatine varılır.
    belediye başkanlığının ilk gününden rüşvet teklifleri başlar.
    teklifleri önce prensip ve idealist duruşu ile red eden başkanımız ardından halkın yılışık taleplerine baskılar sonucu cevap vermek zorunda kalır. çünkü vekillerden baskı gelmektedir.
    önce sosyal devlet anlayışı misali süte benzine su katılması, terazinin hileli sonuç göstermesi gibi bozuk düzene karşı durmaya çalışan belediye başkanımız kendi partisi başta olmak üzere özellikle de zenginlerin çalıp çırpma isteklerine boyun eğemez ve dizen tekrardan bozulur.
    otellerde çifte rezervasyon yapilmalar, etin fiyatının 15liradan 50 liraya çıkarılması gibi halkı soyacak ama bir o kadar da yandaşlarına kazandıracak bozuk düzen hareketleri alır başını gider.
    ardından başkan adayımız kendini diktatör gibi hisseder ve şehre heykelini yaptırmak ister.
    şehrin ekonomik düzeni aşırı derecede laissez faire -serbest ekonomiye ayak uyduramaz ve belediye başkanını göndermek kısaca sutlamak isterler.
    önce akrabalarının gelirlerinin arttığını yandaşlarına yedirdiklerini itham ederler. başkanın etrafındaki herkes hazır paraya hayır dememektedir ve de bu duruş başkanı zora sokar.

    en sonunda ise başkan pes eder. şehrin göbeğinde-kendi heykelinin yanında başına gelenlerin sorumlusu olarak koltuğunu yakmak ister. gel gör ki koltuk yanmaz...
    --- spoiler ---
  • milletvekili adaylarına izlettirilmesi gereken film. konunun anlam ve önemini birer kompozisyon yazarak halkın ulaşacağı bir yerde ilan etmeleri seçim öncesi adaylar hakkında kanaat oluşturmada yeterli olacaktır.
  • seçim öncesi yayınlanmasını bekleyip hayal kırıklığına uğradığı film.
  • filmin başlarında o dönem trt'de ev hanımlarının salya sümük izledikleri "zenginler de ağlar" dizisinden kareler de vardır.
    şöyle ki; belediye başkan adayı zühtü, henüz düşük kademede memur iken bir akşam eve geldiğinde ailesini ekrana mıhlanmış vaziyette bu diziyi izlerken görür, sonra da menemenle akşam yemeğini geçiştiren karısına kalayı kayar "6 aydır buna talim ediyoruz" diye...
hesabın var mı? giriş yap