konuşmayı unutmak

• asosyal ki$inin olasi problemi. hafta ici zorunlu olarak gorustugu insanlarla yaptigi epsilon kadar egzersizi hafta sonu ic dunyasinin derinliklerinde yitirip her pazartesi cumle kurmaktan uzak "hebe hebe hebe be be" diye dolasir. "ver kalemi yazayim lakin soyletme beni." der icinden.
  
  ayrica
  (bkz: konusmaya usenmek)
  (bkz: kendi kendine konusmak)
• sağır kişilerin başına gelen durumdur.
  (bkz: dilsiz)
• ... melih cevdet anday'dan bir alinti yakismaz mi bre:
  
  "soyutla somutu hep birbirine karistirdim.
  kaderin tabletlerini okudum. artik cikip dolasacagim,
  konusmayi unutmak icin insan renklerin yasalarini incelemeli."
• yalnız yaşayan ve yapacak işi gücü eşi dostu olmayan kişilerin başına gelen şey, konuşmayı unutmaktan ziyade kendi sesini unutmak ve kendine bile yabancılaşma durumudur, konuşmayı unutmak olarak özetlenebilir kısaca
• insanı delı eden durum.kelimeler dılınızın ucundadır ama bır turlu aklınıza gelmez ne oldukları.ınsanların komık bakısları altında ısaretlerle anlatmaya calısırsınız derdınızı.
• gunlerce calisip ezberlemeye calistiginiz konusmanin bir salon dolusu insanin karsisina gectikten sonra aklinizdan ucup gitmesi olayi. kuculup onunuzdeki mikrofonun delikleri arasinda kaybolmak istersiniz. dusmanimin bile basina gelmesin netekim.
• asosyalliğin süte doyduğu an. o kadar asosyalsinizdir ki kimse ile görüşmüyorsunuzdur. bir gün bakıyorsunuz ağzınızdan bir türlü kelime çıkmıyor ve konuşamıyorsunuz...
• çeşitli dil kullanım örnekleri sergilediğinden uzun süre televizyon seyretmemek de bu duruma sebebiyet verebilir.
• konuşmak, içindeki "ş"den ötürü işteşlik bildiren eylem, yani gerçekleşmesi için en az iki kişi gerekir; bu iki kişi iç ses ve dış ses de olabilir yerine göre, her halükârda işteşlik şartı sağlanır.
  
  "nitelikli" konuşmayı unutmaktır sanki "konuşmayı unutmak"la kastedilen. çünkü hayatı sürdürebilmek için "bir miktar" mecburi konuşmaya ihtiyaç vardır muhakkak; küçük basit konuşmalara. oysa nitelikli, derinlikli bir konuşmaya idmansız, temrinsiz dalınmaz. hafızada alt yapı gerekir, bilgiyi/konuşma mevzuunu hafızadaki odacıktan çağıracak bir uyaran gerekir, muhatabın algısının açık olması gerekir, bir konuyu doğru verilerle besleyecek kadar konsantrasyon gerekir, vs vs.
  
  konuşmayı unutmak, hayatın büyük dilimini günlük konuşmaların doldurması, kişinin kendisini artık/sadece yazarak ifade eder hale gelmesi yahut kaht-ı ricalden ötürü konuşmaktan ziyade -en hazırlıklı olduğunu- yani yazmayı yeğlemesi sonucu, bir gün bir kalabalığın ortasında birdenbire, nâgehân, apansız, kelimelerinin ve cümlelerinin dolaştığını, "anlamlı bir bütün oluşturmak"tan uzak olduğunu fark etmesiyle ortaya çıkar (nitelikli) "konuşmayı unutmak." yabancılaşma gerçekleşir, içte ve dışta.
  
  yalnız insanların harcıdır. biraz temrinle aşılamaz değildir, ne de olsa zaman her şeyin ilacı.
• benim için intihar sebebi olabilir; ya da ölmekle eşdeğer olacağı için intihar etmeme de gerek kalmayabilir. belki de abarttım; ama zordur konuşmayı unutmak, kafanın içindekileri dışa vuramamak.