• buñuel'in dali ile calistigi ikinci ve son filmidir. bu film, diger filmlerinin bir habercisi niteligindedir. burjuvazi icinde yasanmasi imkansiz olaylarin (adamin yasli bir kadini tokatlamasi,vs) yasanmasi goze carpmaktadir. iki asigin bir turlu bulusamamasi filmin genel temasi olmasina ragmen filmin sonunda siddetli bir sade gondermesi vardir ki, saloyu izleyenler bunu gayet iyi farkedeceklerdir kanimca. zaten buñuel genel olarak sadeden ne kadar etkilendigini hic bir zaman saklamamistir ama kendisini siddet yanlisi ve sapkin olarak niteleyenelere de kendisinin oyle olmadigini sadece fetishlik ile ilgili cizgiyi belirttigini soylemistir.
  • toplumsal eleştirisini, daha en başından iki akrebin savaştığı, kazanan akrebin de bir fare tarafından yendiği sahne ile yapan bunuel filmi. daha sonrasında baş karakterimizin önce kendisinden "küçük" hayvanları tekmelemesi ve ezmesi, sonra "kör" adamı iterek yere düşürmesi, "yaşlı" bir kadını tokatlaması gibi toplumsal ahlak kurallarına uymayan davranışlar göstermesi filmin en önemli özelliği. kafasına taş konulmuş heykel gibi kafasına taş koyup dolaşan adam, kurallara boyun eğen, tek düzeleşmiş bireyleri temsil ediyor. yerde gördüğü kemana tekme atarak ilerleyen adam ise zıtlığı ve düzene karşı çıkışın temsili.
  • politik bir film olarak özünde sosyolojik olaylara göndermeler yapmasının yanısıra bireyin içinde kalmış saklı duyguları da abartılı şekilde ortaya koyan psikoanalitik bir filmdir ya da sürreal takıldığı için zaten öyle olması lazımdır lakin insan kendine psikoterapi uygulanmış gibi hisseder film sonunda (evet mutfakta patates soyuyordum ve dışarda şimşekler çakıyordu ve ben korktum).un chien andalou'daki piyano içi eşek burda yerini yatak üstü öküze* bırakmıştır.kanlı canlıdır burdaki lakin boynundaki çıngırağın sesi bitmek bilmez.filmde anormal öfke tepkileri vardır ki kimi zaman dumur eder kimi zaman gülmekten öldürür.

    --- spoiler ---
    filmin sonundaki sade göndermesinde cisıs kırayst malum mekandaki akil almaz orgy olayindan sag kurtulan dört kisiden biridir.tam şatodan çıkmış "şükür babacım bunu da atlattık sağlimen" diye dua ederken içerden kurtulmayı başarmış bir olasi sapıklık objesi kızcağız atar kendini dışarı.cisıs görev tamamlama bilinciyle kanlar içindeki kızı tekrar içeri sokar,bir çığlık duyulur ve cisıs bu sefer sakalsız bıyıksız olarak dışarı çıkar.filmin sonunda üstünde kafa derileri asılı olan (cisısın kurbanı olan kızlar mı artık) bir haç gözükür eğlenceli bir fon müziği eşliğinde ve fin.
    --- spoiler ---
  • luis bunuel'in ve sürrealizm'in en lanetli filmlerinden biridir. özellikle içerdiği ağır din eleştirileri sonucunda kilise tarafından oldukça dışlanmış, uzun yıllar gösterime çıkamamıştır. luis bunuel sinemasını anlamak için iyi bir başlangıç olabilir.
  • afedersiniz, turan dursun gibi bir film bu.
  • sürreal sinemanın citizen kane' i diyebiliriz.
  • bunuel'in ikinci filmi olan 1930 yapımı l'age d'or akreplerle ilgili bir belgeselle açılır.fakir, aç bir grup haydutun klubelerinden çıkmasına ve sonra deniz kenarında ayin yapan psikoposlara keser. görüntü kararır ve tekrar piskoposlara döndüğümüzde iskelete dönüşmüşlerdir... roma'nın temelinin atıldıgını anladığımız törene, gemilerle bir seçkin insan kalabalığı gelir. ancak tören bir adamla kadının yerde çamurlar içinde sevişme çığlıklarıyla kesilir. adam tutuklanır. izleyen sekanslarda bir burjuva partisinde yine adamla kadının sevişme çabaları çeşitli şekillerde kesintiye uğrar. marquis de sade'nin liderleri açıkça isa olarak resmedilen sefihlerinin şatodan ayrılmasıyla son bulur
    bu filmde bunuel'in toplumsal saldırganlığı ilk filmi un chien andalou'dan daha güçlü bir şekilde açığa çıkar. ana karakter lya lys in bir heykelin ayak parmağını emdiği sahne şaşırtıcı derecede erotiktir.
  • a rape to the conscious !
  • gösterildiği dönemde dali'nin prestijini kaybettiren filmdir.
    dali ve bunuel filme birlikte başlar fakat bir süre sonra bunuel dali'yi dışlar. çalışmalara dali'nin katılmasını engeller. filmin gösterildiği sinema sağcılar tarafından basılır, orada bulunan dali'nin tabloları dağıtılır, olayların sonucunda dali'ye verilen birçok resim siparişi iptal edilir. bu durum da iki kafadarın arasını hiç düzelmeyecek şekilde bozar.
  • değersizliğinden hiçbir şey yitirmeyecek.

    "dünyanın anlamı dışarıdadır." wittgenstein
hesabın var mı? giriş yap